Masallar

Kolay Şiir – Karagöz ve Hacivat

kolay siir karagoz ve hacivat 5ffd838bb837b
Kolay Şiir Karagöz ve Hacivat Konuşması

(Hacivat, arkadaşının arkasından yetişir.)

HACİVAT – Karagöz’üm bu ne dalgınlık böyle?

KARAGÖZ – Aklımı karıştırma, ben kimseyle dargınlık falan yapmıyorum.

HACİVAT – Dargınlık demedim yani pek düşüncelisin!

KARAGÖZ – Hay hay!… (Söylenir.) Duvarın güneşi yok… Sen duvarsın… olmadı!

HACİVAT – Bunları bana mı söylüyorsun?

KARAGÖZ – (Söylenir.) Güneşin duvarı yok…

HACİVAT – Aklından zorun mu var?

KARAGÖZ – Hakkı da boru yok, git Ali’den al!

HACİVAT – Karagöz’üm iyi misin?

KARAGÖZ – Ben iyiyim, sen nasılsın Hacı Cavcav?

HACİVAT – Hâl hatır sormuyorum, yani aklın başında mı?

KARAGÖZ – Köftehor benimle alay mı ediyorsun? Aklım göbeğim de değil ya, tabii aklım başımda!

HACİVAT – Pekâlâ, öyleyse neden saçma saçma söylenip duruyorsun bakalım?

KARAGÖZ – Anlayamadın mı, şiir yazıyorum.

HACİVAT – Hah hah hah!… Aman Karagöz’üm beni güldürdün! Sen şiir mi yazıyorsun?

KARAGÖZ – Pataklarım ha! Sen yazmıyorsun diye kıskanma!

HACİVAT – Kıskanmak değil efendim, sen güzel şeyler yaparsan ben de gururlanırım.

KARAGÖZ – Homurdanırsan homurdan!…

HACİVAT – Karagöz’üm, okuması-yazması olmadığı halde güzel şiirler söyleyen halk şâirlerimiz var ama… Sen bugüne kadar şiirle hiç uğraşmadın ki! Nereden çıktı?

KARAGÖZ – Televizyondan çıktı Hacı Cavcav! En güzel şiiri yazıp gönderenlere çok para verecekler.

HACİVAT – Efendim, şimdi anladım. Demek ki sen öteki şiirlerle yarışacaksın!

KARAGÖZ – Hay hay, tömbeki şiirlere karışacağım.

HACİVAT – Pekâlâ, derece alanlara ne veriyorlar?

KARAGÖZ – Her gece kalanlara bir kilo ıspanakla, iki paket muşmula veriyorlar.
HACİVAT – Canım yani en güzel şiirlerin sahiplerine ne kadar ödül koymuşlar?

KARAGÖZ – Üç tane bülbül koymuşlar, birisi kaçmış…

HACİVAT – Anlaşılan şiir yazacağım diye senin olan aklın da yerinde değil… İyice saçmalamaya başladın!

KARAGÖZ – (Söylenir.) Güneş duvara küsmüş. Böcekler taşların gölgesini ısırmışlar…

HACİVAT – Bu nasıl şiir Karagöz’üm?

KARAGÖZ – Köftehor, sen ne anlarsın! Modern şiir! Oğlum öğretti, bana kitaptan şiirler dinletti.

HACİVAT – Yani önünde örnekler var, öyle mi?

KARAGÖZ – Hay hay, önümde ördekler var, arkamda kazlarla hindiler var.

HACİVAT – Sen Kim, şiir yazmak kim?…

KARAGÖZ – Ben de oğluma öyle söyledim? “Kitaplardan seç, altına benim adımı yazıp yolla” dedim. “Babacığım, sen çok güzel modern şiirler söylersin!” dedi.

HACİVAT – Şiirlerini nereye yazıyorsun?

KARAGÖZ – Aklıma yazıyorum, eve gidince de aynısını söylüyorum oğlum kağıtlara yazıyor.

HACİVAT – Hece mi yazıyorsun.

KARAGÖZ – Aklıma ne zaman gelirse, gece-gündüz yazıyorum.

HACİVAT – Anlaşılan serbest yazıyorsun!

KARAGÖZ – Amin, kimse karışmıyor. Ben de serbest yazıyorum.

HACİVAT – Efendim bu hece ile serbest dediğim şiir yazmakta kullanılan ölçülerdir. Oğlun anlattı mı bilmiyorum, bir de kâfiye var.

KARAGÖZ – Nerede Sâfiye var?…

HACİVAT – Sâfiye değil, kâfiye… Yâni şiirde satır sonlarında bulunan ve söylenişleri birbirine benzeyen kelimelere denir. Meselâ güneş, eş, güreş…

KARAGÖZ – Hay ağzına sağlık Hacı Cavcav, ben sabahtan beri onları arıyordum. Bak şiirimi dinle! Duvarla güneş, tuttular güreş… Duvarın dibinde iki leş, biri Hacı Cavcav biri keleş…

HACİVAT – Karagöz’üm unutmadan eve yetiş de, oğlun hemen yazıp göndersin!

Yazar

BENZER İÇERİKLER

Çocuk ve Doğa

Editor

YERALTI SULTANI

Editor

Uyuyan Güzel Masalı

Editor

Yorum bırak

* Bu formu kullanarak yorumlarınızın bu web sitesi tarafından saklanmasını ve yayınlanmasını kabul etmiş olursunuz.

İnternet sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz ve internet sitemize yapacağınız ziyaretleri kişiselleştirebilmek için çerezlerden faydalanıyoruz. İstediğiniz zaman çerez ayarlarınızı değiştirebilirsiniz. Kabul et Daha fazla oku

Gizlilik ve Çerez Politikası