Yaprak Fırtınası ve Gabriel Garcia Marquez Hakkında Genel Bilgiler
Yaprak Fırtınası Özgün Adı ile “ La hojarasca Nobel ödüllü Kolombiyalı yazar “Gabriel Garcia Marquez ‘in (1927- 2014) 1949 yılında 26 yaşında iken yazmış olduğu ilk romanı olmaktadır. Roman ilk kez 1955 yılında yayımlanmış, yazarın Nobel Edebiyat Ödülünü almasında önemli etkenlerden de birisi olmuştur.
Yaprak Fırtınası Romanı Hakkında Tespitler
Yaprak Fırtınası Romanının Türü Tekniği Anlatımı
Roman, aynı aileden üç kuşağı temsil eden üç kişinin ( büyükbaba, kızı ve torun ) bakış açısından ve üç ayrı anlatıcının dilinden yapılan bir anlatım tekniği ile anlatılmıştır. Bu çoklu anlatım tekniğini ilk kullanan yazar ise Amerikalı deneyimci ve modernist yazar William Faulkner olmaktadır. Roman klasik romanlar gibi başı ve sonu tam olarak belli olan bir roman değildir. Romanda belli bir son olmadığı gibi net bir sonuç veya çözüm de bulunmamaktadır. Roman, üç farklı bakış açısı ile anlatılırken anlatımcıların değişimleri birden bire olmakta ve klasik romanlardaki ilintiler ve bağlamlar ortaya konulmadan anlatıcıların değişimleri sağlanmaktadır. Roman sonunu ilk başta yazan daha sonra ise üç ayrı kişinin dilinden, üç ayrı bakış açısı ile geçmişe dönülerek anlatılan bir teknik izlemektedir. Lakin romanda pek çok olayın, konunun vb nedenleri ve niçinleri de izahsız ve cevapsız kalmaktadır. Örneğin Doktor’dan neden bu kadar nefret edildiğinin net bir cevabı yoktur.
Modernist bir yaklaşımla mevcut şimdiki zaman ve geriye dönüş teknikleri ile yazılan roman üç ayrı anlatıcı, üç ayrı yansıtıcı bilinç taşımasıu, neden ve sonuç ilişkilerinin kurulmaması, belli ve net bir vaka düzenine sahip olmaması ile modernist bir romandır. Romanda iç içe anlatılan farklı hikayeler de bulunmaktadır.
Yaprak Fırtınası Romanının Sosyal Zaman ve Mekân Unsurları
Romandaki sosyal çevre ön yargılı ve kindar bir kasaba halkından oluşmaktadır. Bu kasaba halkı dev bir muz şirketine ekonomik olarak bağımlıdır. Emekleri sömürülen bu insanlar yasadışı bir olayda yaralanan bir yaralıyı tedavi etmeyi reddeden doktordan neferet etmektedir. Bu nefretin bu boyuta ulaşmasının sağlıklı gerekçesi de sadece bu olamaz. Kurgusal bir mekan olan Maconda Kasabası ve halkı, geri kalmış muz şirketi tarafından sömürülen, cahil ve kaba saba insanlardan oluşmaktadır. İnsani duyguların yok olduğu bu kasaba halkı kini ve nefreti ile öne çıkmaktadır. Bu insanlar kendilerinin sağlığı için görevlendirilen doktorun cesedinin mezara gömülmemesini istememekte, çürüyerek kokmasını sağlamaya çalışmaktadır.
Romandaki cesedinin çürümeye terk edilmesi istenen ve cesedinin mezara konulmasına karşı çıkılan doktorun yaşadığı kasaba hayali olduğu halde yazarın diğer eserlerinde de karşımıza çıkar. Lanetli aileler ve kişilerin dramlarını anlatmaktan hoşlanan yazarın bu romanındaki doktor da lanetlenmiş birisi olarak gösterilir. Romanda önceden söz verdiği için Doktor’un cesedini gömmeye çalışan Albay karakteri ile Defnedilmeye çalışılan Doktor’un 25 yıllık geçmişi romandaki zaman olarak dikkati çeker. Roman, Albay’ın Doktorla ilgili olarak 25 yıl öncesinden başlayan geçmişi anlatmaktadır ama tüm bu hatırlananlar yaklaşık yarım saat içinde akla gelen anılardan oluşmaktadır.
KONUSU
Dev bir muz şirketine ekonomik olan bağımlı olan Maconda kasabasının doktoru ölmüş ama kasaba halkı onun mezara gömülmesine karşı çıkmakta hatta cesedinin çürüyerek kokmasını istemektedir. Doktorun cenazesine ise sadece Albay, Albay’ın kızı ve torunu gelmiştir. Albay önceden söz verdiği için Doktorun mezara gömülmesini sağlamaya çalışmaktadır. Bu esnada cenazeye katılan dede, kızı ve torunu kendi geçmişlerini hatırlarlar.
ROMANIN KAHRAMANLARI
Doktor: insanlar tarafından küçümsendiğinden ölen kasabanın tabibi
Albay : Doktoru evine yerleştiren ve gömmeye söz veren adam
Isabel : Albay’ın kızı.
Çocuk : Isabel’in oğlu.
Köpek : kilisenin babası.
Meme Orozco : Doktorun Sevgilisi
Rebecca : Dul bir kadın
Martín : Isabel’in nişanlısı.
Adelaida : albayın karısı, Isabel’in üvey annesi.
Belediye başkanı: ölüleri gömmek için izin veren kişi
Guajiros : ölülerin gömülmesine yardım eden kişi
Genoveva García : Martín’in gelişini açıklayan kişi
ÖZETİ
Macondo’da bir odada çenesi bağlandığı halde ağzı açık kalmış olan, ölmeden önce yaraladığı dili açık ağzında gözüken boylu boyunca uzanmış bir ceset görülmektedir. Bu cesedin başında ise yaşlı bir albay olan Albay Aureliano L Buendia, kızı Isabel ve anlatıcı olan oğlu bulunmaktadır.
Albay, Albay’ın Kızı, ve Albay’ın torunu ölünün cenaze merasimine gelmişlerdir ama cesedin başında onlardan başka hiç kimse yoktur. Albay Aureliano L Buendia, kızı Isabel ve Isabel’in on yaşındaki oğlu yarım saatlik süre içinde hem kendi hayatları hem de doktor ile ilgili olarak hatırladıkları geçmişlerini üç ayrı kişi üç ayrı açıdan anımsayarak anlatırlar.
Lakin Macondo kasabası halkı bu cenazenin defnedilmesine karşı çıkmakta, kasabanın belediye başkanı da defin iznini vermemektedir. Kasaba halkı bu lanetli cesedin gömülmesine karşı çıkmakta cesedin olduğu yerde çürümesini ve kokmasını istemektedir. Bu nefret ve kinin çok da belirli bir nedeni hatta izahı yoktur.
Kasaba halkı lanetlendikleri kimliği belli olmayan bu doktordan nedensiz bir intikam almak peşindedir. Albay ise bu doktoru 25 senedir tanımaktadır. Onun kasabaya yerleşmesine yardımcı olmuş ve daha öncesinden cenazesini kaldıracağına diar doktora söz de vermiştir. “İnanın ben tanrıtanımaz değilim, albayım. Olan şu ki, Tanrı’ nın var olduğunu düşünmek, var olmadığını düşünmek kadar rahatsız ediyor beni. Bu yüzden bunu hiç düşünmemeyi yeğliyorum.”
Cenazenin de yarım saat içinde kaldırılması gerekmektedir. Cenaze törenine ise sadece üç kişi gelmiştir. Ve defin olayını gerçekleştirecek başka hiç kimse yoktur.
“Hüzün dolu sessiz bir tebessümdü bu, hani gerçek bir duygunun sonucu değilmiş, sanki onu bir çekmecenin içinde saklıyormuş da ancak zorunlu olduğu anlarda çıkarıyormuş ama sanki tebessümün az kullanılması yüzünden onu normal şekilde kullanmayı unutmuş da hiç benimsemeden kullanıyormuş gibiydi”
Albay, albayın kızı ve torunu 25 yıl öncesinden başlayarak kendi geçmişlerini anıları ve duydukları hatırladıkları geçmişi anımsamaya başlarlar. Doktor bu 25 yıl boyunca bu kasabada hastaları iyileştirmeye çalışmış, hatta bir sevgilisi de olmuş ama en sonunda intihar etmiştir.