Murathan Mungan’dan 2010 yılının ilk kitabı: İkinci Hayvan. Mungan’ın on dokuzuncu şiir kitabı olan İkinci Hayvan’da 68 şiir yer alıyor. İlk şiiri 1 Ocak 1999 tarihli on yıllık emeğin ürünü olan bu kitabın kapak düzeni Emre Çıkınoğlu’na ait. Kitapta yer alan şiirler daha önce hiçbir dergide yayımlanmamış olup, 2’si daha önce tek baskılık özel derleme Doğduğum Yüzyıla Veda içinde, 4 tanesi Fazladan Bir Kitap içinde ve 15 tanesi tek baskılık Elli Parça kitabı içinde yer almıştır. Diğer 47 şiir ilk kez bu kitapla birlikte okur karşısına çıkmaktadır.
İçindekiler
Aynalı Kültür 11
Aydınger 12
Sentetik Elyaf 13
Kendilik Hali 15
Kurgulu Bebek 17
Silikon Sessizliği 19
Patent 20
Teknik 22
Pvc 23
Karton Cece 24
Venüs 25
Buz 26
Yabancının Uçurtması 28
Borges Varoşu 29
Bira 30
Pas Çekirdeği 32
Tam İsabet 33
Anarşistlerin Valsi 34
Örümceğin Eteklerinde 35
İki Renkli Sessizlik 37
Insomnia 38
Açlık 39
Doruk 40
Ejderlerin Diliyle 41
A Harfi 42
Pembe Örümcek 43
Kara Star 47
Para 51
Bir Oy 56
Örümceğin Stratejisi 57
İnsanlık Platosu 58
Sanki, Sen Ben ve Diğerleri 60
Öncesiz Çiçek 61
İsrafil Suresi 63
Yanılsamanın Görüş Alanı 65
Katı, Buhar 66
Kraftvwerk Marşı 67
Eldivenli Şarkı 69
Yatık Sekiz 70
Animasyon Biat 71
Suyun İçindeki Tünel 73
İs, Siyah Takip 74
Pulp ya daTrash 75
Vücudumun Verdiği Sözler 76
Pazar Payı Hedef Kitle 78
Devamsızlık 81
Çağını Arayan Tekerleme 82
Pasak 83
Kostüme 84
Işık Hızı 85
Siber Çağın Müşterisi 86
Kiralık Metaforlar 87
Ağır Metal 88
Adında 89
Tansiyon 90
Büküm 93
Otostopçu 94
Aynanın Kırılma Evresi 96
Alarm 97
Gayzer 98
Baş Harfin Şarkısı 99
Bırak 100
Ara Kablosu 101
Açı Ortayı 102
Soru Sağaltmaları 103
Çıkış Kapısı 110
Kusursuz Bir Gün 113
Yeni Işık 115
AYNALI KÜLTÜR
ayna kadar berrak ve sırlanmış
tanımlamalarla çatılmış
aklımızın öğrendikleriyle içimizin öğrendikleri
arasında sabit dengeler
ne kadar değişken teoremlerle
ilerlemeden değişiyor arkaik değişmezlikler
bir kültür öğesi olarak yüzlerce şiirde, metinde parçalanıp dağılan
ayna,
ayna, ayna, söyle bana!
ne zaman kendinde bilinç haline gelecek
bir tatminsizlik öğesi olarak kültür,
yani bu apoletli karizma, niye sıkıntıya benziyor bazılarında
niye görmenin derinliğinden çok, ruhların kirliliği okunuyor
ayna ezberi karanlık satırlarında
yüzümüze tuttukları sırsız ayna niye hiç kimseyi göstermiyor
alçak rakımlı kendilerini bile,
başkalarına?
gene de iyiniyetli bir son yazalım bu şiire:
yazı gibi ayna da doğada yoktu
belki ondandır bütün bu kamaşma!
1 Ocak 1999
AYDINGER
deneyimler teknik masa
yardımcı malzemelerle kurulmuş
sahte hayatlar için damıtılmış aydınger
bak yüzünde sakin su
sakin sakin bulanıyor kendi burgacında
kim var kim yok orada
kim kaldı bizlerden
gel eski gönlüm eğri gel
gidelim küs yerlerden
ancak bilimkurguda rastlanan
hayatımızın habersiz yaşadığımız zamanlarına
çizile çizile
içinden parladığı ışığı yitirdiği
anisiz yağmurların yüzde bıraktığı sakin teknik
ansızın tek bir sözcük her şeyi anlamada: aydınger!
tek bir sözcük belki, ama bir hayat var gücünün arkasında
tüm malzeme hayatımız gibi
hışırtılarla buruşurken elimizin altında
içimiz küs, zaman azalmış, yer değiştirmiş kayıplarımız
yapayalnız oturuyoruz geceye ve geleceğe karşı
deneyimlerden yapılmış koskoca bir teknik masada
1 Ocak 1999
Takma harflerle yazılmış
soğuk savaş, soğuk yazı, soğuk demir
Püskürtme duyarlıklarla atılmış vernik
Mümkünmüş gibi ritüel
Kendinden geçmek, deniyor bir de
Kimse kendinden kolay geçemez
Hayat sözlükte karşılığı olmayan duygularla geçiyor
Giriş-Gelişme-Sonuç
dedikleri sıkıntılı yalnızlık.
Kendi hikâyenizde kaybolmamak için verdikleri
Çiğnenmiş sakız
Siz ne kadarına razısınız?
Kimler yoklama kaçağı, kimler hayat kırıyor?
Birbirini tutmayan vakitlerde
Neyi açabilir ki paspasın altına bırakılmış anahtar?
Başkasından temize çekilmiş ev ödevleri
Yağ sıçramış ezberi kuvvetli 5 ortalı defterlere
Mutfak önlüğü, kahve falı, ölgün ampul, muşamba masa
Saati geçmiş maarif takvimlerinde akıntıya durmuş zaman
Alçak gelirli, yüksek faizli hıncahınç hayatlarda
Gündelik müfredat, her şeyi bir arada tutan sıcak tutkal
Vicdanınız çarşılarınıza benziyor
Kapalı kuyum tıkanmış ruhlar
Yüksek rakımlı yazıya tırmanıyor
Çabuk tutuşan sentetik elyaftan
bir gün bir büyük yangın çıkaranlar…
Sonrası akşam haberlerinde devam ediyor,
İş dönüşü akşam eve erken dönenler
erken emekli oluyor, erken ölüyor
Şimdi söyleyin bakalım:
Sentetik elyaf nelerde kullanılıyor?
26 Mart 1999
….