Eşber ve Abdulhak Hamit-Tarhan
Eşber , adlı oyun Abdulhak-Hamit-Tarhan’ın yazmış olduğu ilk baskısı 1880 yılında
yapılan,
(İstanbul 1297), 1945 yılında da İsmail Hami Danişmend tarafından
yeni harflerle yayımlanan.
Abdulhak-Hamit-Tarhan’ın sekizinci oyunu olmaktadır.
Aruz vezniyele ve mesnevi tarzında yazılmış manzum bir oyun olan Eşber, 1878 Osmanlı Rus Savasşı sonrasında yazarın o
savaş esnasındaki ruh hali ile kaleme alınmış,
tek perdelik uzun bir tirad şeklinde düşünülen bu oyun Namık Kemal’in
tavsiyesi ile genişletilmiştir.
Eşber, Abdülhak Hâmid’in en çok bilinen ve en başarılı oyunlarından
biridir. Pek çok yönden trjedilern özelliğini taşıyan bu eser, oynanmaktan
ziyade okunmak için yazılmıştır. Zira o günlerde İstibdat idaresi yürürlüktedir
ve oyunlar, temsiler, toplu eğlenceler ve yürüyüşler yasaktır.
Oyunda en çok dikkat çeken bölüm Eşber ile Sumru arasındaki Tiraddır. Hamit
bu tiradı Corneille’in Horace adlı eserindeki tiradlarından esinlenerek yazdığın
ifa de eder.
KONUSU
Hindistan’da Keşmir hükümdarı olan Eşber, ülkelerine doğru yürümekte olan Büyük İskender’e
karşı ordusunun yetersiz olmasına rağmen direnmeye karar verir.
Kız kardeşi ve tahtın ortağı olan Eşber’in
kız kardeşi Sumru, İskender’e âşıktır ve kardeşini bu fikirden caydırmağa
çalışır.
OYUNUN ÖZETİ
Büyük İskender, Pers imparatoru Dara’yı yenmiş, Pers İmparatorluğunu yıkarak ilerlemeye devam
etmiştir. Doğu seferine devam eden
Dara’nın kızı Rokzan ile de aşk yaşar. İskender’in hedefi dünyayı ele
geçirmektir. Önüne çıkan tüm devletleri yıkarak gelen İskender Hindistan’ı da
almak için Pencap önlerine kadar gelir.
Pencap ülkesinin hükümdarı Eşber, yetersiz ordusuna rağmen İskender’e
karşı koyar. Mağlûp olmuş olan İran
Hükümdarı Dârâ’nın kızı Rokzan, diğer taraftan Eşber’in kız kardeşi Sumru,
İskender’e âşık olmuştur. Sumru bu nedenle ağabeyini savaştan vaz geçirmeye
çabalar. Bunun üzerine Eşber, vatana ihanet ettiğini düşündüğü kız kardeşi
Sumru ile konuşur ve Sumru’yu öldürür. Ancak İskender’le savaşan Eşber de İskender’e
yenilir ve esir düşer.
Fakat , İskender bile ona hayran olmuştur. Bu nedenle İskender, Eşber’e
kılıcını iade eder. Bunun üzerine Eşber kendine iade edilen kılıcı ile intihar
eder. İskender ise Sumru’nun cesedine
doğru giderken kıskançlık krizine kapılan Rokzan ona doğru atılır. Tam bu
sırada atların ayakları altında kalan Rokzan da ezilerek ölür.
Oyun İskender’in hocası Aristo’nun İskender’e söylediği şu cümle ile biter: “Zafer veya hiç.”