Kişisel Gelişim

İçinizdeki Öküze Oha Deyin

içinizdeki-okuz-oha-diyin-kapak

Modern insan, sabah evden çıkınca gördüğü her şeye sahip olmak istiyor: Kadın, para, araba, kariyer, güç…

“Kişisel Gelişim” kandırmacasıyla insanlar yırtıcı hayvanlara dönüştü. 21. yüzyıl, kabaran, isteyen, şımarık nefislerimizin yüzyılı oldu. Kişisel Gelişim, insanı ürün haline getiriyor, herkes herkese müşteri ya da tüketim nesnesi olarak bakıyor. Kendi yetenek ve gövdelerimize tapındığımız için en küçük aksilikte depresyona girip kibir patlamalarıyla yıkılıyoruz.

Kapitalizm, satanizm ve şeytanla el ele veren “Kişisel Gelişim Dini”nin papazları bütün dünyaya kin ve başarı hırsı aşılıyorlar. Helâlinden, huzur içinde bir tas çorba içmenin yeni adı “beceriksizlik”, “aptallık”, “tembellik” oldu… Oysa güne “kazanmak” ya da “kaybetmek” yerine “helal” veya “haram” diye başlamanın daha sağlıklı olmadığını kim söyleyebilir.

Benzersiz üslubu, yaşayışı, cesareti, sert tavırları ve satılmamış kalemiyle attığı her adımda ses getiren; her kitabıyla gündemi belirleyen ve konuşmalarıyla ezberleri bozan, tek kişilik yıkım ekibi Bülent Akyürek, bu kitabında modern zaman ucubelerine ve içimizdeki öküz gibi büyüyen nefislerimize “Oha!” diyor… Çok satan, çok okunan ve eserleri tartışma yaratan Bülent Akyürek’in bu eseri “neo-tasavvuf” olma özelliğiyle bir ilk…

Bülent Akyürek
Ankara’da yaşıyor ve ulusa buradan sesleniyor. Çok genç yaşlarda çıkardığı ilk romanından beri benzersiz üslûbu, yaşayışı, sert tavırları ve bağımsız yazarlıgıyla, attığı her adımda tartışmalar yarattı. Cafcaf, Anadolu Gençlik, Haber Ajanda, Genç ve Yolcu dergilerinde yazıyor.
Onu, Türkiye’nin en önemli yeraltı yazarı ve modernizm eleştirmeni yapan başlıca eserleri şunlardır: Ve Tanrı Ağladı, Cinnetim Cennetimdir, İtin Biri, Yağmur Getiren Fırtına, Çöldeki Penguen, Zamanın Efendisi, Kadınlar Üstüne, Ahmet Ahi’nin Gözünden Kaçanlar, Boş Laflar Antolojisi, Yılgın Türkler, Seviyordum Söyleyemedim vs.

Kişisel Gelişim Dinine Hayır! Huzur Kişisel Gerileyiştedir…
Peygamberleri ve kutsal kitapları dolayan modern dünya, kendi paralel dinlerini yaratmakta gecikmiyor. “Her zaman bir yol vardır, en iyisine lâyıksın, ikinci adam olarak kalmak sana yakışmaz…” diyerek; bizlere yetinmemeyi, sabırsızlığı, hep kazanmayı, acımamayı, dünya nimetlerinden faydalanmayı, pişman olmamayı, düşene tekme vurmayı, hırsı öğütleyen Kişisel Gelişim kitapları, Batı üzerinden büyük kapitalistlerin yardımlarıyla “Bir şeytanî paralel din” olarak hayatımıza girdi.
Kuranı Kerim’in tüm ayetlerini tersten okuyarak kendi dinini kuran bu “Modern çağın kapitalist papazları” şeytanın sözlerini tüm insanlığa ezberletinceye kadar çalışmaya devam edecek görünüyorlar.
Plastik cerrahlarıyla Allah’ın kendilerine verdiği fizikî yapılarına müdahalede bulunan Batı, şimdi de “Kişisel Gelişim Rahipleri “yle el ele vererek iyi niyetli masum insanların manevîyatlarıyla oynuyorlar.
Kişisel Gelişim kitaplarının bulunduğu raflar günden güne büyüyor, genişliyor ve insanları başarmaya; kazanmaya, zengin olmaya mecbur bırakarak hayvanlaştıran bu papazlara kimse “Oha!” diyemiyor!
Kaderine meydan okuyan; kararlı, gururlu, kaybetmeyi sevmeyen, düşük karakterli insana “Modern İnsan” deniyor. Şeytanın dervişleri, Kişisel Gelişim kitaplarında kazanma hırsıyla yanıp tutuşan üç kuruşluk adamların, önüne geleni kazıklayarak tırmandıkları zirve yollarını gençlerimize iyi bir haltmış gibi anlatarak binlerce başarı Öyküsü ürettiler, kötü örnek oldular. Sektör, aldı başını gidiyor. Kişisel Gelişim kursları, konferans ve seminerlerine inanılmaz talep olduğundan dolayı korkunç paralarla bilet kesiliyor. Bu yeni dinin ayetleri, peygamberleri, hadisleri, kutsal kitapları, evliyaları, türbeleri, ritüelleri var. Bu yeni “Kişisel Gelişim Dini” sayesinde dünyada “huzur içinde çorbasını içebilen”mutiv, küçük adam kalmadı.
Artık okuma yazma bilmeyen sıradan, iddiasız bir adam bile; İçindeki Dev’i çıkardığında, bilimsel buluş yapabileceğine, Mars’tan taş getirebileceğine ve başbakan olabileceğine inanıyor…
“Düşün başar, Tut Kopar, Kendini Fişekle, Kuantum Düşünce, Senin Neyin Eksik, İstersen Yaparsın, Her şey Elinde, Kim Tutar Seni, Yürü Koçum Yollar Senin…” kitaplarıyla aydınlanan sıradan insanlar birer kibir abidesi olarak aramızda dolaşıyorlar.
Kimse kaderine razı olmuyor, kimse haddini bilmiyor. Herkes; İnşikak Suresinin 6. ayetini görmezden gelerek kısa zamanda köşeyi dönmek istiyor: “Ey insan! Hakikaten sen, Rabb’ine kavuşuncaya kadar çalışıp didineceksin. Nihayet sen O’na kavuşacaksın” Oysa insan, ihtiyaçlarını karşılamak zorunda olduğu ‘müddetçe yeryüzünde zahmet ve acılara sabrederek ahirete kadar helâlinden çalışmak mecburiyetindedir. Cümleyi okuyanlar bu kadar kolay mı diyecekler?
Evet kul olmak kolay değil ama “İnsanı Anlama ve Kullanma Kılavuzu Mübarek Kuranı Kerim” Beled Suresi 4. ayette şu özelliğimizden bahsediliyor: “And olsun ki biz insanoğlunu zorluklara katlanacak şekilide yarattık…”
Beden dili ilmiyle kol kola veren Kişisel Gelişim canavarları, huzur içinde çorbasını içerek namusuyla yaşamaya çalışan fukara insanlara; jestlerini, mimiklerini, bedenlerini kullanmayı öğreterek profesyonel dolandırıcılara çeviriyorlar… Bugün bir iki hafta Kişisel Gelişim Kursu’ndan geçip sertifika almış her insanın peygamber olma şansı var görünüyor…
Aisopos’un şu ibret verici masalım anlatmak için vakit kaybetmemek gerekiyor sanırım: Katırın biri arpa yemekten şişmanlamış. Başlamış: “Ben, at dayıma benziyorum, her şeyim ona çekmiş…” diye hava atmaya ama bir gün katırı koşturmuşlar. Koşu bilince suratını asmış ve eşek babası aklına gelmiş…
Evet, masalın dediği gibi aslımızı, yeteneklerimizi, kim olduğumuzu unutursak bir gün bize hatırlatırlar, o zaman var olan kıymetimiz de gider.
Yabancı dillerden çevrilen Kişisel Gelişim kitaplarının, bizim kültürümüze ve insanımıza uygunluğuna bakılmadan bolca reklamı yapılarak okutturuluyor. Çevrilen kitapları okuyup özümseyenlerin, bizim ülkemizde sevilen değil nefret edilecek adamlar olacaklarını bilmiyorlar mı? “içindeki Devi Uyandır, içindeki Tüccarı Fişekle vs…” kitaplarının binlerce benzeriyle içimizin şeytanlarını serbest bırakanlara inat, bir Allah’ın kulu da çıkıp; “İçinizdeki mümini, dervişi uyandırın!” diyemedi!
Kendi mübarek kitabımızdan faydalanarak “Milli Kişisel Gelişim Kitapları” yazamaz ve sektörümüzü büyütüp olgunlaştıramazsak, çeyrek imanlı öz evlatlarımız önce kapitalist sonra da Budist ya da Hıristiyan olacaklar! Yılda üç beş kez Güneydoğu’yu bombalamadan uyuyamayan, müslüman komşu ülkelerden bile paranoyaya kapılıp pirelenen devletlu büyüklerimiz bu erozyonun farkında değiller mi?
Prof. Dr. Demir A. Uğur, “tnguinal ve Femoral Fıtıkların Cerrahi Tedavisi” kitabının “İndirekt İnguinal Fıtıkların Cerrahi Tedavisi” bölümünde diyor ki:
“Fıtık ameliyatlarında başarılı bir lokal anestezi temin edebilmek için, bölgenin sinir anatomisini iyice bilmek gereklidir. Bölgede dağılan sinirlerin değişik yollar takip etmeleri, başarılı bir anestezi temin edememenin en önde gelen sebebini teşkil etmektedir”
Sabahları uyanır uyanmaz tüm dünyaya av hayvanı gibi bakan, kazanmaya kilitlenmiş para avcısı insanlar topluluğuyla nasıl birlikte yaşayacağız? Bunlara nasıl “Çüş!” diyeceğiz, kim diyecek?
Yaşadıkları dünyada her şeyi isteyen, bütün değer ve nesnelerle çiftleşmeye çabalayan kapitalizm çapkını adamlar “İyi ve güzel olan her şeyi hak ediyorum!”  kandırmacasıyla barbarlıklarına ahlâk eklemeyi de   unutmuyorlar. Amentülerinde; giyim, kuşam, dil, yetenek, etkileyici ses tonu, özenle seçilmiş önceden düşünülmüş cümleleri, güç kullanımı ve tükenmez ^imkânlarıyla “Maddeyi ayarla, hâllet!” yazıyor.
“Milli Çüş Hareketi”ni başlatmakta ne kadar gecikmişim yeni anlıyorum ve bin dört yüz yıl öncesine gidip kaldığımız yerden devam edersek kaybettiğimiz yüzyılları geri kazanacağımızı sanıyorum…
Ahiret imkanları için dünyayı ayakları altında ezmeye gönül vermiş her insan “Millî Çüş Hareketi”ne davetlidir ve Millî Çüş Hareketi’nin onursal üyesidir!
Kapitalizm ile birlikte hareket eden Kişisel Gelişime ilerin iş toplantıları; iş yemekleri, kullandıkları mekânlar, tasarlanmış eşyaları erotik bir dilin şaheser paragraftan gibidir.
Barbarların sertliklerine karşılık bu yeni caniler kafayı taktıkları insanları yumuşak bir dil ve dekor üstünde halletmeyi salık verirler.
Kişisel Gelişim, insanı ürün hâline getiriyor, onlara bir tüketim nesnesi olarak bakıyor, hepimize kendi kendimizi pazarlayan adamlar olmamızı öğretiyorlar.
Bizi eşrefi mahlûkat makamından alıp pazarlanacak mal konumuna getiren şey Kişisel Gelişim dinini kuran, şeytan olmasın? Müslümanlar olarak bu dili biliyoruz, bu isteklerin kimin istekleri olduğunu anımsıyoruz, öldürmeye çalıştığımız nefsimizi ayağa kaldırmaya çalışanın kim olabileceğini bulmak zor değildir sanırım?
İnsanlara ilk aşama olarak dünyayı; yani doğal olarak evi, arabayı, makamı, kadını, erkeği, parayı, gücü, kariyeri sevdirip ardından da bunlara ulaşabilmenin binlerce sapık yolunu öğretiyorlar………………

Yazar

BENZER İÇERİKLER

Haluk Yavuzer, Özcan Köknel – Çocuk ve Ergen Eğitiminde Anne Baba Tutumları

Editor

28 Günde Kuantum

Editor

Kuantum Başarı Zenginliğin ve Başarının Şaşırtıcı Bilimi

Editor

Yorum bırak

* Bu formu kullanarak yorumlarınızın bu web sitesi tarafından saklanmasını ve yayınlanmasını kabul etmiş olursunuz.

İnternet sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz ve internet sitemize yapacağınız ziyaretleri kişiselleştirebilmek için çerezlerden faydalanıyoruz. İstediğiniz zaman çerez ayarlarınızı değiştirebilirsiniz. Kabul et Daha fazla oku

Gizlilik ve Çerez Politikası