Tahta At Adlı Öyküsü Oğuz Atay Hakkında
Tahta At adlı öykü Oğuz
Atay’ın ilk baskısı 1975 yılında yapılan Korkuyu Beklerken (1975 ) adlı öykü kitabındaki
beşinci öyküdür.
Oguz Atay , Post modern bir öykücü dür. Yazar Korkuyu Beklerken
(1975 ) adlı öykü kitabına aldığı öykülerinde bireylerin iç sorunlarını ve iç
çatışmalarını ele almış, bireylerin iç dünyasından toplumu anlatmaya çalışmıştır.
Oguz Atay , Marksist ve Sosyalist düşüncelere ben merkezli öyküleri
ile dikkati çeken, toplumsal sorunlardan da uzak duran bir yazardır. Oguz
Atay , roman ve öykülerinde kendinden, çağından, , düzenden,
devletten, şikâyetçi bireylerin iç çatışmalarını ele almış; büyük
kentlerde yaşayan sorunlu bireylerin “yalnızlığı, toplumdan kopuşları ve
toplumsal ahlaka, kalıplaşmış düşüncelere yabancılaşan, tutunamayan bireylerin
iç dünyasını “ anlatmıştır.
Fakat yazar bu öyküsünde daha sosyal bir konu seçmiş, birey toplum
çatışmasını örnekleyen, siyasi göndermelerde de bulunan bir öykü yazmıştır.
Hikayede turistlik bir sahil kasabasında yapımı düşünülen tahta atın
etrafında yaşanan bir olay anlatılarak yapıalcak olan tahta atın kültürümüze
zararlı olacağını düşünen bi biryin toplumu karşısına alması ve toplumla çatışması
konusu işlenmiştir..
Tahta At
Turistik bir beldenin belediye başkanı ilçeye bir tahta at yapmak için
bağış kampanyası düzenler. Herkes bu bağış gecesi için toplanmıştır. Fakat
ortam biraz gergindir. Bazıları heyecanlı bazıları da yapılan bu çalışmaya
karşın muhalif bir tutum içindedir.
Bu gergin ortama rağmen yapılacak tahta at için bir hayli bağış
toplanır. Fakat O gece, hikâyenin ana kahramanı olan Tuğrul Bey olay çıkarmıştır.
Sonrasında da bu kasabada dehşet veren olaylar çıkmaya başlar.
Netice de, toplanan para ile tahta atın yapımına karar verilmiş ve
tahta atın yapımına da başlanmıştır. Bir müddet sonra da tahta atın yapımı
bitirilir. Tahta atın yapılması üzerine düzenlenilecek olan teslim ve tanıtım
törenin olduğu gün Tuzcuların Bekir’in oğlu Tuğrul Bey elindeki av tüfeğini,
tahta atın yapımından sorumlu olan kişilere doğrultur.
Herkes bu atın kasabaya kazanç sağlayacağı görüşünde iken Tuzcuların
Bekir’in oğlu Tuğrul
Bu atın yapılmasına tek başına karşı çıkmaktadır. Tuğrul,
“Tahta At”ların yapımına bu tahta atın batı modeli olduğunu düşünerek yapıldığı
takdirde kültürümüzü baltalayacağına inanarak karşı çıkmaktadır.
Tuğrul ile kasaba halkı bu yüzdem çatışmaya başlamıştır.