Yazıda Fyodor Mihail Dostoyevski’nin İnsancıklar romanı
hakkında bilgiler, romanının özeti, romanın konusu, ana fikri,
romanın kahramanları, romanın olay örgüsü, romanın yazar Dostoyevski,
hayatı, diğer romanları, Fyodor Mihail Dostoyevski’nin İnsancıklar
adlı eserden alıntılar, eser hakkında
yorumlar, çevrildiği diller, eserin basım yılı, basım hikâyesi yazar ve eseri
arasındaki ilişkiler yer almaktadır
İnsancıklar ve Fyodor Mihail Dostoyevski Hakkında
İnsancıklar adlı roman Fyodor Mihail Dostoyevski’nin yazmış olduğu ilk
romanı olmaktadır. Yazar bu romanının henüz 23 yaşında iken yazmış 1845 yılında
yazmaya başladığı romanı bir yıl içinde bitirmiştir. Kitap hakkında bilgi veren kaynaklara göre Rus
edebiyatının ilk toplumsal romanı
sayılan bu romanın basılması ile de Dostoyevski dha bu ilk romanından itibaren
tanınmış bir romancı haline de gelmiştir.
Dostoyevski bu romanını 1845 yılında kışın başlarında kaleme almaya başlar.
Bu sırada Grigoroviç adlı bir arkadaşı ile aynı evde yaşamaktadır. Dostoyevski bu romanını bitirir bitirmez evdeki
arkadaşı Grigoroviç okutmuş, romandan çok etkilenen arkadaşı da bu romanı yazar
ve yayımcı Nekrasov’a götürmüş, el yazma bir dosya halindeki bu romanı çok
beğenen Nekrasov da eleştirmen Belinski’ye vermiştir. Yayıncı ve eleştirmen Beliski’nin “ Yeni bir
Gogol doğuyor “ şeklinde düşündükleri Dostoyevski’nin bu romanı aynı yıl
basılmış, 1846, okurlar tarafından da
büyük ilgi gören roman bir anda Dostoyevski’yi henüz 23 yaşında iken tanınmış bir
romancı haline getirmiştir.
Rus toplumunu pek çok yönden irdeleyen roman, Rus edebiyatının ilk
sosyal ve toplumsal romanı olmak özelliği taşıdığı kabul edilen bir romandır.
Roman acımak duygusu üzerinden hareketle yaşlı bir adamın genç bir kıza duyduğu
saygın bir aşk konusu etrafında Rus halkının duygusallığı , vicdan ve
fedakarlığı üzerinde durmuştur.
Gidip gelen mektuplar şeklinde yazılmış olan roman, halkın yaşadığı
sosyal ve maddi sorunları dile getirmekteki başarısı, ilginç konusu, acıma, vicdan,
aşk dayanışma ve yardımlaşmalarını konuları üzerinden Rus halkının karakterlerini
ve duygu dünyalarını analiz etmek yolunda da başarı göstermiştir.
Mektupların içeriği, günlük yaşantılarındaki olayları, bu olayların
kendilerinde biraktığı izleri ve birbirlerine karşı hissettikleri duyguları
içermektedir. Ayrı zamanda Makar’ın saygılı ve çekimser bir üslup ile
Varvara’ya duyduğu aşkı anlatmaktadır.
Burada anlatılan kişiler, olaylar aynı zamanda dönemin Petersburg hayatına da
ayna tutmaktadır. Geçinme derdi, yaşam koşulları, yoksulluk gibi olaylar iyi
işlenmiştir.
İnsancıklar Konusu
Makar, bir hayli saf, çok temiz kalpli,
fakir bir kâtiptir. Uzaktan bir akrabası olan öksüz kalan ve başından
bazı kötü olaylar da geçen Varvara Alekseyevna’ya yardım etmeye çalışır.
Makar, çok acıdığı Varvara’ya
sahip çıkmaya çalışırken ona aşık olmuş, ama aşık olduğunu kendisine bile
itiraf edememiştir. Lakin aslında
kendisi yardıma muhtaç iken elinden gelebilecek bütün imkânları Varvara’nın
maddi sorunlarını çözmek için harcamaya başlar. Lakin en sonunda Varvara ,
zengin bir adam bulmuş ve evlenmeye karar vermiştir.
Dostovyevski’nin
Diğer eserleri
·
Karamazov
Kardeşler Özeti Dostoyevski
·
Suç
ve Ceza Hakkında ve Özeti Dostoyevski
·
Kumarbaz
Hakkında Konu Özet Analiz Dostoyevski
·
Dostoyevsk
Yeraltından Notlar Hakkında Konu Özet Tahlil
·
İnsancıklar Konusu Özeti ve İncelem e
·
Beyaz-Geceler-hakkinda-konu-ozet-dostoyevski/63751
·
Delikanli-adli-romani fyodor-dostoyevski-ve /68547
Kitabın Özeti:
Makar Alekseyevich yaşlı, fakir ve kâtip olarak çalışan bir memurdur. Makar
Alekseyevich, uzaktan da akrabası olan öksüz bir kıza âşık olmuş, aslında fakir
birisi olduğu halde çoğunlukla acıma ve vicdan , bir hayli de d aşk nedeni Varvara Alekseyevna’ya elinden gelebildiğince
yardımcı olmaya çalışır.
Varvara Alekseyevna’nın başından bazı kötü olaylar da geçmiş ve Varvara
bu kötü olayları da saklamaya çalışmaktadır. Makar ve Varvara aslında bir birlerinden çok
da uzak yerlerde değillerdir ama mektuplaşma yoluyla iletişim kurmaktadırlar. “
7 Mayıs, Sevgili Kızım Varvara Alekseyevna, Ah kuzucuğum, ah biricik
kızım. Demek artık kalbimden geçenleri bile hissedebiliyorsun… “Ne olur…
diyordum içimden; şu kuzucuğum perdeyi azıcık aralasa da; odanın içinde
gezindiğini, sıhhatte olduğunu görebilsem…” Baktım, perdenin ucunu kıvırıp kına
çiçeğinin saksısına tutturmuşsun. Seni, uzaktan da olsa, görebileceğim küçücük
bir aralık bırakmışsın. Ne saadet!.. Teşekkürler, binlerce teşekkürler…”
Makar, imkânlarını çok zorlayarak Varvara’ya maddi yardımlarda bulunmakta,
her ikisi de mektuplar yolu ile bir birlerine destek olmaktadırlar.
Esasında Makar’ın kendisi yardıma ve bakıma muhtaç biridir. Fakat Makar,
adındaki bu “ İnsancık” kendisinden yaşça çok küçük olan bu kıza aşık olmuş,
aklına da hiçbir kötülük gelmeden kendisini bu küçük kızın tüm maddi sorunların
çözmek hususunda sorumlu hissetmeye başlamıştır. Aşkı, insancıllığı ve saygın bir sorumluluk
duygusu ile davranan Makar, tüm imkânlarını bu genç kızın ekonomik
ihtiyaçlarını gidermek hususunda tüketir. Oysa yoksul, laf anlamaz ve biraz da kalın
kafalı bir ihtiyar olan Makar, ceketinin kopan düğmelerini bile yerine
koyamayacak kadar yoksul bir adamdır. Bu genç kız Makar’ın yaptığı bu
yardımlara karşın, aslında vefasız veya nankör de değildir.
“9 Nisan, Saygıdeğer, Koruyucu Meleğim Makar Alekseyeviç, Mektubuma
başlamadan evvel size çok kırıldığımı belirtmek istiyorum. Gönderdiğiniz
hediyeleri alırken ne kadar üzüldüğümü bilemezsiniz. Size kaç defa söyledim;
benim için masrafa girmeyin, hiç bir şeye ihtiyacım yok diye! Bunları alabilmek
için kendinizi en lüzumlu ihtiyaçlarınızdan mahrum ettiğinizi biliyorum ve bu
beni çok üzüyor. Şimdiye kadar yaptığınız iyilikleri unutmadım; size
minnettarım.”
Makar’ın aşkı da oldukça saygın
ve saygılıdır. Genç kız zaman zaman Makar’ı evine davet etmiş ama Makar, laf ve
dedi kodu olur düşüncesi ile genç kızın evine dahi gitmeye çekinmiştir.
Makar ile Varvara tüm dertlerini bir birlerine mektuplarla anlatmakta
Makar ise paraları bir başkası ile Varvara’ya göndermektedir. Makar, bu genç kıza âşık olduğu halde mektuplarında
bu kıza “anacığım “ hatta zaman zaman da
“kızım “ diye hitap etmektedir.
En sonunda Makar’ın tüm imkânları tükenmiş olur, aksine Varvara’da umutsuzluğa
düşmüştür. En sonunda Varvara, zengin bir adamla tanışır ve onunla evlenmeye
karar verir. Başta Makar da bu konuya olumlu yaklaşır ama Varvara, nikahlandıktan
sonra onsuz yaşayamayacağını anlar.
Varvara, nikâh kıymış ve kocasıyla gidecektir. Yaşlı kâtip nikâhtan sonra
en son mektubunu yazar. “Bundan sonra kime mektup yazacağım ben? Söyleyin
meleğim artık kime Anacığım diyeceğim? …Öleceğim Varenka mutlaka öleceğim
kalbim bu acıyı kaldırmaz. ….Salt sizin için yaşıyordum siz varsınız diye
belgeleri temize çekiyor gezip dolaşıyor hissettiklerimi mektuplara
aktarıyordum…..Bakın yağmur iniyor bu soğuğu göğüsleyecek ölçüde sağlıklı
değilsiniz. Arabanız da koruyamaz sizi mutlaka soğuk alırsınız. Daha şehir
sınırlarındayken arabanız yuvarlanır parça parça olur. Biliyorsunuz Petersburg
arabaları sağlam değildir.”
