Yazar : Yrd. Doç. Dr. Saim KILAVUZ
Yayınevi : Ensar Neşriyat
SEM’iYYÂT BAHİSLERİ
Ehl-i sünnet kelâmcıları meleklere imanı genellikle nübüvvet bahisleri içinde ele almışlardır. Zira meleklerin varlığını bize peygamber haber verir. Biz, melek inancı konusunda yegane bilgi vasıtamızın-ahirete iman olduğu gibi -vahiy(nakil ve sem’)olmasını göz önünde bulundurarak, bu konuyu, sem’iyyat bahisleri içinde ele almayı daha uygun gördük.
1.MELEKLERE İMAN
Meleklere iman, İslam da iman esasları arasında önemli yer tutar. Kur’an-ı Kerim’de meleklere inanmanın farz olduğunu gösteren ayetler vardır.
“O peygamber de kendisine Rabb’inden indirilene iman etti, müminler de. (Onlardan) her biri, Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberle-rine inandı.”(Bakara 2/285)
“Fakat iyi amel (bir), Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara ve peygamberlere iman edenleri (iyi ameli)dir.” (Bakara 2/177)
Meleklere inanmayan kimse, bahsettiğimiz ayet-i kerimelerin hükmünü inkar ettiği için kâfir olur. Allah Taâlâ şu ayetlerde:
“Kim Allah’a, meleklerine, peygamberlerine, Cebraile, Mikaile düşman olursa, muhakkak ki Allah’ta o kâfirlerin düşmanıdır.” (Bakara 2/98)
Melekler duyu organlarımızla idrak edilemeyen nurani ve ruhani varlıklardır.
Kur’an-ı Kerim’den anladığımıza göre melekler insandan önce yaratılmışlardır:
“Rabbin meleklere ‘ben yeryüzünde bir halife var edeceğim demişti. Melekler de:
‘orada bozgunculuk yapacak, kanlar akıtacak birini mi var edeceksin? Oysa biz seni överek yüceltiyor ve seni devamlı takdis ediyoruz.’ Dediler. Allah ‘ben şüphesiz sizin bilmediklerinizi bilirim’ dedi.” (Bakara 2/30)
- Meleklerin Özellikleri
Melekler nurdan yaratılmış ruhani varlıklardır, yemek, içmek, erkeklik, dişilik, uyumak, yorulmak gibi insana ait özellikleri yoktur. Melekler gözle görünmezler. Görünmeyişleri yok olduklarından değil, bizim gözlerimizin onları görebilecek kabiliyet ve yapıda yaratılmamış olduklarındandır. Melekler peygamberler tarafından aslî şekilleriyle görülebilir. Ancak aslî şekilden çıkıp, bir başka maddî şekle girerse diğer insanlar tarafından da görülebilirler Cibril hadisesi diye bilinen, imanın, ihsanın ve islâmın tariflerinin yapıldığı hadiste belirtildiği gibi Cebraîl (A.S) insan şeklinde görülmüştür.
- Meleklerin Sayıları Ve Çeşitleri
Melekler bulundukları yer yönünden, arzî, semavî, ve arşî kısımlarına ayrılır. Arzî melekler, yeryüzü melekleridir. Semavî melekler, gökte bulunan meleklerdir. Arşi melekler ise arşta bulunurlar. Melekler görev yönünden şöyle sıralanabilir:
1-Cebrail: Büyük meleklerden vahiy getirmekle sorumlu olan melektir. Şu ayet-i kerîme bize O’nun Allah katında büyük bir makamı olduğun anlatır:
“Muhakkak ki bu Kur’an (Allah katında) kerim olan bir elçinin getirdiği kelâmdır. Bir elçi ki pek kuvvetlidir. Arşın sahibi (Allah) katında yüksek bir mevki sahibidir.”(Tekvîr 81/19-20).
2.Mîkâîl: Dört büyük melekten biri olan Mîkâîl (A.S),kainattaki olayları idare etmekle görevlidir.
3.İsrâfil: Görevi sûra üfürmektir.
4.Azrâil: Görevi ölüm sırasında canlıların ruhunu almaktır.
5.Kirâmen Kâtibin: Bunlar iki melektir. Kur’an bunlardan şu şekilde bahse-der:
“And olsunki insanı biz yarattık. Nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu biliriz. (Çünkü) biz ona şah damarından daha yakınız. Hatırla ki (insanın)hem sağında, hem solunda oturan, onun amellerini tespit etmekte olan iki de (melek) vardır. O, bir söz atmaya dursun, mutlak yanında hazır bir gözcü vardır.” (Kâf 50/16-18)
- Münker Ve Nekir: Ölümden sonra kabirde sorgu ile görevli iki me-lektir.
7.Hamele-İ Arş: Bunlar arşı taşıyan meleklerdir. Kur’an-ı Kerim kıyamet günü arşı taşıyan meleklerin sayısının sekiz olacağından bahseder:
“O gün Rabb’inin arşını(göğün bucaklarındaki meleklerin) üstlerinde bulunan sekiz melek yüklenir. ” (Hâkka 69/17).
8.Hazene-İ Cennet Ve Cehennem: Cennet ve cehennemdeki işleri yürütmekle görevli meleklerdir.
9.Mukarrebun Melekleri: Allah’a en yakın bulunan son derece şerefli meleklerdir.
10.İnsanın kalbine doğruyu ve gerçeği ilham ederler. (Bir kısmı)
11.Müminler için dua ederler. (Bir kısmı)
12.Namaz kılanlar fatihayı bitirince onlarla birlikte amin derler. (Bir kısmı)
13.Sabah ve ikindi namazlarında müminlerle birlikte olurlar. (Bir kısmı)
14.Kur’an okunurken yeryüzüne inerler.(Bir kısmı)
15.Sokakları, yolları dolaşıp zikir meclislerini bulurlar. (Bir kısmı)
16.Müminlere rahmet okurlar. (Bir kısmı)
17.Müminlere sebat ilham ederler. (Bir kısmı)
18.Melekler müminleri cennetle müjdelerken, kâfirlere tadın cehennem azabını derler.
C .İnsanlarla Melekler Arasındaki Farklar
1-İnsanlar arasından seçilen peygamberler meleklerin peygamberlerinden üstündür.
2.Meleklerin peygamberleri ise peygamber olmayan diğer tüm Müslümanlardan üstündür.
- Cin Ve Şeytan
1.Cin:
Arapça’da örttü, gizledi, gölgeledi manasına gelen “cenne” kelimesinden gelen bir cins ismi olan cin kelimesi, duyu organlarıyla idrak edilemeyen, hislerden gizlenmiş latif ve ruhani varlıklara verilen isimdir. Cinler ateşten yaratılmış olup, onların yaratılışı insanlardan öncedir.“Cânnı (cinlerin atasını) yalın, saf bir ateşten yarattı. ” (Rahman 55/15)
2-Şeytan:
Şeytan, azmış ve isyan ederek sapıklığa düşmüş cinlerdendir. (Kehf 18/50) “Meleklere Âdem’e secde edin demiştik. İblis müstesna hepsi ettiler, o ise kaçındı, büyüklük tasladı ve inkar edenlerden oldu. ”Şeytan ateşten yaratılmıştır.
2-AHİRETE İMAN
A.Ahiret Günü Ve Ahirete İman
Ahiret sözü, Arapça’da son ve sonra olan, son gün anlamında bir kelime olup, bu dünyanın sonuna, bu dünyadan başka ölümle başlayan yeni ve sonsuz hayata denir.“Allah’a ve ahiret gününe iman edip salih amel işleyenlerin Rableri katında büyük ecirler vardır. Onlar için korku yoktur. Onlar mahzunda olmazlar.” (Bakara2/62)
B.Ahiret Hayatının Devreleri
1-Kabir(Berzah) Hayatı
Ölümden sonra tekrar diriltmeye kadar olan devreye kabir(berzah) hayatı denir.
2-Kıyamet Ve Kıyamet Alametleri
A.Küçük Alâmetler:
- Peygamber efendimizin gönderilmesi.
- İlmin kalkması.
- Kadın nüfusunun erkeklere göre artması.
- Adam öldürme olaylarının artması.
B.Büyük Alâmetler:
- Duman (Duhân)
- Deccal
- Dabbetü’l Arz
- Güneşin Batıdan Doğması
- Ye’cuc Ve Me’cuc
- Hz. İsa’nın Gökten İnişi
- Yer Batması
- Hicaz ve Yemen taraflarından büyük bir ateşin çıkarak her tarafı aydınlatması.
3.Sûr Ve Sûra Üfürülüş
Sûr lügatte boru, üfürülünce ses çıkaran boynuz ve seslenmek anlamlarına gelir.
Istılahta ise İsrafil(as.) tarafından öttürülen borudur.
4-Ba’s(Yeniden Diriltme) Ve Ahiret Halleri
A)Ba’s: İnsanlar sûra ikinci defa üflenmesiyle yeniden diriltilecektirler.
B)Haşr Ve Mahşer: Haşr lügatte toplanmak, bir arya gelmek mana sına gelir. Allah’ın ikinci dirilişten sonra insanları toplaması demektir. Toplanılan yere ise mahşer veya arasat denir.
C)Defterlerin Dağıtılması: İnsanlar, hesaplarını yapılması için toplandıktan sonra amel defterleri dağıtılır.
D)Hesap: Allah Taâla kemal sıfatlarıyla muttasıftır. O yaratıklarına zulüm etmeyen adl-i mutlaktır.
E)Mizan: Lügatte terazi anlamına gelen mizan, ahirette hesaptan sonra herkesin amellerini tartmaya mahsus ilahi adalet ölçüsüdür. Mahiyyeti ve içyüzü bizce bilinememektedir.
F)Havz: Her peygamber kıyamet bir havuzu olacaktır. Oradan kendisi ve ümmeti olacaktır.
G)Sırat: Sırat cehennemin üzerine kurulmuş bir yoldur. Herkes buradan geçecektir.
H)Şefâat: Ahiret gününde bütün peygamberler Allah’ın izniyle şefaat edeceklerdir.
İ)Cehennem: Cehennem, ahirette kafir, müşrik ve münafıkların sürekli kalacakları azap yeridir.
J)Cennet: Müminlerin sürekli kalacakları ahiret yurdudur. Cennet hayatı sonsuzdur.
K)Ru’yetullah: Ehl-i sünnete göre ahirette müminlerin Allah’ı
görmeleri aklen caiz naklen vaciptir.
KELÂMA GİRİŞ
Kelam İlminin Tarifi: Kelam islam dininin itikadi kısmıyla ilgilene kısmıdır.
A.Akaid: Bu kelime akide kelimesinin çoğulu olup akd kökünden türetilmiştir. Akd düğüm bağlamak, düğüm manalarına gelir. İman kelimesinin eşanlamlısı olan itikad kelimesi de aynı kökten türetilmiştir.
B.Usûluddün: İslam dininin temel prensiplerini yani iman esaslarını konu alan ilimdir.
C.Tevhid Ve Sıfat İlmi: Tevhit lügatte birlemek, bir şeyin bir olduğuna hükmetmek demektir. Istılahta ise, Allah Taâlanın zatını, akılların tasavvur edebileceği, zihinlerin ve fikirlerin canlandırabileceği her şeyden uzak tutmaktır.
Kelamın Konusu: Kelamın konusunu teşkil eden malûm, iki ana unsurdan meydana gelir. Doğrudan doğruya dini akideleri teşkil eden hususlara mesail ve makasıd, bunları isbata yarayan bilgilere mebadi ve vesail adı verilir.
Kelam İlminin Gayesi: En büyük gayesi kişinin imanını taklidden kurtarıp tahkiki ve sarsılmaz imana yükseltmektir.
Mertebesi Ve Önemi: Müteahhirin kelamcıları bu ilmin, ilimlerin en şereflisi olduğunu söylemişlerdir.
TARİHÇE VE ESERLER
A.Asr-ı Saadetteki Durum: Peygamber efendimizin döneminde iman esaslarından bahseden bir ilimden bahsedilemez.
B.İtikadi Meselelerin Doğuş Sebepleri Ve İlk Fikri Hareketler: Peygamber efendimizden sonra ortaya çıkan ilk itikadi ihtilafların sebepleri kısaca şöyledir:
-Hilafet tartışmaları
-Müslümanlar arasında ortaya çıkan iç savaşlar
-Müslümanların çeşitli din ve mezheplere mensub insanlarla ilişkiye girmeleri
-İslamın insanlara tanıdığı fikir ve vicdan hürriyeti
ESERLER:
1.Akaid Kitapları:
a)Ebû Hanife: el-Fıkhu’l-ekber, el-fıkhu’l-ebsat, er-risale.
b)İbn Kudame: Risaletü lüm’at’l-i’tikad.
c)Beyhaki: el-i‘tikad.
2.Mütekaddimin Kelam Dönemi Eserleri:
a)Eş’ari: el-İbane an usuli’d-diyane, el-Luma’ fi’r-redd ala ehli’z-zeyğ ve’l-bida’.
b)Maturidi: Te’vilatul-Kur’an, Kitabu’t-tevhid.
c)İsferayini: et-Tebsir fi’d-din.
Eserlerde Göze Çarpan Muhteva Unsurları:
1.Selef Dönemi: Allah Taala’nın zatı, tevhidi ve fiili sıfatları, iman-küfür meseleleri.
2.Mütekaddimin Önemi: Varlık ve bilgi, ilahiyat, nübüvvet, imamet.
3.Müteahhirin Dönemi: Kelamın önemi, hükmü ve deliller, Allah’ın zatı sıfatları.
4.Yeni İlm-i Kelam Dönemi: Diğer dönemlerin muhteva özelliklerinden fazla farklılık göstermezler.
Önemli İtikadi Mezhepler
A.Ehl-i Sünnet: Kuran’ı ve peygamber efendimizi takip edenlerdir. Üçe ayrılırlar:
- Selefiyye
- Matüridiyye
- Eş’ariyye
B.Ehl-İ Bid’at: Ehl-I bidat bid’ate düşenlere denir. Altı gurupta incelenebilir.
- Mutezile
- Şiâ
- Hariciyye
- Mürcie
- Müşebbihe ve Mücessime
- Cebriyye
Hükümler, Deliller, Metodlar
A.Hükümler
Hüküm, bir şeyi tasdik veya inkar etmek, iki fikir, iki şey arasında olumlu veya olumsuz olarak bağlantı kurmak anlamına gelir. iki çeşit hüküm vardır:
- Dini hükümler: Naaslardan çıkarılan hükümlerdir.
- İtikadi hükümler
- Ameli hükümler
- Ahlaki hükümler
- Akli hükümler: Akıl, varoluş mefhumu ile ilgili olarak üç türlü hüküm vardır:
- Vücub
- İmkan
- İmtina
B.Deliller
Delilin bizi götüreceği sonuç ilimdir.
- İlim: İlim lügatte bilim, biliş, bilgi manalarına gelir. İlim kadim ve hadis olmak üzere ikiye ayrılır.
- Delil: Lügatte mürşid, rehber manasına gelen delil, doğru incelendiğinde, insanın gaye olan neticeye ulaşmasını sağlayan şeydir.
- İstidlal Ve Çeşitleri: Lügatte delil getirmek manasına gelen istidlal”medlülü isbat etmek için delil getirmek” manasına gelir.
C.Metodlar
Kelamcıların method manasına kullandıkları tarik kelimesi, doğru bir nazarla istenilen neticeye varmaktır. Method konusunda söyleneler dört gurupta toplanabilir:
- Selefiyye: Bunlar itikadi konularda ayet ve hadislerdekilerle yetinip teşbih ve tecsime düşmeden tevil yapmadan nassda nasıl varid olmuşsa öylece inanırlar.
- Kelamcılar: Bunlara göre bilgiyi elde etmenin yolları üçtür:
- Sağlam duyular
- Doğru haber
- Akıl
- Sûfiyye: Bunlara göre akıl ve nakil belli ölçülerde dini bilgilerin kaynağı olmakla beraber dini bilgiler keşf ve ilhamla elde edilir.
- Felsefeciler: Bunlar peygamberlerin tebliğ ettiği dini hakikatlerle İslam filozoflarının aynı konudaki görüşleri arasında uygunluk olduğuna inanan kişilerdir.