“İnsan her gün bir parça müzik dinlemeli, iyi bir şiir okumalı, güzel bir tablo görmeli ve mümkünse birkaç mantıklı cümle söylemeli” der Goethe. Zarif ve zeki bir beyin için, midemizi besler gibi, beynimizi de güzel ve görkemli fikirlerle beslemeliyiz.
Her gün birkaç felsefi fragman okumak, insanın beynini spor salonuna götürmesine benzer. Mantık kaliteniz yükselir, bağımsız düşünme kapasiteniz artar, entelektüel estetik duygunuz gelişir. Her güne büyük düşünürlerden birkaç sözle başlamak, gündelik hayatın rutini içinde kaybettiğimiz anlamı ve derinliği görmemizi sağlar.
Milyonlarca üyesi olan Felsefe Kulübü’nün kurucusu olan Özgür, seçtiği sözlerle beyninizi özgürleştiriyor. Bu sözler, yayınlandıkları sitede aldıkları oya göre seçilmiş, reytingin çemberinden geçmiş düşünceler. Her sabah bir dilim düşünceyi aklınıza atmadan evden çıkmayın.
-Mümin Sekman-
(Her Şey Seninle Başlar’ın yazarı)
***
BİLGELİKLE YAŞAMA SANATI
2008 yılı sonlarına doğru Facebook’ta kurduğum “Felsefe Kulübü” adlı sayfanın özgün paylaşımlarla ve eğitici içerikler sayesinde milyonlara ulaşması kitabı çıkarmamda etkili oldu.
Özellikle Facebook’ta bir kütüphane ortamı yaratmamız, bilgi endeksli içerikler üretmemiz insanların takdirini kazandı. Özgün ve eğitici paylaşımların zamanla sosyal medyada yayılması Felsefe Kulübü’nün büyümesini sağladı. Kulüp, raflarda kalmış birçok kitabın tekrardan okunmasına, unutulan filozofların hatırlanmasına, felsefe grubunun ve bölümlerinin önemine katkı sağladı.
Dünyadaki en büyük felsefe sayfası olan Felsefe Kulübü, 2 milyona yaklaşan üye sayısıyla özgün içerik ve bilgilere devam ediyor.
Felsefe Kulübü’nde paylaşılan içeriklerin kitaba dökülmüş, dönüşmüş halini yine saygıdeğer kulüp üyeleri için iyi bir çalışmayla derledim.
Tarihten paragrafları, filozoflardan düşünceleri ve anedotları hassas bir çalışmayla sizlerle buluşturdum. Kitaplardan yer yer çektiğim paragraflar, filozoflardan alıntılar, tarihten alıntı düşünceler kitabı derlememe vesile oldu.
7 ay boyunca derlediğim bu kitapta, çeşitli bilgi ve değerleri, görüşleri, ayrıntıları, hikâyeleri, konuları görmeniz ve incelemeniz felsefî bir damak tadı oluşturacak. Birçok filozofu, yazarı aynı kitap içerisinde görebilecek, evrensel bir solukta okuyacaksın.
Altı çizilmesi ve üzerinde durulması gereken bu paragraflar tarihin, çağların, dönemlerin, ideolojilerin ve fikirlerin önemini ortaya koyuyor. Gelirli bir konuya göre gidilmeyen bu kitapta her paragraf ve her düşünce kafada soru işareti ve merak uyandırıyor. Kitap ideolojik değil, evrensel paragraflardan oluşturulmuştur.
Kütüphanenizde mutlaka bir köşede olması gereken bu kitap Felsefi Düşünceler Antolojisi olarak ilerde sizlere faydalı bir kaynak olacaktır.
Hazırlayan: Özgür Bacaksız
Giriş
Felsefeyle uğraşan kişinin ilk işi ne midir?
Kendini beğenmişlikten kurtulmak.
Ne de olsa insanın zaten bildiği şeyi öğrenmeye başlaması mümkün değildir.
Epiktetos
“Hiç aklından çıkarma genç adam: Öğretmenler kapıyı açar, içeriye kendin girersin…”
Chert Hai Yang
Başarı, ileriyi görenlerindir
.
Hiçbir merdivenin olmasa bile, kendi başının üstüne tırmanmayı bilmelisin; başka türlü nasıl tırmanırsın yukarılara? Çok şey öğrenmek için, kedinden uzağa bakmayı öğrenmek zorunludur.
Nietzsche (Böyle Buyurdu Zerdüşt)
Bilge insanın hayret duygusu
Biz, tavşanın tüylerinin en diplerinde oturan kımıl kımıl böcekler gibiyiz. Ama filozoflar büyük sihirbazın gözlerinin içine bakabilmek için ince tüylerin uçlarına tırmanmayı denerler. Farklı nedenlerle insanlar günlük hayata öylesine bağlanırlar ki, hayata hayret etme duygularını bastırırlar. Onlar tavşanın tüylerinde ta diplere yerleşip orada rahat ederler ve bütün bir hayatı aşağıda geçirirler.
Jostein Gaarder (Sofie’nin Dünyası)
Ulaşılmaya değer tek kıyı
Bazıları hayatlarını okuyarak geçirirler ama ak kâğıda yazılmış kara sözcükleri okumaktan öteye gitmezler; bu sözcüklerin şiddetli bir ırmağın ortasına atılmış taşlar olduğunu ve bizi bir kıyıdan ötekine geçirmeye yaradığını anlayamazlar; oysaki önemli olan öteki kıyıdır.
Belki o ırmakların iki değil pek çok kıyısı vardır; belki her okuyucu kendi kıyısıdır aslında ve ulaşılmaya değer tek kıyı o kıyıdır.
Jose Sammago (Mağara)
Yükseğe çıkması çok zor, ama düşmesi de bir o kadar kolaydır.
İstediğimiz kadar yüksek sırıklar üstüne çıkalım, yine kendi bacaklarımızla yürüyeceğiz; dünyanın en yüksek tahtına da çıksak, yine kendi kıçımızın üstüne oturacağız.
Montaigne (Denemeler)
Basit yaşamak
Eski zamanların büyükleri uyurken rüya görmezlerdi. Korkuyla uyanmazlardı. Basit yiyecekler yer, derin soluklar alırlardı. Büyüklerin solukları topuklarından çıkardı, soluklan kusmuk ve gırtlaklarından çıkan bugünün vasat insanlarına benzemezlerdi. Bu insanlar şehvet ve arzuyla dolduklarında kutsal doğaları sığlaşır. Eski zamanların büyükleri hayatı ya da ölümü sevmek konusunda bir şey bilmezlerdi.
Doğarken sevinç duymazlardı. Ölüme giderken ıstırap çekmezlerdi. Tasasızca gelir ve giderlerdi. Hepsi bu kadardı. Verilene sevinir; ama üzerinde düşünmezlerdi.
Çuang Tzu
Düşünme, insanlara zahmetli bir yüktür…
.
Gerçekten insanların çoğu, her ne kadar bunun açıkça farkında olmasalar da, kalplerinin en derinliklerinde “mümkün olduğunca az düşünceyi açığa vurarak idare etme” kararındadırlar ve bu, onların davranışlarına yön veren en başlıca düsturdur, çünkü onlar için düşünme en zahmetli yüktür.
Schopenhauer (Seçkinlik ve Sıradanlık Üzerine)
Hayaller bazen umarsızca zehirler!
Kimi zaman insan en olmayacak, çılgın bir düşünceye öylesine kapılır ki, sonunda olağan görmeye başlar onu. Bu düşünce güçlü bir tutkuyla birleşirse kaderde olan, kaçınılmaz, gerekli bir şey oluverir insanın gözünde. Belki de önsezinin bir etkisi, iradenin olağanüstü bir zorlaması, kişinin hayallerle kendi kendini zehirlemesi ya da bunlara benzer bir şey vardır bunda.
Dostoyevski (Kumarbaz)
Acı, hayatın içindedir!
Acı, büyümenin bir parçasıdır. Ve unutmayın, bir şey canınızı yaktığında içinizdeki başka bir şey bastırılmıştır. Acıdan kaçınmaktansa içine dalın. Bırakın canınız yansın! Tamamen acısın ki yara tamamen açılsın. Yara bir kere tamamıyla açılırsa iyileşmeye başlar. Acıyı hissettiğinizde ondan kaçarsanız, acı içinizde kalır ve tekrar tekrar karşınca çıkar…
Osho