Kim olursan ol, neye inanırsan inan, Çok yakında her şey değişecek…
Genç adam, aniden üç büyük dinin temsilcilerine döndü. “Şaşırtıcı bulacağınızı tahmin ettiğim bilimsel bir buluşum sebebiyle bugün buradayım. İnsanlık deneyimimizin en temel iki sorusuna cevap bulma ümidi ile yıllardır peşinden koşuyordum. Bu bilginin tüm inananları derinden etkileyeceğine inanıyorum. Nasıl desem, ‘yıkıcı’ diye tanımlanabilecek bir değişikliğe sebep olabilir. Birazdan görecekleriniz, dünyayla paylaşmayı umduğum sunumun kaba bir kesiti. Fakat bunu yapmadan önce dünyanın en etkili din adamlarına danışmak, en çok etkilenecek kişilerce nasıl algılanacağını öğrenmek istedim.”
Piskopos, haham ve ulema birbirlerine baktılar, sıkılmış görünüyorlardı. Piskopos, “İlginç bir girizgâh Bay Kirsch. Bize gösterecekleriniz dünya dinlerinin temelini sarsacakmış gibi konuşuyorsunuz,” dedi. Genç adam kutsal metinlerin saklandığı bu eski mahzende etrafına baktı. Temellerini sarsmayacak, yıkacak, diye düşündü. Din adamları üç gün içinde bu sunumu bir etkinlikle insanlara duyuracağını bilmiyorlardı. Bunu yaptığında tüm insanlar, dini öğretilerin gerçekten de ortak bir noktası bulunduğunu anlayacaklardı: Hepsinin tümden yanlış olduğunu…
Nereden geldik? Nereye gidiyoruz?
İnsanoğlunun var olduğu günden beri cevabını bulmaya çalıştığı bu temel soruya cevap bulma iddiasındaki bir fütüristin tam da keşfini açıklayacağı gece her şey trajik bir biçimde karanlığa gömülür. Eski öğrencisinin sunumuna davetli olan Simgebilim Profesörü Robert Langdon söz konusu keşfi öğrencisinin anısına dünyaya duyurmaya karar verir. Ancak, kendisini bekleyen şifrelerden, acı sürprizlerden ve ölümcül fanatiklerden habersizdir…
Hamur Tipi : 2. Hamur
Ebat : 13,5 x 21,5
İlk Baskı Yılı : 2017
Baskı Sayısı : 1. Basım
Sayfa Sayısı : 536
Medya Cinsi : Ciltsiz
Orijinal Adı : Origin
Başlangıç Özeti
Dan Brown Başlangıç
Dan Brown her zaman saygıyı hake den mükemmel bir yazar. Her romanı öncesi yaptığı detaylı araştırmalar son zamanlarda kolaya kaçan yazarları gördükçe ona olan saygıyı daha da arttırıyor. Başlangıç romanı da Dan Brown’un en yeni romanı ve yine oldukça fazla araştırmaya dayalı bir hikayesi var.
Dan Brown’un kendine has oluşturduğu gerçek mekanlar ve öğeler ile kurguyu birleştirme türünü yeni kitabında da görüyoruz. Tabi kitabın ana karakteri yine Robert Langdon’dan başkası değil. Yer olarak da Dan Brown bizi bu kez İspanya’nın güzelliklerine götürüyor. Tarihi kişilik olarak ise bu kez fazlası ile İspanya’nın simge eserlerine imza adan Gaudi var.
Dan Brown Başlangıç kitabında kitabın adından da anlaşılacağı gibi insanoğlunun başlangıç hikayesine el atıyor. Büyük tartışmalara neden olan insanoğlunun nereden geldiği sorusunun cevabı kitabın hikayesinin temelinde yer alıyor.
Çok zengin olan ve günümüzün dâhisi olarak bilinen Edmond aynı zamanda Robert’in eski öğrencisidir. Edmond yıllardır tartışılan insanoğlu nereden geldi ve nereye gidiyor sorularının cevabını bulmuştur. Bunun duyurusunu yapacağı sunuma da Robert’ı da davet eder. Dünyanın bir ucundan birçok kişi Edmond’un bu sunumu için İspanya’ya gelir. Edmond gösterişli bir sunum ile izleyenleri cevaba hazırlar. Fakat tam cevaptan önce kendisi sahnede iken öldürülür ve bir kaos başlar.
Robert yaşananlardan bir anlamda kendini sorumlu tutar. Çünkü sunumdan birkaç dakika önce Edmond ile konuşma şansı yakalamıştır. Edmond bulduğu cevaların tüm dinleri yok edeceğini düşündüğü için sunumdan üç gün önce dört büyük dinin, Hristiyan, İslam ve Yahudu, temsilcileri ile özel olarak görüşmüş ve sunumu ilk onlara yapmıştır. Bu sunum dini temsilciler arasında büyük rahatsızlık yaratmış ve Edmond sunumdan önce bunu yapmaması için tehditkar bir tavır ile uyarılmıştır. Edmond da hayatından şüphe ettiği için son kez Robert’a danışmış fakat Robert dini temsilcilerin onu öldürmek gibi bir hatanın içine düşmeyeceğini belirtmiştir. Fakat bundan dakikalar sonra öğrencisi gözlerinin önünde öldürülmüştür. Bunun üzerine Robert Edmond’un sunumunun geri kalanını herkese duyurmak için kendini sorumlu hisseder ve kendini bir maceranın içinde bulur.
Dan Brown’un kitaplarını biliyorsanız, bundan sonra yaşanan karmaşa ve aksiyonu tahmin edebiliyorsunuzdur. Robert yine gizemleri çözerek peşindekilerden de kaçarak sunumu bulmak için bir maceranın içine girer. Peşinde ise kim olduklarını bilmediğimiz ama roman boyunca Kraliyet Ailesi, Hristiyan temsilcileri ya da Din fanatikleri olarak geçer. Fakat bu biraz konunun arka planında kalıyor. Çünkü açıklanacak cevap tabi sizi de çok etkiliyor ve yaşananlardan daha çok soruların cevabını bekliyorsunuz.
Buraya kadar okuduysanız ve kitabı da okumaya karar verdiyseniz bundan sonrasını okumanızı pek tavsiye etmiyorum çünkü kitabın sonu ile ilgili izlenimlerimi de paylaşmaya başlayacağım.
Birincisi kitabın kurgusu Dan Brown’un önceki kitaplarındaki kadar merak uyandırıcı ve karmaşık değil. Sanırım bu yüzden Dan Brown bu kez konudan daha çok cevabın merak uyandıracağını düşündüğü insanoğlunun geldiği yeri konu olarak seçmiş. Kitabın başlangıcı da zaten sizi bunun üzerine hazırlıyor ve kitabı sadece cevapları öğrenmek için okuyorsunuz.
İkincisi her ne kadar Dan Brown yine ortalığı baya karıştırmaya kalksa da cinayet anı ile birlikte aslında neler olduğunu biliyorsunuz. O yüzden cinayetin neden işlendiği, cinayetin arkasında kimler olduğu merakı oluşmuyor. Yani, cinayete kadar olan kısmı dikkatli okursanız ve katilin “zamanlama her şey” cümlesini tekrar tekrar okursanız, her şeyi anlıyorsunuz. Dan Brown bunu bilerek mi yaptı bilmiyorum ama ilk kez bir Dan Brown kitabının sonunu başından bilebiliyorsunuz.
Bu yüzden geriye bir tek soruların cevabı kalıyor. Zaten Dan Brown bunların cevabını vermese baya kişi kitabı okuduktan sonra büyük tepki gösterirdi. Bu soruların cevabı da daha kesin olmadığı için Dan Brown’un ne yapacağını da merak ediyorsunuz. Ama bu kısım da aslında hayal kırıklığı. Dan Brown insanoğlu nereden geldi sorusunun cevabını son zamanlarda araştırmalar ile ortaya çıkan bir deneye bağlıyor. Bu deney aslında uzun zaman önce yapıldı ve bir anlamda başarılı olmasına rağmen zaman faktörü işin içine katılmadığı için başarısız gibi görüldü. Yani o zaman başarısız deneyi aslında zaman geçtikçe başarılı sayılacaktı. Yani aslında bilinen bir gerçeği Dan Brown zaman kavramını da katıp bize sunuyor. Nereye gidiyoruz sorusunun cevabı ise daha ilginç bir düşünce. Birçok kez farklı kişiler tarafından dillendirilen bir cevabı, bu kez Dan Brown, ilginç bir bakış açısı ile sunmuş. Fakat bilim alanında yaşananlar takip edenler için cevapların pek şaşırtıcı bir noktası yok.
Başlangıç kitabı yine mükemmel bir kitap, buna kuşku yok ama Dan Brown’un en iyi kitaplarından bir tanesi değil. Din konusunda söyledikleri ile de baya tepki toplayacağı ve özellikle sondaki ufak itiraf kısmı ile İspanya’da baya nefret uyandıracağı kesin. Her zaman olduğu gibi olayların geçtiği mekanlar ile İspanya turizmine de baya katkı sağlayacak gibi görünüyor.
Başlangıç Konusu
Günümüzde tarihi gerçekler ile kurguyu en mükemmel şekilde bir araya getiren Dan Brown Başlangıç romanı ile yine çok ses getirecek ve yine çok tartışılacak bir esere imza atıyor.
Başlangıç kitabı bu kez insanoğlunun her zaman en fazla merak ettiği sorunun cevabını irdeliyor. İnsanoğlunun nereden geldiğini bir kurgu içinde ele alıyor. Bunu yaparken de tüm dünyadaki dinlerin varoluşunu da ele alıyor.
Kahramanımız Robert Langdon bu kez insanların nereden geldiğini, dinlerin nasıl oluştuğunu ve gerçek sırrı bulduğu iddiası ile ortaya çıkar ve bunu tüm dünyaya duyurmaya karar verir fakat bu pek çok kesimde büyük rahatsızlık ortaya çıkartır ve fanatikler de Langdon’u ortadan kaldırmak için harekete geçer.
Başlangıç romanı bildiğimiz Dan Brown kitaplarından bir tanesi. Dan Brown yine tarihteki gerçekleri ele alıyor ve bunu bir kurgunun içine sokuyor. Böylece bir çok tarihi gerçeği öğrenirken, bunun verdiği gerçeklik hissi ile mükemmel bir maceranın içine atılıyorsunuz.