BÜLENT AKYÜREK, her zamanki gibi agresif, cesur, acımasız kalemiyle bu defa kadınlara çıkarıyor baltasını.
Kronik hastalığı yüzünden yıllardır evden çıkamaz duruma gelince, çarşıda, pazarda, kadın günlerinde, ev gezmelerinde, bahçede yapılan beş çaylarında onlarla içli dışlı olarak, kadının şifrelerini çözen bir dekoder olmuş.
Hayatın inanılmaz ayrıntılarından, en küçük kadın triplerinden, vücut dillerinden öyle derinlere inmeyi başarmış ki Allah kadın okuyuculara sabır versin.
Kadın deyince, erkekler, aşk, evlilik irdelenmez mi?
Onların da canına okumuş.
Şizofrenik arka planla yazdığı bu kitabın, nasıl bu kadar gerçek olduğuna inanmak istemeyecek ama kaçacak yer bulamayıp sinirden ağlayacaksınız.
Kitabı okurken kızdığınız yerlerin altını çizmekte fayda var, çünkü kızdığınız her cümle sizi kendinizle tanıştıracak.
Akıllı kadınlar için tedavi niteliği taşıyan bu kitap kaprislerini devam ettirenler için baldıran zehri olacaktır. Seçim sizin.
Akyürek; kadınları tavuklarla, kedilerle, masalarla, sürüngenlerle, kanaryalarla, tütünle, incir ağacıyla, Hitler’le, Mussolini ile, kapitalizm ile karşılaştırırken evliliğin, aşkın ve kılıbık-kazak erkeklerin de yakasına yapışıyor.
Kalp ve yüksek tansiyon hastalarının uzak durması tarafımdan rica olunur.
MUSTAFA AKYOL
(Kurnaz ve bekar, mesut ve bahtiyar bir entelektüel!)
Socrates’in karısı niye ağladı?
Socrates yargılama sonrası baldıran zehrini kafasına dikerken şirret karısı onun için ilk kez ağlayıp şunları söyledi:
—Durun, o suçsuzdur.
Socrates kızarak cevapladı karısını:
—Sus be kadın, bir de suçluyken mi öldürülecektik…
Ama kadın ağlamaya devam etti.
Niye mi?
İşte size binlerce yıllık muammanın deşifresi:
Bence, Socrates’in şirret karısı “Kocamı ben dırdırımla öldüre
medim, şimdi devlet öldürüyor, bu benîm nezdimde dünyanın
tüm kadınlarına yapılmış bir aşağılamadır.” diyerek sinirlenip
ağladı…
Evrim ve kadın…
Canlılar arasında evrim katmanları yükselip geliştikçe vücut etili ve gelişim davranışları da çoğalıp karmaşık bir durum alır
Oysa kadın; evrime karsı da basitliğini koruyarak kendini yormadan oturmasını becerebilmiştir:
Onlar yine şaft işaret parmaklarıyla “Gel gel’ yapıp. göz kırptıklarında; erkekler köpek gibi koşarlar.Olay bu. Al sana iletisini, Fiş yok, fatura yok. Helal olsun…
Aşk şiirleri,
neden kadınlara karşı hep bir erkek tarafından yazılır?
“Sen bana öküz gibi bakıp, elinde toz beziyle mobilya silerken, bak işte ben senin kuyuna düşüp şunları, bunları hissettim” diyememenin çaresizliği ve bir kadından aşk dilenirken (Şerefsizlik boyutumuz nereye kadar varacak) merakımızı giderebilmek gayesiyle yazılır.
Siz, siz olun; bir kadının daha ne kadar alçalabileceğini görmek istiyorsanız, onun yanında kendinizi inanılmaz boyutta yüceltin.
Sonrasına karışmayın.
Bilin ki dualarınızla yaşayacağım…
Tiraj da önemli tabii!
Neden olmasın…
Kağıt oyunları ve kadın…
Dikkat eltiniz mi?
Örneğin pişti oyununda, erkekler ellerindeki kız gitmesin diye
direnirken, kadınlar da aynısını yaparlar.
Tutum, erkek açısından problemsiz ve sağlıklıdır. bu işi namus meselesi yapmıştır, sevdiği vardır, kızın fazlası göz çıkarmaz demiştir, bizim de anamız bacımız var diye düşünmüştür, Freud okumuştur, her ne boksa…
Kadın ise; avuçlarındaki kızı sonuna kadar saklayıp ilgi odağı olmayı sürdürmek ister
önce papazları elden çıkarır, din baskısından kurtularak rahatlar.
Ona yenilmek isteyen erkeklerin tüm çabalarına rağmen, oyunu verip kapris tuzaklarım kurar.
Aman ha, masada kazandıklarınızı mobilya mağazalarında harcamayın. Azıcık dikkat, kitabı titizlikle okumaya devam edin…
Estetik Zehir…
Doğadaki en zehirli canlılar, dışından güzel görünenlerdir. Yılanlar, akrepler, böcekler…
Kadınlar bütün gününü ayna karşısında geçirirken tüylerinden, sivilcelerinden arınıp yanaklarını kızartır, rujunu sürer, saçına büyük özen gösterir, nemlendirici ve kremlerle derisini yumuşatıp parlatır. Geriye doğanın çiçeklerinden yapılan parfümü sürmek kalmıştır.
Bütün bu işler bittikten sonra ağlarını örüp bekler.
İçinin pisliklerini, bilinçaltının bastırılmış duygularını güzelce ambalajlayarak sokağa çıkıp salak bir erkek arar.
O esnada salak erkek, kir pas içinde işini bitirip tırnaklarının kirlerini kadına göstermemek için utangaç tavırlarla parmaklarını cebinde gizlemiştir.
Kadınlar Üzerine Ahmet Abi’nin Gözünden Kaçanlar
Erkeğin elini cepte gören kadın zehrini yavaş yavaş dilinin ucuna getirip bekler ve avlanma başarıyla sonuçlanır.
Sonuç:
Bakımsız ve çirkin kadın ekonomik kadındır… Duyurulur…