Yayınlanma Zamanı: 2008-03-08 00:27:00
Bahar..
Bahar dediğin bir top sarı mı
Yeşil mi, yoksa vurgun mu
Hiç mi hiç, geldi mi hep
Bir olasılık dönenir durur
Ölmeden dirimi hiç yaşamadık ki
Bırakırım, suları şimdi akmayan
Boş bir köprüden
Demir köprüden
Ağusunu üstüne yüreğimin
Biraz umut mu ne, biraz acı mı ne
Zamana ayarlı mı bilemediğim
Ve akıp geçen bir şey var yanımızdan
Ter basar gecemizi
Bir dilim ay..
Bir dilim ay, kıpkırmızı bir dilim ay
İstemli bir dilim ay, yanıp sönesi
Vapur olsam varasım gelir
Onca gecenin içinde
Hem de sümbülsü mavi
Bir dilim ay
Oldukça puslu hem de
Bir bardak su gibi
İçip kanasım gelir
Şarkıları asarız da
Yediveren gülleri gibi baharımıza
Nedense hem İsa öncesi hem İsa sonrası
Camgöbeğinden bir dilim ay
Renk değiştirir durmadan akşamımıza
İnce bir bıçak çıkarır
Yorgun bir ses gibi dağılmasından
Okyanusa yağan karın yüzüne
Senin yüzüne, benim yüzüme
Bir dilim ay kılıç gibi
Üstüne kapanasım gelir
Dost…
Günüm karardığında, gecem uzadığında seni düşünürüm.
Bir şiir söylenir dünyaya, payıma düşeni alırım
Bir renk atılır fırçayla, ışığı yakalarım
Şarkı söyler bir kadın, dağılır yalnızlığım
Ve dimdik duruyorsa bir insan onca kavgada
Ödünsüz ve kararlı
Korkumdan utanırım
Ne omzunu isterim başımı yaslayacak
Ne ellerini, ellerimde tutacak
Varsın uzaktan savrulsun gülüşü
Hiç olmasın gölgesi yanıbaşımda
Sabahları bahçemde açan gül gibi
Soluğu karışıp gitsin havaya
Olması gereken yerde durur o
Yani hayatın tam ortasında
Bana kendimi sevdirmek için