Diyorlar ki, Yenilmişiz…
Diyorlar ki, yenilmişiz.
Diyorlar ki, ölümü savunanlar, ölümü avuçlarında taşıyanlar, ölümü zehirli tohumlar gibi hayatımıza saçanlar kazanmış.
Reggiani, ‘Kurtlar şehre indi’ diyor şarkısında.
Biz, hayatı savunanlarız.
Biz, hayatı ölmeyi bilerek savunanlardanız.
Bahardır bizim müttefikimiz.
Ölümden korktuğumuzdan değil yaşadığımız, biz savaşmayı sevdiğimizden yaşarız.
Yaşamaktır savaşımız.
Bir nakış işler gibi, her ilmiğine kendimizden bir şey katarak yaşarız.
Diyorlar ki, yenilmişiz.
Diyorlar ki, sahipsiz ölülerimizin kanlıları zafer yürüyüşleriyle geliyorlarmış.
Diyorlar ki, dağılmış ordularımız.
Diyorlar ki, her cephede bir hüzün, her cephede bir yenilgi varmış.
Diyorum ki, yenilmedik.
Toy kısraklar gibi oynak bahar sabahları hayatımıza koşarken ne yenilmesi, bu çıldırmış
erguvanlar her yana dağılırken kim yenebilir bizi.
Şu gülümsemeleriniz.
Dilinizin ucuna geliveren şiirler.
Mırıldandığınız şarkılar.
Kır kahveleri, kıpır kıpır bir şeyler içinizde, taze ot kokuyor her yan, birisi size sizi sevdiğini söylemeye hazırlanıyor.