Kitap Özetleri

Halide Edip Adıvar Zeyno’nun Oğlu Hakkında İnceleme ve Özeti

Zeyno’nun Oğlu

 

Zeyno’nun Oğlu adlı roman Halide Edib Adıvar’ın ilk kez 1928 yılında yayımlanan bir romanıdır. Yazarın bu romanı daha önceden yazmış olduğu Kalp Ağrısı adlı romanının devamı şeklindeki bir roman olmaktadır.

 

Roman, ön yüzünde birkaç aşk ilişkisi etrafında Cumhuriyet’in ilk yıllarında Güney Doğu’da görev yapan subayların ve eşlerinin Güney doğu hakkında intibalarını, genç idarenin Doğuda verdiği mücadeleleri ve o yıllardaki Güney Doğu coğrafyasındaki ülkenin durumunu ortaya koymaktadır. Doğu Anadolu’ya görevli giden Türk subayları ve eşlerinin gözlemlerini aktarır.

Kalp Ağrısı adlı romanındaki Zeyno, bu kitapta İstanbullu Zeyno olarak ele alınmış,  Kalp Ağrısı kitabında sadece birkaç kez adı geçen Kürt Zeyno’nun oğlu ile Haso bu romanda İstanbullu Zeyno  ile birlikte  ana kahramanlar olarak karşımıza çıkmışlardır.

 

İstanbul ve Diyarbakır’ın ana mekânlar olarak öne çıktığı romanda K. Köyü ile Mardin’de sözü edilen yerler arasındadır.  Romandaki olayların arka planında ise Cumhuriyet döneminin modernleşme çabalarının Doğu’ya ve Güneydoğu’ya doğru yansımaları biraz da eleştirilen bir düzlemde ele alınmış,  Mesture Hanım’ın kimliğinde ve eylemelerinde asrileşme çabasındaki ciddiyetsizlik, tutarsızlık ve aşırılık eleştirilirken Dr. Saffet’in temsil ettiği tarzdaki batılılaşma iyi bir model olarak gösterilmiştir.

Şeyh Sait isyanın sıcaklığını halen korumaya devam ettiği yıllarda yazılan roman İslamcılık kisvesi altında Kürt Milliyetçiliği düşüncesini yaymaya çalışan Şeyh karakteri ile de dikkati çekmektedir.  

 

Zeyno’nun Oğlu adlı romanındaki Şeyh karakteri bir Kürt isyanı çıkarmak isteyen bir Şeyh olarak yansıtılır. Nitekim bu romanı yazılmasından önce Şeyh Sait isyanı çıkmış, sonrasında ise Dersim isyanları baş göstermiştir.  

 

Romandaki temel ileti ise babası Türk asıllı bir subay annesi ise Kürt asıllı bir güzel olan Haso Çocuk karakteri üzerinden verilir.  Şeyh’in  Kürt milliyetçiliği telkinleri ile büyüyen Haso Çocuk ve Kürt kızı Zeyno ihanete karşı çıkan  ve okura ”Hiçbir kuvvet Türklerin ve Kürtlerin  millî birlik ve beraberliğini bozamaz ” ana fikrini  düşündürten bu roman. “ Şeklen batıyı taklit etmekle aydın biriis ve medeni bir millet olamayız. Kültürümüze aykırı olan şekli batıcılık medeniyete ulaşmamızı temin edemez. ”  temel düşüncesine de ulaştırmaktadır.

 

  ANA KARAKTERLER

 

İstanbullu Zeyno: Diyarbakır’da görev yapan Miralay Muhsin’in eşidir. Kürt Zeyno’dan ayrılmak için İstanbullu Zeyno olarak adlandırılır.

Kürr Zeyno: Saffet adlı biri ile nişanlı iken  Yüzbaşı  Hasan’a aşık olmuş ondan hamile kaldığı halde Hasan’a bunu söylememiştir. Yüzbaşı Hasan’ı vuran nişanlısı Saffet  hapse düşünce Kürt Zeyno teyzeoğlu Ramazanla evlenir. Ramazan ise Saffet’in korkusundan kaçtığı yıllarda Haso’yu dünyaya getririr.  En sonunda Hasan ile  birleşmek şansını bulur.

Haso Çocuk:   kendisini Ramazan ‘ın oğlu zannederken Şeyh’in planların let edilmek istemiş ama en sonunda babasının Binbaşı Hasan olduğunu öğrenmiş

Binbaşı Hasan: Yakışıklı bir  subay, on yıl önce Kürt Zeyno ile yasak bir ilişki kurmuş , Zeyno’dan  oğlu Haso Çocuk doğmuştur. On yıl sonra tekrar geldiği Diyarbakır’da bu gerçekle yüzleşir.

Mesture: Diyarbakır halkını asrileştirmeye çalışan,  asri olmak heveslisi bir kadın

Dr Saffet:  İdeal ve kendisaini bilen bir Türk aydını

 

ZEYNO’NUN OĞLU ROMAN ÖZETİ

 

Diyarbakır’da görev yapan Miralay Muhsin, İstanbul’da bulunan yardımcısı Binbaşı Hasan’a bir telgraf gönderip, Diyarbakır’a gelecek olan karısı Zeyno’ya refakat etmesini emreder.  Lakin Binbaşı Hasan, Zeyno’nun eski sevgilisidir.

Miralayın eşi Zeyno’nun babası Asım Bey bir doktordur.  Asım Bey’in hastalarından bir olan Mesture ve kızı Mazlume de Diyarbakır’a gidecektir. Mesture Hanım’ın kocası Mazlum Bey Diyarbakır’da kaymakamdır.

Böylece  Mesture Hanım , kızı  Mazlume ve  Zeyno;  Binbaşı Hasan birlikte  trenle yola çıkarlar.  Miralay Muhsin’in Diyarbakır’daki karargâhının yanındaki konakta sürekli kavga edenl insanlar olmaktadır. Miralay Muhsin bunun nedenlerini araştırır.  

 

Muhsin Bey bu konaktakilerin hikâyesini öğrenir. On sene evvel bu konakta yaşayan ve güzelliğinden dolayı si zabitlerin  “Kürt Şeftalisi” adını verdiği güzel bir kız, karargâhta cinayete teşebbüsle   sonuçlanan bir olaya karışmıştır.

Bu genç kızın nişanlısı Salman kıskançlık yüzünden kumandanın yaveri olan Yüzbaşı’ya karşı yapılmış, Selman yakalanmış;  ama Haso Çavuş kaçmıştır.   Bu kadının adı Zeyno’dur. Zeyno ise yüzbaşıya aşıktır ve Selman yahut Haso’nun kendisini öldürmesinden ziyade o yüzbaşının öldürülmesinden korkmaktadır.  “Zeyno, genç yaveri düşünüyor, ondan ayrılmanın ıstırabıyla yanıyordu. Yaver Hasan Bey’e düşkünlüğünün başka ciddî bir sebebi daha vardı.”

 

Bu hadise olduğunda Zeyno, Hasan’dan gebe idi ve bunu Hasan’a da söylemek istemiş fakat cesaret edememişti. Haso Çavuş, Kürt Zeyno’nun teyzesinin oğluydu ve bu olaydan sonra adını Ramazan olarak değiştirmişti. Ramazan’ın da  Zeyno’da gözü vardı.  Selman,  hapse  düşünce  Zeyno’yu ve  annesi Perihan Nine’yi de yanına alarak  K… Köyü’ne yerleşmiş o köyde Zeyno ile evlenmiş ama Ramazan bir müddet sonra yakalanmak korkusu yüzünden o köyden de kaçıp gitmişti.

Köyden kaçarak Erzurum’a giden Ramazan, Erzurum’da Ruslara esir düşmüş, bu nedenle de Ramazan’dan yıllarca haber alınamamıştı.  Zeyno’ da çocuğunu doğurmuş, Haso Çocuk doğmuştu  “En güzel bir Kürt kadınıyla yakışıklı bir Türk erkeğinin en güzel yerlerini bu çocukta toplayan tabiî ıstıfanın (seçkinliğin) en muzaffer numunesi olan Haso Çocuk,Zeyno’nun hayatına, Allah’ın erişilmez bir inayeti,bir lütfu olarak girmişti. ”(s. 75-76)

Perihan Nine ve Zeyno o köyde yaşarlarken ve Haso Çocuk beş yaşına basınca Ramazan köye dönmüş ve Haso Çocuğun kendisinin oğlu olmadığını anlamıştı.  Ramazan deliye dönmüş ve o günden sonra Zeyno ve Haso Çocuk’a hayatı zehir etmeye başlamıştı

 

Selman ise  Kuva-yı Milliye’ye katılmış,  sonra da Diyarbakır’a  gelerek eski  nişanlısı Zeyno’yu aramaya başlamıştı.  Bunu duyan Ramazan da Selman’ın kendisini öldüreceğini bildiği için ölüm korkusu ile yaşamaya başlamıştı. Şaban adlı köylü Selman ile tanışmış Ramazan ile Zeyno’nun öyküsünü anlatmıştı. Üstelik Haso çocuğu da Ramazanın elinden kurtarmak için işçi olarak yanına almıştı.

 

Haso Çocuk Şaban’ın hayvanlarına bakarken ve çok iyi bir binici olarak yetişmiş,  Diyarbakır’da düzenlenen bir at yarışında birinci gelmişti.  Kendi atı  Haso Çocuğa yenilen Şeyh M. . Adamlarını göndererek Haso Çocuğu yanına aldı.  Şeyh,  Diyarbakır’daki konağında Haso Çocuk ile ilgili birçok plan da kurmaya başlayarak Haso Çocuğun anası Zeyno ile ninesi Perihan’ı da konağına aldırmıştı.. Bu vesile ile Ramazan da bu konağa yerleşir. Şeyh M. , Haso Çocuğa dini bilgiler görüntüsü altında  bir çok şey öğretmeye başlamıştır. Ramazan da Selaman’ın Diyarbakır’da olmadığına emin olup bu konağa yerleşmiştir..

Miralay Muhsin’in karısı Zeyno ile yanındakiler. İstanbul’dan Diyarbakır’a gelmiştir. Mesture Hanım, gösteriş  ve asri gözükme meraklısı bir kadın olduğu için  Diyarbakır’da balolar ve içkili eğlenceler düzenlemeye başlar.  

 Muhsin Bey de bir ev kiralamak istemiş  ve karargâhın  yanındaki Şeyh M… ‘nin konağını kiralayarak karısı Zeyno ile kalmaya başlamıştır. Şeyh M.  Evini komutana verirken bir şart koşmuştur.Ramazan ve ailesi konağın iki odasında oturmaya devam edeceklerdir. Muhsin Bey de  bu şartı kabul  etmiştir.. Bunun üzerine a Muhsin Bey,karısı Zeyno,Ramazan ve onun ailesi bir konakta yaşamaya başlamıştır.

 

Mesture Hanım, Miralay Muhsin Bey ile de  ahbap olarak  Diyarbakır halkını asrîleştirmek amacı için ondan yardım istemiştir.  Mesture Hanım, bu nedenle  düzenlediği toplantıları ve baloları Muhsin Bey’in  kiraladığı konakta yapmaya başlar.. “Şeyh M…’nin vaktiyle namaz kıldırdığı kavuklu, rengârenk cemaate mukabil, şimdi hatta gündüzleri dekolte giyen,hele gece toplanırlarsa erkeklerin frank bile giydiği bir cemaat hâsıl olmuştu. ”(s. 176 )

 

Miralaya Muhsin’in karısı Zeyno, konaktaki Haso Çocuk ve Kürt Zeyno ile alakadar olmaya başlamıştır. Ramazan  bir gün Haso Çocuk’u da yanına alarak Şeyh M… ‘nin yanına gider.  Ramazandan Haso Çocuğu  yanına getirmesini isteyen Şeyh  bu çocukla ilgilenir.  Şeyh , Haso Çocuğa bir  çok dini mevzu öğretmeye çalışmakta ona  bir takım dini telkinler vermeye başlamış bu din duyguları yanında “Kürtlerin Allah’ın kulları ve Türkler’in  ise Allah’ın ceza edeceği mahlûkat olduğunu …“(s. 189-190) telkin edecek şeyler de öğretmeye başlamıştı.

 

Haso Çocuk bir müddet sonra Diyarbakır’daki konağa geri dönmüş, Miralayın karısı Zeyno ile arkadaş olmuştu.  Öyle ki İstanbullu Zeyno,  Haso Çocuğu evlatlık almak da istemişti.

İstanbullu Zeyno,  Haso Çocuğu Mazlume ve Binbaşı Hasan ile de tanıştırmış,  bu arada Haso Çocuk ile Binbaşı Hasan arasındaki büyük benzerliği fark etmişti.  Hatta bu durumu Mazlume’de fark etmişti.   Binbaşı Hasan’ın da kafası karışmış, yıllar önce beraber olduğu “Kürt Şeftalisi” lakaplı kızın konakta gördüğü o  kadın olup olmadığını, Haso Çocuğunda kendi oğlu olup olmadığını düşünmeye başlamıştı. 

 

İstanbullu Zeyno, İstanbul’da bulunan babası Asım Bey’e bir mektup yazmış, eski nişanlısı Dr. Saffet’in Diyarbakır’a geldiğini, Mazlume’den hoşlandığını  ifade etmişti. Dr. Saffet ise Asım Bey’in talebesiydi ve Dr. Saffet batılaşmayı doğru olarak anlayan aydın bir Türk genciydi.  

 

 Kürt Zeyno, bir gün, Miralayın eşi Zeyno’ya  Binbaşı Hasan’ı  sormuştur. Ve ona  Binbaşı Hasan’ın  on yıl evvel beraber olduğu asker ve  Haso Çocuğun asıl babası olduğunu anlamıştır.

 

Binbaşı Hasan, Haso Çocuktan çok etkilenmiş,  ona büyük bir sevgi duymaya da başlamıştır. Haso Çocuk  , Binbaşı Hasan’a  annesi ile birlikte kurdukları bir hayali anlatır.  Bu hayale göre  annesi Zeyno onu alıp İstanbul’daki  “Harem İskelesi” ne götürecek ve annesi Zeyno onu  babası  Ramazan’ın zulmünden kurtaracaktır.   Binbaşı Hasan’ da Harem İskelesi’nin bir resmini yapıp  çocuğa vermiş tam bu sırada Şeyh’in hizmetine giren Ramazan’ın geldiğini gören Haso Çocuk elindeki bu resmi düşürmüştür.

 

 Ramazan da Haso Çocuğa yıllar önce annesi Kürt Zeyno’nun başından geçenleri anlatır ve Haso Çocuğu alarak tekrar Şeyh’in yanına götürür. Binbaşı Hasan bunun üzerine gelerek Miralayın karısı Zeyno ile Haso Çocuk hakkında konuşur ve kafasındaki şüpheleri onunla paylaşır. Miralayın eşi  Zeyno da işin aslını öğrenmeye karar verir.

Mesture Hanım, kostümlü bir dans partisi düzenlemek için bir ekip kurarken, Şeyh’de, yanına getirtiği Haso’nun kafasına Kürt Milliyetçiliğini aşılamaya çalışmaktadır.  Şeyh’in planlarının en başında Binbaşı Hasan’ın öldürülmesi de vardır. Şeyh esasında Haso’dan alacağı bilgilerle Binbaşı Hasan’ı öldürtebilmek amacındadır.

 

 Mesture Hanım’ın verdiği kıyafet balosu Muhsin Bey’in evinde yapılır. Fakat bu balo esnasında Muhsin Bey aldığı bir ihbar ile karargâhına koşmuş,  karısı Zeyno’ya da konuklara belli etmeden baloyu bitirmesini, Binbaşı Hasan’ın ve diğer askerlerin de karargâha gelmelerini tembih etmiştir.  Balo gecesi sonrasında Kürt Zeyno, İstanbullu Zeyno’ya olanı biteni anlatarak Binbaşı Hasan’ın hayatının tehlikede olduğunu haber verir.

 

Balo gecesinde Mazlume  genç  bir zabit olan Ali Nuri Bey’le flört etmiş , Mazlume’ye aşık olan Dr. Saffet onları bir odada görmüştür. Bunun üzerine Dr. Saffet’in i hayalleri yıkılmıştır.  Balonun ertesi günü Mazlume bir kaza geçirmiş, Mazlume’nin bindiği at vurulmuş kendisi de düşerek yaralanmıştır.  . Binbaşı Hasan onu alıp İstanbullu Zeyno’nun konağına getirtmiştir. Dr. Saffet de , Mazlume iyileşinceye kadar   başında beklemiş en sonunda da evlenmeye karar vermişlerdir.

Muhsin Bey  de Şeyh’in çıkartacağı  olaylardan haberdardır. Bu nedenle karısı Zeyno’yu İstanbul’a göndermeye karar verir. Karısının yolculuğu Mardin’e kadar Binbaşı Hasan’ın refakatinde yapılacaktır. İstanbullu Zeyno ve Binbaşı Hasan K… Köyü’nün yakınlarında silahlı saldırıya uğrarmış çıkan çatışmada  Binbaşı Hasan ağır yaralanmıştır. Suikastçıların içinde Ramazan da vardır ve bu çatışma da Ramazan da ölmüştür.. Binbaşı Hasan hastaneye kaldırılmış  Zeyno’yu  ise İstanbul’a  başka asker götürmüştür.

 

Muhsin Bey’in İstanbul’da bulunan karısı Zeyno’ya bir mektup yazmıştır.  Muhsin Bey mektubunda Zeyno’nun İstanbul’a gittikten sonra meydana gelen olayları anlatır.  Kürt Zeyno ile Haso Çocuk’un elinden bir haritanın alındığını, ana ile oğulun Divanı Harbe çıktıklarını ama onların suçsuz olduklarının anlaşıldığını Binbaşı Hasan’ın da iyileşmeye başladığını bir süre sonra da Kürt Zeyno ile Binbaşı Hasan’ın evlendiğini yazmıştır.

 

Kürt Zeyno’nun Binbaşı Hasan’dan Perihan adında bir kızı olmuş, İstanbul’a gelmişlerdir. Haso da çok sevdiği Şaban amcası ile İstanbul’a taşınmıştır. . İstanbullu Zeyno ve Muhsin Bey Binbaşı Hasan’ın ilk kızı olan Muazzez’i evlatlık almışlardır. Saffet ve Mazlume evlenmiş,  ikisi de çok mutludur. Mesture Hanım ise hala aynı düzendedir.

 

Kaynak: Halide Edip Adıvar, Zeyno’nun Oğlu, Can Yayınları , 2010

 

Yazar

BENZER İÇERİKLER

KÜÇÜK AĞA – TARIK BUĞRA

Editor

AYŞE KULİN ROMAN ÖZETİ

Editor

Beyaz Pantolon Öyküsü ve Sait Faik

Editor

Yorum bırak

* Bu formu kullanarak yorumlarınızın bu web sitesi tarafından saklanmasını ve yayınlanmasını kabul etmiş olursunuz.

İnternet sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz ve internet sitemize yapacağınız ziyaretleri kişiselleştirebilmek için çerezlerden faydalanıyoruz. İstediğiniz zaman çerez ayarlarınızı değiştirebilirsiniz. Kabul et Daha fazla oku

Gizlilik ve Çerez Politikası