Alacakaranlık Serisinin yazarı STEPHENIE MEYER , MEG CABOT, KIM HARRISON ve MICHELE JAFFE gibi olağanüstü yazarların kaleminden yazılan bu beş hikaye sizi karanlığın entrikalarıyla sarsacak, aşkın en tutkulu haliyle içinizi ısıtacak ve çarpıcı kurgusuyla sizi esir edecek.
CEHENNEMDE BALO GECELERİ sürprizlerle dolu… Baloda kiminle dans edeceğinizi düşünmeyi bırakın çünkü vampirler, melekler ve şeytanlar sizi bekliyor… En ateşli ve en etkileyici halleriyle… En korkunç ve en gizemli hikayeleriyle… En aşık ve en düşman gözleriyle…
Bu etkileyici derlemede, yazarlar balo gecelerini yeni bir seviyeye, karanlığın büyülü mertebesine taşıyor. Kara Melek ile dans etmeniz hiçbir şey ile kıyaslanamaz ve bu melek o gün ne kadar ateşli göründüğünüzü söylemek için orada değildir.
KIYAFETİNİZİ HAZIRLAYIN, BALOYA DAVETLİSİNİZ!
Yalnız, unutmayın balo gecemiz cehennemde!
İNGİLİZCE BASKISINDA ÖNSÖZ
Bu derlemenin satışından elde edilecek gelirin bir kısmı First Book’a bağışlanacaktır.
First Book, tek bir amaca bağlı olup kâr amacı
gütmeyen uluslararası bir organizasyondur.Düşük gelirli ailelerin çocuklarına kendi kitaplarını okuyabilme imkanı tanımaktadır. Pek çok danışma kurulu, First Book Ulusal Kitap Bankası ve First Book organizasyonları sayesinde, bu organizasyonların rehberlik, özel eğitim ve aile eğitim programlarına katılan çocuklar için devamlı yeni kitaplar sağlar Firs book ülke genelinde ihtiyacı olan çocuklar,için 46 milyondan fazla kitap tedarik etmiştir First Book hakkında daha fa/la bilgi edinmek için lütfen www.firstbook.org adresini ziyaret edin ya da 866-393-1222 numarasını arayın.
İçindekiler
Dünyada Cehennem, STEPHENIE MEYER
Madison Avery ve Kara Melek, KIM HARRİSON
Korsaj , LAUREN MYRACLE
Yok Edicinin Kızı, MEG CABOT
Öp ve Söyle, MICHELE JAFFE
Dünyadaki Cehennem,Stephan Mayer
Gabe’in yüzü dans pistine baktığında asıldı. Celeste’yi neden baloya çağırdığından emin değildi ve onun da teklifi neden kabul ettiği ayrı bir soruydu. Heath McKenzie”nin boynuna öylesine sıkı sarılmıştı ki, çocuk muhtemelen neşe almakta zorlanıyordu. Onu böyle görmesi ve baloya Gabe’le gelmesinin sebebi daha karmaşık bir hal almıştı. Odanın içinde güm güm ses çıkaran müziğin ritmine kulak asmayıp, tek vücut olmuşçasına müzikten bağımsız dans ediyorlardı. Heath’in elleri Celeste’nin gözalıcı beyaz elbisesinin üzerinde içtenlikle geziniyordu,
“Kötü talih. Celbe.”
Gabe, sevgilisinin en yakın arkadaşına yaptığı gösteriyi görmemek için başka tarafa baktı.
“Hey, Bry eğleniyor musun?”
“Senden daha çok adamım. Senden daha çok,” diye cevapladı Bryan pis pis sırıtarak. Saira yeşili içki kadehini şerefe yapmak istericesine kaldırdı. Gabe de su bardağıyla Bryan’nın kadehine tokuştururken iç çekti
“Celeste ile Heath’in aralarında bir şeylerin olduğundan haberim yoktu. Onun eski erkek arkadaşı
mı?…
…….Bunu görmemek için kör olmak lazım
“Gerçekten umrunda değil mi?”
“Sana baloya davet etmeni söyleyen ben değil
“Evet sendin. Bay Galahad başka bir yakıştırma yapıyor. Cidden, dostum. Kendini hiç düşündün mü?”
“Elbette, her saat başı. Hey, Clara’dan bahsetmişken … bu gece iyi vakit geçirirse iyi olur yoksa senin burnunu kırarım,” diye kahkaha attı. “İkimiz hâlâ çok iyi dostuz; kontrol etmek için ona sormayacağımı düşünme,”
Bryan gözlerini döndürdüğünde bir an yutkunmakta zorlandı. Eğer Gabe Chrislensen burnunu kırmak işleseydi bunu yapmakta hiç zorlanmazdı; gözleri önünde ters giden bir şey varsa ve bunun düzeltilmesi gerekiyorsa, Gabe parmaklarının morarmasına ya da karizmasının çizilmesine aldırış etmezdi.
Bryan sözlerinin bir and gibi gelmemesini ümit ederek, “Clara’yla ben ilgilenirim,” dedi. Gabe ve onun insanı içine çeken mavi bakışlarıyla ilgili, verilmiş her görevin üstesinden en iyi şekilde gelebilmiş gibi hissetmesinizi sağlayacak bir şey vardı. Yüzünü buruşturarak, içkinin geri kalanını yapma ağacın altına boşalttı. “Eğer tuvaletleri çıkarsa.”
Gabe memnuniyetsiz bir tavırla “iyi çocuk.” dedi. Celeste ve Heath kalabalığın içinde kaybolmuştu
Gabe hâlâ O’lesle’nin bu dansı yapmavı istemesinin nedenini merak ediyordu.O çok güzel bir kızdı. Mükemmel sarı saçlar çok gür iri kahverengi gözler ve her zaman pembeye boyanmış gibi duran o, biçimli dudaklar… Biçimli olan sadece dudakları değildi. Bu gece giydiği daracık ve üzerine oturan elbisesiyle de onun aklını başından almıştı.
Ama vinç de onu fark etmesinin nedeni bakışları değildi. Kesinlikle başka bir nedeni vardı.
Bu gerçekten çok aptalca ve utanç vericiydi. Gabe bundan hiç kimseye söz edemezdi ama ara sıra birisinin yardıma ihtiyacı olduğuna dair garip duygulara kapılıyordu. Ona ihtiyacı olduğuna dair. Celesle’den tarif edilmesi güç bir çekim almıştı. Sanki, kusursuz makyajının altında başı dertte olan endamlı ve sarışın genç bir kadın saklıydı.
Çok aptalca. Ve kesinlikle yanlış. Görünüşe bakılırsa Celeste. Gabe’den gelecek herhangi bir yardıma ihtivacı varmış gibi görünmüyordu.
Dans pistine tekrar göz gezdirdi fakat kalabalığın içinde altın sarısı saçlarını göremedi. İç geçirdi.
“Hey! Bry. Beni özledin mi?” dedi Gara. Dalgalı koyu saçları bütün kızların arasında parıl parıl parlıyordu Duvarın karşısında onlara katıldı. Kalabalık dağıldı.
“Hey! Gabe, Celeste nerede?”
Bryan kolunu omzuna attı. “Gittiğini sandım. Sanırım onunla yaptığım ateşli planlan iptal etmek zorunda kalacağım.”
Cara dirseğiyle Bryan’nın karın boşluğuna vurdu.
Kolonlardan uzakta, odanın bir köşesinden dik…..