Çölde Bir İstanbul Kızı ,Esat Mahmut Karakurt
Çölde Bir İstanbul Kızı , daha
ziyade macera türündeki romanları ile tanınan Esat
Mahmut Karakurt ‘un bir romanıdır.
İlk baskısı 1926 yılında yapılmış olan Çölde Bir
İstanbul Kızı adlı roman, Osmanlının
son dönemlerinde İstanbul’dan Şam’a kadar uzanan konusu ile macera ve aşk
konulu bir romanıdır.
Çölde Bir İstanbul Kızı adlı romanı Esat Mahmut Karakurt ‘un Vahşi Bir Kız Sevdim (1926)adlı
romanından sonra yazılmış olan ikinci romanıdır.
Şura-yı Devlet üyesi Urfalı Mahmut Nedim Bey’in oğlu olan
Esat Mahmut Karakurt, ( 1902, İstanbul – 15 Temmuz 1977,)
aşk, macera, polisye türü romanlar yazmış, çoğu da sinemaya uyarlanan, aşk ve serüven romanları ile Cumhuriyetin ilk
yıllarında popüler bir romancı olmuştur. Ankara-Ekspresi-
, Kadın İsterse gibi romanları ile
oldukça popüler olan Esat Mahmut Karakurt, çağdaş macera, polisiye ve aşk romanları
türünde edebiyatımızın en önemli
romancılarından biridir.
Çölde Bir İstanbul Kızı , adlı roman filme de uyarlanmış Faruk
Kenç ve Turgut Demirağ’ın üstlendiği 1957 yılı yapımı bu Türk filminde başrolleri Turan Seyfioğlu ve
Belgin Doruk paylaşmıştır.
ROMANDAKİ
KARAKTERLER
SERMİN: Çok güzel erkek gibi yetişmiş bir
kızdır. Gururlu, şımarık, kafasına eseni
yapan, a paşa babasının dediğini kırmadığı, gururlu, şımarık, biraz da
maceraperest, hayattan zevk almayı bilen bir kızdır.
FİKRET: Kadınlardan nefret eden, ,iri cüsseli,
yakışıklı bir çete reisidir.
AFİF: Paşanın sağ kolu, Sermin’i
deliler gibi seven nişanlısı
NAZIM PAŞA: Kızını çok seven bir
baba.
ROMANIN ÖZETİ
Daha küçükken annesini kaybeden Sermin, iyi eğitimli zeki
bir kızdır. Mahalledeki gençler Sermin’e yabani gül adını vermişlerdir.
Yakışıkılı bir adam olan Yüzbaşı Afif Bey ise Sermin’in babası Nazım Paşanın
sağ koludur. Afif Bey, Sermin’e deliler gibi aşık olmuş, Sermin ile
nişanlanmıştır.
Sermin’in nişanlısı ve babası görevleri icabı Arabistan’a
gideceklerdir. Bu yüzden Sermin’de onlarla gitmek ister. Nişanlısı bu kararına
çok sevinmiş babası da onları kırmamıştır. Böylece yola çıkarlar. Ama yolculuk
çok uzun ve zahmetlidir. En sonunda Şam
yakınlarına kadar gelirler.
Şam Valisi Abdullah Paşanın kerimesi Fahrünnisa Hanım,
çeteler tarafından kaçırılır. Sermin’in babası ve nişanlısı da askerler ile
çetelerin peşine düşer. Sermin de onların yanın katılmıştır. Gazeteler, Fahrünnisa
Hanım çöl çetesi tarafından öldürülmüş olduğunu yazmaktadır. Bu çöl çetesinin
reisi i olan Fikret iri cüsseli, yakışıklı ve parlak gözlü bir hayduttur. Bu
haydutlar kaçırdıkları kadınları kirlettiktn sonra büyük fidye alarak serbest
bırakmaktadır.
Sermin, ta buralara kadar babasına kendini kanıtlamak
için gelmiştir. Zaten küçük yaşından
beri bir erkek gibi büyütülmüş şimdi de bir erkek gibi olduğunu kanıtlamak istemektedir.
Lakin Babası ve askerler ile haftalarca çöllerde dolandıkları halde çetelerden
bir iz yoktur. Sermin bir müddet sonra çölde çok sıkılmıştır. Çölde, ne insan,
ne hayvan hatta eşkıya bile yoktur. Oldukları yerden ayrılmalarına da babası
karşı çıkmaktadır. Sermin bir çadırın içinde kalmaktan iyice bunalınca askerlerden
biri paşaya çölde bir han ile içinde bir meyhanenin olduğunu ve geceleri burada
eğlenceler düzenlendiğini söyler. Bunu duyan Sermin ‘de nişanlısı ile oraya
gitmek ister ve Paşa Babası da onun ısrarına dayanamayarak nişanlısı ile o hana
gitmesine izin verir.
Fikret ve adamları eğlencenin dozunu kaçırınca Sermin
daha fazla dayanamayarak Fikret ve adamlarına bağırır. Afif Bey de iyice sarhoş
olmuş ve dengesiz davranmıştır. Çetelerden birisi hemen Sermin’e saldırmaya kalkar.
Fakat Fikret, adamlarına seslenerek onlara engel olur. Herkes çok şaşırmıştır.
Çünkü Fikret bir kadına ilk defa sahip çıkmakta ve onu kollamaktadır.
Sermin , bu olayı babasına anlatır ve aradıkları adam ile
çetenin o çete olduğuna karar verirler. Bunun üzerine Sermin babasını da razı ederek
Nişanlısı Afif Bey ile birlikte askerlerin başına geçerek bu hana gelirler.
Günlerce bu handa Fikret ve adamlarını beklerler. Beşinci gece olunca Fikret ve
adamları meyhaneye gelir. Çıkan
çatışmadan sonra Fikret Fikret ve adamları askerlere zayiat verdirirler ve Sermin çetelerin eline esir düşer. Sermin’in nişanlısı ve askerler geri çekilir.
Sermin şimdi o vahşi Arapların eline esir düşmüş,
Çetenin kurallarına göre Sermin çekilen kuraya göre, kuradan kim çıkarsa onunla
birlikte olacaktır. Fikret, Sermin’in
böyle bir durumdan kurtarmak ise de çetenin kanunları bu olduğu için olaya seyirci kalmak zorunda kalmıştır. Çekilen kuradan Gaffar adında vahşi bir Arap çıkar. Kuraya
göre de Sermin, Gaffar ile birlikte olacaktır. Gaffar , Sermin’i kucağına alarak odaya
götürür . Fakat Sermin, tabanca ile Gaffar’ı öldürür.
Çeteler odaya girip Sermin’i dışarı çıkarırlar. Sermin’in
cezası idamdır ve Fikret, bu idamı yapmak zorunda kalacaktır. Çete heyeti sabaha kadar bu idamın yapılması
için Fikret’e süre verir. Fakat, Fikret, Sermin’e aşık olmuştur ve Sewrmin’in
bir suçu olmadığı için öldürmeye kıyamamaktadır. Sermin aslında Fikret’in kötü biri olmadığını ve Fikret’ten
hoşlandığını fark etmiştir.
Fikret ile Sermin sabaha kadar konuşup, birlikte olurlar.
Ancak sabah olmuş ve Fikret, Sermin’i öldürmek zorundadır.
Fakat Fikret, Sermin’i alarak pencereden
kaçırıp babasına teslim eder. Sermin
kurtulmuş ama Fikret askerler tarafından yakalanmıştır. Fikret idama
götürülecektir…
