Roman (Yerli)

Elif Gibi Sevmek

Kimse duymasın bilmesin diye sessiz ağlıyor insan bazen.

Gece yarısı kimseyi uyandırmadan yağan o yağmur gibi.

Kimse bilmez yağıp geçmiştir.

Sabah kalkıp pencerenizi açtığınızda içeri giren o tatlı soğuk esinti ve kokudan anlarsınız yağmurun yağdığını.

Bu kitabı okurken alacağınız o esintiyle diyeceksiniz ki; ‘bir Elif yağmuru yağmış bir adamın yüreğine’

Namazlar gibi vakti olsa seni özlemenin…

Alırız abdestimizi Yalandan yağmurlu İstanbul gecelerinde Özleriz adam gibi…

Sen yoktun o zamanlar, çocukluğumda en çok yağmuru severdim ben…

Ne zaman bir dert gelse bana, yağmur yağar, dinler, dokunur, ve topraktan kalkan o kokuyu koklardım…

Ateşim sönerdi.. Sonra büyüdüm.. gözlerini gördüm, Yandım, yağmur yağdı, ve ilk kez sönmedim…

Ben yağmurdan daha fazla bi seni sevebildim…

 

Kitaptan alıntılar…

Kalem elimde nokta nokta koyuyorum. Manasız da olsa elimin değdiği her yazıda isminin ırağından kalamıyorum.

 

Ömrüme ömür katsan…

Demli çayım, senli yanım olsa…

Şiirler vuslatımızla son bulsa…

 

Oysa seven gider mi? Belki de Rabbimizin bizim için daha iyi planları vardır. Başka uzak şehirde bizimle aynı anda aynı şarkıyı dinleyen ‘O’nun için saklıyordur yüreğimizi başkalarına. Belki de bazı gidişler bundandır, haktandır, şükre karışmalıdır.

 

Sevda nedir?

Sevda, senin sevdiğin bir şarkıyı dinlerken,

senin de o şarkıyı dinliyor olma ihtimaline bağlanmaktır..

 

Kalbe dokunan senken kelimelerin senden uzağa nasıl bırakayım.

Can özüm.

Seviyorum…

 

Unutamazsan,

hep yağmurlu gibi geliyorsa sana hava,

her gece boğazını düğümün dibinin dibi gibi hissediyorsan,

koca şehrin merkezinde köy kokusu geliyorsa burnuna,

gördüğün her bulutta çizdiğiniz anılar canlanıyorsa,

ve her şiirin sonunu onunla bitirmek istiyorsan.

Artık şiir olmuştur sevdan,

kafiyesi ‘Elif’ olan…

 

Seninle en çok namaz kılmayı seviyordum,

dua ederken yüzünde beliren 

o nur çukuru olan gamzelerin yetiyordu,

namazıma huşu katmaya…

 

Süsle olmaz bu işler, alnında secde izi yoksa eğer,

senin için her şeyi yaparım diyene biz sade ezanı sorduk.

 

Gece sevdanın uyandığı, nefislerin uyuduğu vakittir!

 

Sadakat şimdiki zaman sevdalıların eksik yanı. Gözlerine baktığımda gözlerin bile beni öyle sarmalı ki kollarından ziyade, bileyim o gözlere başka bir yüz değil hayal bile girmesin…

 

“Sevdiğine sadık olmayan Allah’a da sadık olamaz…”

 

Senden gelsin cennet yolu, hep bir olalım…

Allah’ın izniyle Hayy’a gidelim.

 

Ah biçare gönlüm devası bi tek Hakk’ta arar.

Yollar çok olsa da aşkın yolunda varışını Hayy’a yorar…

 

İki aşkım var bu dünyada.

Biri günde beş vakit,

biri ömrümde tek vakit…

 

Sevmelerin en güzel adıdır Elif gibi Sevmek,

Elif gibi Sevmek,

Varlığı bir olan Allah’a şehadet eder gibi Sevmektir…

 

Yar, 

Haram olsun bu sevdayı yarım bırakırsak eğer,

Haram olsun nefesin yanımda değilken atan bu kalp,

Haram olsun binlerce gözlerin dolu karanlık geceler,

Haram olsun yıllanan gözyaşlarıma…

Vav oldum, Elif gibi sevdim,

Yazmayı bıraktım şiir yaşar oldum…

 

Sorun ne biliyor musun?

Sorun, senden ayrı olmak değil,

Sorun senden ayrı olup,

sanki hala seninleymiş gibi yaşamaya devam etmek…

 

Şimdi soruyorum Yar;

Hatırına düşmem için illa nefesinden mi geçmem gerekecek?

 

Bilirdim bu dünyanın fani olduğunu. Hep dediğim gibi alışamadım zaten şu yaşamak denen soluk verme telaşına…

 

Ah be yar yakınken uzak olmak yoktur bizden. Yakından da yakın vardır. Bir dua anı kadar. Bir secde hali kadar. Ellerini kaldırırsın şehirler ötesinden yarin eline değer. Hele ki Aşk Sübhane rabbiye’l – a’la” deyip alna deyince kalır mı perde, kalır mı uzaklık?

 

Yazılmışsa bu sevda Hak katında nasip diye,

artık bekletme yar!

Her gün yeniden özlemeye başlamak çok zor…

Bir tevafuk ol gel yüreğime!

 

Yazmak kesmez oldu oldu artık, şiir yaşıyorum ben…

 

Öyle bir güneş oldun ki;

sana bakmak kabul etmek oluyor hiç bir şeyi görmemeyi

seni sevmek inanmak oluyor cennete,

cennete derken güzellikte sana yaklaşabilecek tek şeye…

 

Soruları bıraktım sadece seni sevmeye başladım…

 

Yarim,

belki duayız birbirimize,

yarıda bırakmayalım, haramdır!

 

Çayı deminden anlarsın,

Yari ise ayrılık vaktin boğazında bıraktığı düğümden…

 

Severken geçen vakit, özlerken geçmiyor.

 

Seni, Allah biliyor çok seviyorum…

Vuslat yakındır yar inşallah…

 

Sen bana lazımsın ona inanmam için,

Lütfen

yaklaşmaya devam et…

 

Sevmek sadece bir yolda vuslata ermek için değil,

bazen kavuşamasan da eyvallah deyip yüklenebilmekti sevdayı.

 

Sevmek hesap işi değil,

sevmek güvenmekti, ait olmaktı…

eskidendi…

 

Vazgeçtiğin her haram dünyalık imanını artırır…

Bıraktığın her haram sevda, Helaline yaklaştırır…

 

Kitaplardan başını kaldırma ufaklık, dünya kötü bir yer…

Her yer ayrılık kokuyor,

ve bunu hiç bir zaman unutma,

en kalıcı ayrılık kokusunu en sevdiklerin sıkar..

Yazar

BENZER İÇERİKLER

Huzur – Ahmet Hamdi Tanpınar

Editor

VATAN yahut SİLİSTRE

Editor

Doğuda Aşk Böyle Yazılır

Editor

Yorum bırak

* Bu formu kullanarak yorumlarınızın bu web sitesi tarafından saklanmasını ve yayınlanmasını kabul etmiş olursunuz.

İnternet sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz ve internet sitemize yapacağınız ziyaretleri kişiselleştirebilmek için çerezlerden faydalanıyoruz. İstediğiniz zaman çerez ayarlarınızı değiştirebilirsiniz. Kabul et Daha fazla oku

Gizlilik ve Çerez Politikası