Tebrikler! Çok net başka bir şey söylemem mümkün değil. Hızlı okuma rekoru kırmış olabilirim. Bıı kadar duygu yüklü, bu kadar gerçekleri gözler önüne serebilen, hâlâ umut olabileceğine dair bu kadar mesaj bir arada nasıl verilir?
Gerçekten tebrikler.
Filiz Şahin
DPT Yönetim Bilgi Merkezi
Sizi temin ederim, hayatımda iş dünyası ve iletişim üzerine okuduğum hiçbir eser bende bu kadar etki bırakmadı.
Çağlayan Babacan
İstek Özel Uluğbey Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
Harika bir kitap! Bütün meseleleri çok içten ve güzel işlemişsiniz. Hayatımda birçok değişiklik yapmama neden oldunuz.
Fikret Odabaşı
Size teşekkür etmek istiyorum. Hem bana hem de zincirin halkaları gibi etrafımdaki tüm insanlara inanılmaz bir enerji veriyorsunuz. Anneme bir kitabınızı okuttum. Sonuç inanılmazdı. İçinde korkunç bir enerji oluştu, iş yerinde birçok değişiklik yapmaya karar verdi. En güzeli, bir kitaplık oluşturmaya vc gelen herkese kitap okutmaya karar verdi. Tekrar teşekkürler
Meral Ceylan
Ürettikleriniz ve paylaştıklarınız için şahsım ve kitaplarınızı okuyan binlerce öğrencim adına elinize, dilinize ve yüreğinize sağlık.
Yrd. Doç. Dr. Mustafa Doğaner
ADÜ Nazilli İİBF İşletme Bölümü
***
İÇİNDEKİLER
Önsöz 6
Avcunuzdaki Kelebek 9
Gelecek Hayaliniz 15
Hayat Amacınız 25
Değerleriniz 39
Hedefleriniz 51
Olumlu Düşünce 71
Kişilik 85
Yaratıcılık 93
Mücadele Ruhu 107
*
Benim iyi Babam,
El ele olduğumuz o kısa günler boyu bana hep iyi davrandın. Yanımda bep sıcacık dostluğunu hissettim. Şimdi biliyorum ki küçükken seninle kayalıkların üzerinde balık tutmak bana verdiğin en güzel hediyeydi. Açtığımız her küçük midyenin içinde pırıltılı, paha biçilmez inciler vardı. En son Ege’nin o ıssız koyunda sen yüzerken, ben her dalışımda “Şimdi bu balıkla akşam babam benimle nasıl gurur duyar.” diye heyecanlandım. Hayatımın en güzel günlerinden biriydi. Seninle geçirdiğim her an mucizeydi zaten. Bilmem, o anlar içinde seni ne kadar sevdiğimi yeterince anlatabildim mi? Bil ki seni hayatta her şeyden daha çok seviyorum, inşallah senin kadar iyi bir baba ve dürüst bir insan olurum.
ÖNSÖZ
Size bu yazıyı martılarla ve dört tane tavşanla göz göze, bir adanın kıyısında, üzerim deniz suyu, üç arkadaşımla beraber ahtapot ve deniz kestanesi yerken yazıyorum.
Yaşım 39.
Ülke ve insanlar gittikçe kirleniyor.
Şimdilik bu ada biraz temiz. Buraya gelmesem kitabı bitiremeyecektim.
Yaşarken yaptıklarınız sizden sonra hep boşlukta yankılanır.
Size, kitap boyunca “Şunu yapın. Bunu yapın.” diye ders vermeye çalışmadım.
Bu, “Kişisel Gelişim” kitapları da sıktı zaten değil mi?
Emin olun, ben hiçbirini okumadım. Sürüyle yeni yetme Amerikan zibidisi size bu yeni hayatın kurallarını öğretiyorlar.
Ben kural öğretemem.
Yemin ederim, başarının da formülünü bilmiyorum.
Hiç tanım yapmayı da bilmem zaten.
Tek bildiğim; sizin hayal gücünüzü büyülemektir.
Öyle bir büyü ki o, bu kitaba dokunduğunuz anda başka bir dünyanın kapısını aralar gibi olmalısınız.
Kimi kitaplarda ben böyle duygular yaşadım. Onlar benim baş ucu kitaplarım oldu.
İnşallah “Avcunuzdaki Kelebek” de sizin için öyle bir kitap olur.
Hayatınızı etkiler ve yıllarınıza hayat katar.
Ve hayatınıza hayaller…
Hayallerinize dostlar…
Ve dostlarınıza hayat…
Beraberce yaptıklannız sonsuzlukta yankılansın.
Dostlukla
Şerif
14 Nisan 2004
Ayvalık
AVCUNUZDAKİ KELEBEK
Şimdi lütfen, karşıdaki boş sayfaya elinizi koyun ve bir kalemle elinizin şeklini sayfaya çizin. Bu beş parmağa, beş tane soru yazacaksınız. Bugune kadar kendinize sormadığınız beş tane soru. Bunları içten ve doğru cevaplarsanız, kitap sona erdiğinde aslında kitabın hiç sona ermediğini, ilginç bir hayat kılavuzu elde ettiğinizi göreceksiniz. Nasıl mı? Az sonra…
Önce bir kalem bulup karşı sayfaya elinizi çizin.
Başparmağınızın üzerine şu soruyu yazın:
BEN KİMİM?
İşaret parmağınıza:
NE YAPMAK İSTİYORUM?
Orta parmağınızın üzerine:
NEREYE ULAŞMAYI AMAÇLIYORUM?
Yüzük parmağınıza:
BUNU NASIL YAPABİLİRİM?
Serçe parmağınıza:
NİÇİN?
(Aranızda yüzük parmağına bir şey yazmadan önce yengeden izin alanlar varsa kitabın devamını okumalarına gerek yok; aynı şekilde yüzük parmağına bir şey yazmak için kendisinden izin istenen hanımların da kitabı okumalarına gerek yok; eğer ileride kitap yazarlarsa ilk ben okurum.)
Üniversiteler beni seminerlere davet ettiklerinde seminer sonrasında öğrencilerden en çok duyduğum sözler şunlar: “Okul bitiyor ne yapacağım, bilmiyorum? Hangi mesleği önerirsiniz? Master yapacağım; ama hangi alanda bilmiyorum.”
Bazen okurlarımdan mektuplar alıyorum: “Geleceğimle ilgili kararsızım.”
Geleceğinizle ilgili kararlar almak aslında hiç de zor değildir. Zorluğu yaratan, sizin kendinizi yeterince tanımamanızdır. Hayata dair kararlar almanızı kolaylaştıracak nitelikte olan, kendiniz ile ilgili bilmeniz gereken üç temel çıkış noktası vardır.
Bu üçünü bilmeniz hayatınızı anlamlı hâle getirir. Eğer gelecek hayallerinizi, hayat amacınızı ve değerlerinizi bilmiyorsanız; sıradan, doyumsuz bir hayatı sürdürürsünüz.
Derin bir nefes alın, başlıyoruz…
*
DENİZ KIZLARI
Adamın biri, her mehtaplı gecede alır başını deniz kıyısına gidermiş. Döndüğünde çevresindekiler ona şu soruyu sorarlarmış:
“Ne gördün?”
“Dûııya güzeli deniz kızları gördüm. Altın saçlarını gümüş taraklarla tarıyorlardı,” diye cevap verirmiş hep. Bir gece yine tek başına deniz kıyısına vardığında, gerçekten dünya güzeli deniz kızları görmüş; altın saçlarını gümüş taraklarla tarıyorlarmış. Döndüğünde çevresindekiler yine sormuşlar:
“Ne gördün?”
“Hiç” demiş. “Hiçbir şey…”
Oscar Wilde