Dini

Allah De Ötesini Bırak

allah de otesini birak 5ed3fde4db2cdAllah her şeyden haberdardır, sanmayın ki size yapılan haksızlığa kayıtsız kalıyor. O, size bir annenin evladına yaklaştığı merhametten daha fazla merhamet duyandır. Duanın karşılığını takip etmeden “Allah de ötesini bırak”. Kul Rabb’ini imtihan etmez. O’na tevekkülle yaklaştığında rahmetini tüm hücrelerinde hissedeceksin.

Karşında o kadar çok maskeli insan var ki onları tanımak için yoruluyorsun. Şayet dikkat edersen güzel olan bir şey var; o senin hakkını aldıkça, sen onun sevaplarından kazanıyorsun. O halde kaybettim diye üzülme, biraz daha derin bakarsan, aslında kazandığını fark edeceksin!..

Aşık olcaksın evet ama kalbini Allah aşkıyla yakacaksın… Dünyanın geçici olduğunu, biteceğini İDRAK edeceksin; sadece sonsuz kudrete bağlanacaksın. ALLAH’A bağlı yaşayacaksın. İşte Uğur Koşar bu kitap da sana herkes gibi Allah’ı anlatmıyor O’nu adeta hissettirip yaşatıyor!..

-Psikolog Cavidan Ebru Kızıl-

Yirmi yıldır terapi deneyimlerimde elde ettiğim sonuçlardan biri şudur ki; eksik olan parçaları yitirdiğini düşünen ve bunları arayarak çıkmazlara giren ve bunun da dışarıda olduğunu sanan çok büyük bir çoğunluk çeşitli psikolojik sorunlarla ruh sağlıklarını bozmuştur. Bu büyük çoğunluğa eserlerinde ve görüşlerinde öze dönüş yolunda katkı sağlayan, aradıklarını bulabilme cesareti ve ışığı olan Uğur Koşar Dostuma “ALLAH DE ÖTESİNİ BIRAK” ile özlerine dönebilmesi adına ışık olan eserinden dolayı en içten teşekkürlerimi sunuyorum…

-Uzm. Psikolog Abdullah Topal-

İÇİNDEKİLER

Uğur Koşar Kimdir?…11
Uğur Koşar’ın Terapisi Hakkında…13
Evlilikte ve İlişkilerde “Allah De Ötesini Bırak”…27
Kişi Kişinin Aynasıdır…29
Sen Gönlünü Kırana İsyan Etmekten, Kınk GönüllerenMerhem Olan Allah’ı Unutuyorsun…37
Allah Aciz Kullarının Kalbindedir…45
Tek Dost ve En Güvenilir Olan O’dur…49
Kendini Değersiz mi Hissediyorsun?…55
Kadınına Saygı Duy…65
Unutma! Bu Dünyaya Küçük de Olsa Bir Boşluğu Doldurmak İçin Gönderildin…71
Rabb’in, Yaptığın Çağrılara Bir Karşılık,Yaşadığın Zorluklara Bir Kolaylık Vermeyeceğini mi Düşündün?…73
Güne Güzel Başlamak…75
Her An Bir İmtihan İçindesin…77
Kaderimi Severim Yazandan Ötürü…79
Allah Vekilin Olsun ve O’na İsimleriyle Yaklaş…83
Zihnin Oyunlarına Dikkat Et…87
Kusuru Ört, Kusuru Gören Göz Kusurludur!…89
Hayatın Denge Üzerine Kurulu Bir Terazidir…93
Hayat Tek Bir Nota Değildir…97
Allah Seni Korur Sen Yeter Ki O’nunla Meşgul Ol…101
“Ben” ve ‘‘Sen”i Bıraktığın An “Bir” Doğar…103
Senin Güvenin Zayıf İse Allah Ne Yapsın?…105
Allah, Duasında Israrcı Olanı Sever…111
Tevekkül Tüm İlaçlardan Daha Etkilidir, Çünkü Onun İçinde Nur Vardır…115
“Duam Kabul Olmuyor” Diyorsun…117
Allah Senin Sözlerine Değil Kalbine Bakar; Şükür Teşekkür, Hamt Övgüdür…121
Sen O’nu Bir Kere Yürekten Anarsan O Seni Ebediyen Anar…125
Sen Rızkın Allah’tan Geldiğini Unutmuşsın!…131
Kölenin Tevekkülü…135
Meleklerden Yardım Alınır mı?…137
İnsan Bencil Varlıktır…143
Hayat mı Renksiz Yoksa Senin Bakışın mı Kirli?…147
Her Şerde Bir Hayır Vardır…151
Bu Dünya Hayal Dünyadır…153
O Ses…155
Kendini Allah’a Bırak…159
Kendin Olduğun Halinle Güzelsin…167
Anne Hakkı…169

UĞUR KOŞAR KİMDİR?

TTS (Theatrical Therapy System) ve Nur Terapisi’nin kurucusu olan düşünür, psikolojik danışman ve yazar Uğur Koşar, Doğu’nun Zen öğretisi (farkındalık) ile sufiliğin “kalp gözüyle bakışını” harmanlayarak kendine özgü üslubuyla in­sanların kendi öz varlıklarıyla buluşmasına, böylece zihnin sesini susturarak kalıcı bir huzurla yaşamlarına devam etme­sine yardımcı olmaktadır.

Uğur Koşar der ki: “Ben sizi yeni bir şeyle tanıştırmıyo­rum, sadece sizin unuttuğunuz kendi özünüzle tekrar buluş­manıza vesile oluyorum.”

Usta, “Yaşam matematik değil bir şiirdir ve içinde nefes aldığınız bu hayat, beyinlerin gelişmesinden öte yüreklerin ve ruhun olgunlaşmasıyla gelen bir kutlama olmalıdır” di­yerek yaşamanın aslında bir sanat olduğunu anlatmaktadır.

Onun görüşüne göre, mutsuz insan yoktur, mutlu olaca­ğına inanmayan insanlar vardır ve insanları yorgun kılan yaşam değil, taşıdıkları maskeleridir.

Uğur Koşar “Her soru önce kendi cevabını doğurur” söz­leriyle insanların aradığı cevapların aslında kendi derinlik­lerinde mevcut olduğunu ifade eder.

O, yaşam yolculuğunda insanların kendilerini keşfet­meleri ve kendi derinliklerinde bulunan mevcut cevaplara ulaşmaları adına, insanları sadece düşündürmeye ve onların farkındalık kazanmalarına, baktıklarından daha derine ba­karak Allah’ın mucizelerini görmelerine, O’nu kucaklama­larına yardımcı olmaktadır.

Onun şu sözleri insanlara farkındalık kazandırmaya yö­neliktir:

-Yaşam geçmiş ile gelecek arasında açmış bir çiçektir, onu sadece şimdiki anın içinde koklayabilirsin.

-Kendi hayatını yaşamıyorsan, yaşadığın hayat senin de­ğildir!

-Dışarıda mucize arama, mucize sensin.

-Önemli olan hayatın ne zaman son bulacağı değil, onu ne zaman hissederek yaşamaya başladığındır.

-Ben size mutlu olmayı değil, mutluluğa dönüşmeyi gös­teriyorum.

-Allah kitaplarını insana göndermişken, O peygamber­lerini insana göndermişken, cennetinin kapılarını açmışken ve O sana bu kadar çok değer veriyorken, sen nasıl olur da kendine değer vermezsin?

-Sadece yaşamın gerçekliğine uyum sağla, ruhun ağ­lamaya ihtiyacı varsa ağla, gülmeye ihtiyacı varsa gül, her deneyimi yaşa, kontrol etme. Şayet kontrol edersen bütün enerjini dışarıya akıtmış olacaksın. Sessiz ol ve yaşamın akı­şını izle, o akışta gelen her şey bir mucizedir.”

Uğur Koşar, insanlığın temel sorunlarından birini ise şu sözlerle ifade etmektedir:

“İnsanlar isyanda, hayat çoğu için yaşarken bitmiş du­rumda, çünkü hep başkalarının hayatını yaşamaktalar. Bu hayat onların değil; başka bedenlerde, başka ruhlarda hayat buluyorlar ve onlar gidince hayat da anlamını yitiriyor, in­sanlığın en büyük sorunu budur. Kendi hayatını yaşamıyor­san, yaşadığın hayat senin değildir. Nasıl olabilir ki? O hayat başkasına bağlı ve o gittiğinde yahut ilgisini yitirdiğinde sen de eriyor, tükeniyorsun! Olanları izlediğinde şahit olacaksın ve o zaman varlığın farkındalıkla dolacaktır.’’

UĞUR KOŞAR’IN TERAPİSİ HAKKINDA

(İnsanların Uğur Koşar’a dünyanın dört bir yanından gelmelerinin sebebi; panik atak, anksiyete, takıntı, özgüven eksikliği, depresyon sorunlarına tek seansta ilaçsız çözüm sunduğu içindir. İlginize teşekkür ederiz…)

Uğur Koşar terapisiyle ilgili şu sözleri dile getirmiştir:

“Öncelikle şunu çok net belirtmeliyim: Terapi görmek için yıllarca uzmanlara, psikologlara gitmiş ama çare bula­mamış insanlarla görüşmeyi seçiyorum. Bunu sana kimse söylememiş olabilir, fakat depresyon artık senin aydınlan­manın, çiçek açmanın habercisidir. Bir çiçek tohumunu dü­şün; tohumun filizlenmesi, çiçek vermesi için nasıl ki artık son derece patlamaya hazır duruma gelmesi gerekiyorsa in­san da depresyondayken çiçek vermeye hazır demektir.

Yahut gebe bir kadını düşün lütfen. Onun doğum ger­çekleştirmesi için dokuz ay sürenin geçmesi, artık kamının burnuna gelmesi, bir patlamaya bir sıkışmaya hazır olması gerekir, öyle değil mi? Yoksa bebek sağlıklı doğmayacaktır. Bebek dört aylıkken doğarsa ölecektir. İşte bu yüzden se­nin dibe vurman, depresyonda olman benim için son de­rece güzel bir şey. Bana artık senin çiçek açmana yardımcı olmak, sadece bu negatif enerjini pozitife dönüştürmek kalıyor.

Psikolojik sorun yoktur, sadece zihinsel bir işletim ha­tası vardır. İnsan zihni kullanmasını bilmiyor, çünkü onun kullanma talimatını kimse vermedi! Ben insanlara zihnin nasıl kullanılacağını gösteriyorum ve onlar kolayca özlerine ulaşıyor, kalıcı sonsuz huzurla tanışıyorlar, tek sırrım budur.

Burada olduğuna göre uzmanlara, psikiyatrlara gitmiş, ilaçlar almış ama kendi özünle buluşamamış olmalısın. Sana yardımcı olamadılar, çünkü sen derin bir uykudasın, tıpkı geceleri yatağında uyuduğun gibi ve bu durumda sana ve­rilen komutları algılayabilir, onları idrak ederek yaşamında uygulayabilir misin?

Hayır, bunu nasıl yapacaksın? Sen zaten bir uykudasın… Uykuda olan hiç kimse dışarıdan verilen komutları rüya­sında uygulayamaz. Bu yüzden psikologlar, psikiyatrlar insan üzerinde kalıcı bir mutluluk sağlayamamıştır, çünkü onlar farkında olmadan insanlar derin uykunun içindeyken terapi vermişlerdir! Kişinin öncelikle derin uykusundan uyandırılması gerekir ve benim yaptığım sadece sizin uyanmanıza yardımcı olmaktır, sonsuz huzur ise tıpkı kâbuslu bir rüyadan uyanır gibi kendiliğinden bir anda gelecektir.”

“İnsanları yorgun kılan hayat değil, taşıdıkları maskele­ridir” diyerek de birçok insanın farkında olmadan takmış olduğu maskelerinden sıyrılarak kendi özüyle buluşmasını sağlayan üstat, şu sözleriyle insanları farklı bakış açılarına yönlendirmektedir: “Sorun hiçbir zaman problemler değil­dir, yaşam yolculuğunda problemler her zaman olacaktır, asıl sorun, zihnin oyununa gelerek problemlerle özdeşleşmemiz, onlara bir mıknatıs gibi yapışmamızdır.”

Uğur Koşar “Mutsuzluk, zeki insanın bilgeliğe dönüşüm aracıdır” diyerek danışanlarına, acıyı bir araç olarak kullan­dırıp sonra onu sonsuz bir huzura dönüştürmekte ve kendine özel öğretisiyle görüşme seanslarında bunu yaşatarak anlat­maktadır.

Usta, “Dikkatle izlemenizi isterim. Biri sizi üzdüğünde o aslında size sadece bir iğne batırmıştır; öfke, tepki, üzüntü ise sizin içinizden yükselir!” diyerek insanları kendi içine yönlendirip orada özü merkeziyle buluşturarak sorunların sonsuz bir huzura dönüşmesine; kendine özgü birçok öğre­tisiyle danışanlarının farkındalık kazanmasına ve bilgelik boyutuna ulaşarak aydınlanmasına yardımcı olmuştur.

Psikologlar kitaplarını ve terapisini tavsiye etmektedir. Ünlü isimlere, birinci ligden futbolculara, yaşam koçlarına da terapi veren Uğur Koşar, görüşmelerini, İstanbul Mimaroba’daki özel çalışma ofisinde yapmaktadır.

Üstadın geliştirdiği, TTS (Theatrical Therapy System) tek seanslık başarı için geliştirdiği en ideal terapi sistemidir.

Kendisine www.ugurkosar.com adresinden ulaşabi­lirsiniz.

***

Her şey kendimi bulmakla başladı… Yeni bir hayat, yeni bir dünya, sandığımdan çok daha öte bir ben. Tıpkı Yunus Emre’nin dediği gibi: “Bit ben var bende benden içeri.” Peki, o içeriye nasıl gidilecek? Bugüne kadar sana herkes sadece konu başlığı verdi: “Mutluluk içinde.” Ancak oraya nasıl gidileceği hakkında kimse bir fikir vermedi. Bu yola çıkarken bilgelik adına çıkmıştım ve huzuru velilik yolunda buldum! Çünkü onun içinde Allah vardı!..

İşte benim tüm niyetim, seni varlığınla tanıştırmak. Bir kez oraya ulaştığında, zihin denen perdeyi, nefis denen kara­bulutu bir kez buhar ettiğinde ortaya gerçek sen çıkacaktır. Sandığın sen sadece beden ve zihinden ibaretti. Artık özüne ulaşma, Rabb’ini iliklerine kadar hissetme zamanın geldi.

Bu kitabı yazmak için bir haber bekliyordum, bir işaret. Mutlaka bir olma zamanı vardır ve ben hiçbir zaman ace­le etmem. Niyet eder ve Allah’a bırakırım. Daima anım­sa: Arzu şeytanidir, niyet ise rahmanidir. Bu senin yaşam anahtarın olsun. Ne zaman kendini bir arzu içinde bulursan hemen şeytanın elinden tuttuğunu anımsa, çünkü o sana yoğun bir şekilde onu elde etmeni söyler.

Tıpkı günah işlettiği gibi!

Her ne istiyorsan -eş, ev, araba vb.- şeytanın işi onu sana elde ettirinceye kadar arzulanılmak; sen onu elde edince ise gerçekleri göstererek aradan çekilmek; seni vicdanın, Rabb’inle baş başa bırakmaktır.

Sen henüz flört döneminde yoğun istekle bu adamla ev­leneceğim dersin, o benim ruh ikizim dersin ve kimseye al­dırış etmeden evlenirsin ama şeytan seni evlendikten sonra gerçeklerle baş başa bırakacaktır. Adamın artık maskesi dü­şer, ruh ikizi sandığın o adam sanki başka biridir! Ve bu hep böyle olmuştur. Bu senin nişanlın değil, o gitmiş ve yerine sanki başka biri gelmiştir!

Bu yüzden arzu şeytanidir. O senin elde etmen için gözü­ne perde indirir ve elde ettikten sonra perde kalkar. Gerçek­leri gördüğünde ise canın yanmaya başlayacaktır. Yaşam yol­culuğunda daima isteklerin olacaktır, niyet de bir istektir, ancak bunun içinde rahmet vardır, nur vardır, Allah vardır.

Niyet ederek başladığın her şeyde Rabb’inle birlikte yü­rümüş olacaksın. Ve sen bir kez Allah’a tam tevekkülle sı­ğındığında o seni asla şaşırtmaz. O ne güzel vekil (yardımcı) ve dosttur.

Yeni biriyle mi tanıştın, hemen niyet et ve de ki: Ey Rabb’im! Ben bir yola çıktım, niyetim evlenmek ve huzur­lu bir yuva kurmak. Ancak evvel ve ahir olan sensin; alim olan, en iyi bilen de sensin. Ben sonumu bilemem ki, bu mümkün değil. Bu yüzden sana geldim, kapını çaldım. En iyi bilene tam tevekkülle sığınarak niyetimi sunuyorum. Şa­yet sevdiğim bu insanla evlenmem hayırlı olacaksa bana bu evliliği nasip et, eğer bu evlilik beni yorup yıpratacaksa sen henüz başlamadan evliliğime “mâni’’ isminle engel ol. Bu yolda seni vekil kıldım.

Artık üzerindeki yükü bıraktın. Artık sorumluluk sende değil, onu Rabb’ine verdin. Şimdi rahatça gözlerini kapatıp uykunu da uyuyabilirsin. Çünkü “el-vekil” olan Allah sana yardımcı olacaktır. İşte o zaman bu evlilik olsa da olmasa da sevineceksin!

Veli kulun biri demiş ki:…

Yazar

BENZER İÇERİKLER

İslam’a Göre Ailevi Problemler – Doğum Kontrolü ve Kürtaj

Editor

Dünya Görüşü ve İdeoloji

Editor

Amasya – Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi – 03

Editor

Yorum bırak

* Bu formu kullanarak yorumlarınızın bu web sitesi tarafından saklanmasını ve yayınlanmasını kabul etmiş olursunuz.

İnternet sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz ve internet sitemize yapacağınız ziyaretleri kişiselleştirebilmek için çerezlerden faydalanıyoruz. İstediğiniz zaman çerez ayarlarınızı değiştirebilirsiniz. Kabul et Daha fazla oku

Gizlilik ve Çerez Politikası