Tarih

Albert Champdor – Eski Mısır’ın Ölüler Kitabı

Eski uygarlıklara, bizimle hiçbir ilişkisi kalmamış gibi görünen bir halkın yaşayış ve düşünüş biçimlerinden bize kalan izlere yanaşmak zordur; ama yararsız değil…

Bu geçmiş uygarlıkların verilerine bakarken iki çeşit önyargı ile karşı karşıya bulunuruz: Birincisi «bilimsel» dediğimiz yaklaşım türü. Bilmeyiz ki yorumlarımız, içinde yaşadığımız dönemin geçer akçesi olan bir «değer yargıları sistemi »nin prizması ardından, asıl gerçeğe bakıldığında «bize göre» bir görüntü elde etmekten ileri gitmemektedir.

İkincisi, bir tür okült, gizemci yaklaşımdır ki «ne varsa eskide var» biçiminde bir zihni faaliyete yol açmaktadır. Kuşku yok ki insanlığın bir şuur-altı birikimi geçmiş deneyimlerin izlerini taşımaktadır. İnsanlık bir bütündür. Bir evrim sürecini hep birlikte yaşamaktadır. Bu süreci incelerken, dönemleri pafta pafta ayırarak birbiriyle hiç ilgisi olmadığı sanılan adaları keşfe çalışmak bizi yanılgıya sürükler.

O halde ne yapmalı?

Sırf eleştirileri getirmek bize faydalı olan ipin ucunu yakalayıp, izlemeye yetmez. Eski uygarlıkların bize yansımış izleri varsa bu, bize bir bildiri, bugünkü yaşamımızla özleştirmemiz gereken bir bilgi yüküdür.

Eski Mısır, Bâbil vb. uygarlıklarla birlikte, Batı uygarlığı dediğimiz bir sürecin başlangıcıdır.

Elinizdeki özet yapıt, bir sürü alışılmamış sözcük, tanrı adı ve ilk bakışta saçma görünen imajlarla doludur. Ancak, şurasını unutmamak gerekir ki M.Ö. 3000 yıl süren bir uygarlık odağı olarak ortaya çıkan bir dünya parçasının bu verilerini bir çırpıda.

«Vah zavallı putperestler!» veya «niçin ölüm karşısında bu kadar ilgi ve zahmet?» biçiminde bön yorumlarla geçiştiremeyiz.

Bu çevirisini sunduğumuz yapıt şu bakımdan yararlıdır: Size asıl Ölüler Kitabı’nın bilimsel ve karşılaştırmalı çevirilerini olduğu gibi aktarsaydık, daha ilk satırlarda hiçbir şey anlamamanın verdiği sıkıntıyla kaldırır atardınız.

Oysa kitabın Fransız yazarı, -bütün ciddi araştırmalarını değerlendirmeyi bir borç biliriz- Mısır’a, on dokuzuncu yüzyılda moda, bir Pierre Loti romantizmi İle gitmiştir.

Bu da, kaçınılmazdı. Birbirinden onca uzaklaşmış, birbirine onca yabancılaşmış iki kültürün çakışması, daha başka türlü olsaydı, yararlı olmazdı.

Yazar

BENZER İÇERİKLER

Türkiye Tarihi 1 – Osmanlı Devletine Kadar Türkler – Çesitli

Editor

Nil’den Tuna’ya Osmanlı

Editor

1915 Osmanlı- Rus Ermeni Trajedisi

Editor

Yorum bırak

* Bu formu kullanarak yorumlarınızın bu web sitesi tarafından saklanmasını ve yayınlanmasını kabul etmiş olursunuz.

İnternet sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz ve internet sitemize yapacağınız ziyaretleri kişiselleştirebilmek için çerezlerden faydalanıyoruz. İstediğiniz zaman çerez ayarlarınızı değiştirebilirsiniz. Kabul et Daha fazla oku

Gizlilik ve Çerez Politikası