Kitap ÖzetleriRoman (Yabancı)

A. Daudet Değirmenimden Mektuplar 4. Öykü Arlesli Kız

Fransızca adı ile Les Lettres De Mon Moulin,  Türkçeye çevrilen adı ile Değirmenimden Mektuplar Fransız asıllı, Dünya Edebiyatının en önemli öykü yazarlarından Alponse Daudet’ın en tanınmış eseridir.

Ailesinin iflas etmesinden sonra Paris’teki ağabeyinin yanına gelen Daudet sıkıntılı günlerden sonra Morney Dükü’nün yanında sekreter olarak çalışmaya başlamıştı.  Daudet, 25 yaşında iken evlenmiş ama Morney Dük’ü öldükten sonra şehir hayatından sıkıldığı için yaşamını sürdürdüğü Midi yakınlarında bulunan Fontvielle’de artık kullanılmayan eski bir değirmen satın alarak, tatil günlerini burada geçirmeye ve eserlerini de burada yazmaya başlamıştı.

Daudet, bu eserindeki öykülerini değirmene gidip gelirken tanıştığı insanlardan dinlediği hikâyeleri, değirmen etrafında gözlemlediği olay ve kişileri hikâyeler haline getirmiş, eserini bu şekilde  meydana getirdiğini bizzat bu eserinde yer yer kendisi ifade etmiştir. Alplerin eteklerinde yer alan bu eski değirmende yazdığı, her bir öykü mektup şeklinde yazılmıştı.

Arlesli Kız adlı öykü Alponso Daudet’in Değirmenimden Mektuplar adlı eserinin dördüncü öyküsü olmaktadır.

DEĞİRMENİMDEN MEKTUPLAR  4.  ÖYKÜ ARLESLİ KIZ  ÖZETİ

Analtıcının değirmenine giden köy yolu üzerinde bir çiftlik evi vardır. Bir gün anlatıcı değirmenine giderken çiftlik evinin kapısında üzüntülü üzüntülü duran yaşlı bir adam görür. Anlatıcı evin hizmetçilerine bu yaşlı adamın neden çok üzgün olduğunu sorar.  Hizmetçi kadınlar adamın, oğlunun intihar ettiğini ve o günden beridir de işte böyle hep üzgün durduğunu anlatır.

Yazar da arabacıdan öğrendiği bu acıklı öyküyü mektup şeklinde anlatır.

Bir gün köyden değirmenime dönerken, siyahlar giyinmiş bir kadınla küçük bir çocuk gördüm. Merakımı görenler anlatmaya başladılar. Jan İsminde bir oğulları varmış. Aries’de boğa güreşi meydanında gördüğü bir kıza âşık olmuştu. “Ölürüm de başkasıyla evlenmem” diyordu. Çaresiz evlendirmeye karar verdiler

Yaşlı adamın oğlu Jan çok yakışıklı bir gençtir. Bir çok genç kız ona göz koymuş ama o hiçbir kıza bakmamakta âşık olduğu Arles’lı bir kıza âşıktır. Anne ve babası bu delikanlının evlenmek istediği genç kız ile evlenmesine karşı çıkmaktadırlar.

Ama Jan, ben o kızdan başkası ile evlenmem diye diretmektedir. Annesi ve babası Jan’ın ısrarı üzerine bu evliliği kabul etmek zorunda kalırlar.  Nijhayet düğünü günü gelir çatar. Fakat düğünün olacağı gün, düğüne gelen birisi gelen bir adam Jan’ın babasına Jan’ın evleneceği kızın iki yıldır kendi metresi olduğunu söyler. “Düğün günü, bir adam geldi ve o kızın iki yıldan beri kendi metresi olduğunu söyledi. Tabii ki düğün yapılamadı

O akşam babası oğlunu bir gezintiye çıkarır ve evleneceği kızı  bir başka adam ile kol kola gezerlerken gösterir.

Bunun üzerine Jan kız ile alakasını kesmiş olsa bile kızı aklından çıkaramaz. Sürekli üzgündür ama annesi ve babasına neşeli gibi gözükmeye gayret eder.  Ama bir gün ambara çıkıp kendini aşağıya atarak intihar eder.

Oğlan o günden beri hep içine attı. Kimseyle bir şey konuşmadı. Ve bir gün, annesi kapıyı açtığında oğlunun asılı cesedi ile karşılaştı”.

Alphonse Daudet’nin “Değirmenimden Mektuplar” adlı eserinde yer alan “Arlesli Kız” (La Fille d’Arles) adlı öykü, yazarın Provence bölgesinin sıcak atmosferini ve insanlarının duygusal dünyasını yansıttığı etkileyici hikayelerden biridir. Bu öyküde, Daudet aşk, onur ve aile bağları gibi temaları işler.

Öykünün Özeti:

Hikaye, Provence bölgesinde yaşayan bir ailenin trajik aşk hikayesini anlatır. Ailenin yakışıklı ve çalışkan oğlu Jan, güzelliğiyle herkesin dikkatini çeken Arlesli bir kıza âşık olur. Jan, kıza büyük bir tutkuyla bağlanır ve onunla evlenmek ister. Ancak Arlesli kızın geçmişiyle ilgili ortaya çıkan söylentiler ve dedikodular, ailenin bu evliliğe karşı çıkmasına neden olur.

Jan’ın babası, oğlunun mutsuz olacağını düşünerek bu evliliğe izin vermez. Oğulları için en iyisini isteyen aile, Arlesli kızı reddeder. Fakat Jan, bu durumu kabullenemez ve derin bir umutsuzluğa kapılır. Giderek içine kapanır, hayata olan bağını yitirir ve sonunda bu aşkın acısına daha fazla dayanamayarak intihar eder.

Temalar:

  • Aşkın Gücü ve Yıkıcılığı: Jan’ın aşkı o kadar güçlüdür ki, onu hayattan koparacak kadar derin bir acıya dönüşür.
  • Gelenekler ve Aile Baskısı: Ailenin, toplumun değer yargılarına göre hareket etmesi, bireysel mutluluğun önüne geçer.
  • Dedikoduların Etkisi: Arlesli kız hakkında çıkan söylentiler, gerçek olup olmadığına bakılmaksızın insanların hayatlarını etkiler.

Yazarın Anlatımı:

Daudet, Provence’in sıcak havasını, lavanta tarlalarının kokusunu, köy hayatının sadeliğini ve insan ilişkilerindeki samimiyeti yalın bir dille anlatır. Öyküde pastoral bir atmosferle derin bir trajedi iç içe geçmiştir.

“Arlesli Kız” Detaylı Analizi

Yazar: Alphonse Daudet
Eser: Değirmenimden Mektuplar (Lettres de mon moulin)
Tema: Aşk, Onur, Aile, Toplum Baskısı


1. Karakter Analizi

  • Jan:
    Hikayenin baş kahramanı olan Jan, dürüst, çalışkan ve ailesine bağlı bir gençtir. Onun en belirgin özelliği tutkulu bir aşka sahip olmasıdır. Arlesli kıza duyduğu aşk, Jan’ın hayatındaki en güçlü duygudur. Ancak aşkının ailesi tarafından onaylanmaması, onu derin bir hayal kırıklığına ve sonunda trajik bir sona sürükler. Jan’ın karakteri, aşkın bir insanın ruhunu nasıl tüketebileceğinin bir örneğidir.
  • Arlesli Kız:
    Öyküde adından çokça söz edilmesine rağmen Arlesli kızın karakteri hakkında doğrudan bilgiler verilmez. Bu, kızın bir nevi “idealleştirilmiş bir figür” olarak kalmasını sağlar. O, güzelliğiyle dikkat çeker fakat hakkında yayılan dedikodular, hikâyenin akışını belirler. Arlesli kız, toplumun kadına yüklediği geleneksel beklentileri ve namus anlayışını sorgulayan sembolik bir karakterdir.
  • Jan’ın Ailesi (Özellikle Babası):
    Jan’ın babası, oğlunun mutluluğunu isterken bir yandan da toplumun değer yargılarına sıkı sıkıya bağlıdır. Oğlunun Arlesli kızla evlenmesini reddetmesi, bir yandan aile onurunu koruma isteğiyle ilgilidir. Ailenin otoritesi ve kararları, bireysel mutluluğun önünde bir engel oluşturur.

2. Tematik İnceleme

  • Aşk ve Tutku:
    Öykünün merkezinde Jan’ın Arlesli kıza duyduğu derin tutku yer alır. Bu aşk, romantik bir mutluluk kaynağı olmak yerine, karakteri yavaş yavaş tüketen bir takıntıya dönüşür. Jan’ın aşkı, sonuçlarıyla yıkıcı bir güç haline gelir.
  • Aile ve Toplum Baskısı:
    Jan’ın ailesi, oğullarının mutluluğunu istemekle birlikte, toplumun ahlaki normlarına uygun hareket etmek zorunda hisseder. Bu, bireysel arzularla toplumsal değerler arasındaki çatışmayı ortaya koyar. Daudet burada, özellikle kırsal toplumlarda ailenin ve toplumsal dedikoduların bireyler üzerindeki etkisini eleştirir.
  • Onur ve Dedikoduların Gücü:
    Arlesli kız hakkında çıkan söylentiler hiçbir zaman tam olarak doğrulanmaz. Ancak bu söylentiler bile Jan’ın ailesinin kararlarını şekillendirmeye yeterlidir. Daudet, dedikoduların ve toplum yargılarının ne kadar yıkıcı olabileceğini gösterir.

3. Semboller ve Anlatım Teknikleri

  • Provence’in Doğası:
    Daudet, Provence’in sıcak atmosferini, lavanta tarlalarını ve pastoral yaşamı ustaca betimler. Bu doğal güzellikler, öykünün trajik sonuyla tezat oluşturur. Doğa güzelliğini korurken, insan duyguları karmaşık ve yıkıcıdır.
  • Değirmen:
    “Değirmenimden Mektuplar” genelinde olduğu gibi bu öyküde de değirmen, kırsal hayatın sade ama derin bir yansımasıdır. Değirmen, değişmeyen bir doğa parçasıyken, insanların hayatları acılarla ve trajedilerle şekillenir.

4. Toplumsal Eleştiri

Daudet, bu öyküde yalnızca bireysel bir aşk trajedisini anlatmakla kalmaz, aynı zamanda 19. yüzyıl Fransız taşra toplumunun ahlaki ikiyüzlülüğünü de eleştirir. Aile onuru, gelenekler ve namus kavramları bireysel mutluluğun önünde bir engel haline gelir.


5. Dil ve Üslup

Daudet’nin dili sade ama derindir. Betimlemeleri güçlüdür ve okuyucuyu Provence’in sıcak atmosferine taşır. Duygusal yoğunluk, abartıya kaçmadan, doğal bir şekilde verilir. Özellikle doğa tasvirleri ve karakterlerin iç dünyasını anlatmadaki başarısı dikkat çeker.


6. Sonuç: Trajik Bir Aşkın Evrenselliği

“Arlesli Kız” öyküsü, aşkın yüzyıllar boyunca değişmeyen evrensel doğasını işler. Bireysel arzular ile toplum kuralları arasındaki çatışma, dünyanın her yerinde farklı şekillerde karşımıza çıkar. Daudet’nin bu sade ama derin hikayesi, aşkın bazen insanın en büyük zayıflığına dönüşebileceğini gösterir.

Yazar

BENZER İÇERİKLER

Yarın ve Daima

Editor

Güneş Doğarken

Editor

Zamanın Rengi Aşktır

Editor

Yorum bırak

* Bu formu kullanarak yorumlarınızın bu web sitesi tarafından saklanmasını ve yayınlanmasını kabul etmiş olursunuz.

İnternet sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz ve internet sitemize yapacağınız ziyaretleri kişiselleştirebilmek için çerezlerden faydalanıyoruz. İstediğiniz zaman çerez ayarlarınızı değiştirebilirsiniz. Kabul et Daha fazla oku

Gizlilik ve Çerez Politikası