İkisi de omuzlarına kadar suya girmişlerdi, Layevskî söze başladı: Bir sualime cevap ver, Aleksandr Davidiç. Diyelim ki, bir kadın sevdin, onunla birleştin. İki seneden fazla birlikte yaşadınız
diyelim. Sonra da, olur ya, soğudun; onu kendine yabancı hissetmeğe başladın. Böyle bir durumda
olsan ne. yapardıjı?
Çok basil. Hadi yavrum, al başını istediğin yere git
derim. O kadar.
Söylemesi kolay! Ama ya sığınacağı bir yer yoksa? Yalnız, kimsesiz bir kadınsa, beş parasızsa, çalişamazsa?…
Eee? Beş yüzü birden eline tutuştururum, yahut da yirmi beş ruble aylık bağlarım. Biter gider.
Çok basit. Farz «delim ki beş yüzün ve ayda yirmi beşin var; ama benim dediğim kadın aydın, gururlu bir kadın.
Ona para teklif etmeğe cesaret edebilir misin? Sonra ne şekilde? Samoylenko cevap vermek istedi;
ama bu sırada büyük bir dalga ikisini de örttü; sonra sahile çarptı, çakıl taşları üzerinden şarıldıyarak geriye doğru kaydı gitti. Ahbaplar sahile çıktılar, giyinmeye başladılar.
Samoylenko çizmesinin içindeki kumları silkerek: — Elbette, dedi, bir kadını sevmiyorsam onunla yaşamak zordur. Ama insanca düşünmeli. Vanka. Ben olsam soğuduğumu hiç çaktırmam, ölünceye kadar onunla yaşarım.
Birdenbire söylediği sözden utanmıştı: hemen kendim toplıyarak:
Bana göre hava hoş, dedî, isterse hiç kadın olnıasıı.
Yerin dibine batsınlar!
sonraki yazı
BENZER İÇERİKLER
- Yorumlar
- Facebook yorumları