Türk Edebiyatının günümüzde de
en önemli hikayecisi olma vasfını sürdüren Ömer Seyfettin’in hikayeleri kendi
sağlığında bir kitap haline gelmemiş ama hikâyeleri yazıldığı dönemlerde dergi,
mecmua ve gazetelerde yayınlanmıştı.
Hayata asker olarak başlayan Ömer Seyfettin, Balkan Savaşlarından sonra askerlikten istifa
etmiş, edebiyata ise şiirleri ile başlamıştı. 36 yıl süren kısacık ömründen
sonra muhtemelen şeker hastalığı nedeni ile ölen Ömer Seyfettin bu kısa ömrüne
rağmen edebiyatımızın hem en çok hikâye yazan yazarlarından birisi hem de hikâyeleri
ile en uzun ömürlü bir öykücü olmayı da başardı.
Kendi hayatında kendi öykülerini kitap haline getiremeyen Ömer
Seyfettin’in öykülerini ilk önce en yakın arkadaşı Ali Canip Yöntem derleyerek
kitaplar haline getirtmişti. Daha sonra
diğer araştırmacıların çabası ile bu
külliyata sağda solda kalan eserleri de ilave edildi. Ömer Seyfettin’in
Hikayeleri 36 yıllık ömrüne binanen 36 adet kitap haline getirildi.
Mahcupluk İmtihanı, Ömer Seyfettin’in yazmış olduğu komedi ve tiyatro
türündeki yağana eseri olmaktadır. Bu oyunu Ömer Seyfettin Külliyatının sekizinci
kitabının da adı olmuştur. “Mahcupluk
İmtihanı” adlı kitap oylumu içinde ise on hikâye bulunmaktadır.
1.
Mahcupluk İmtihanı,
2.
Harem
3.
Ant
4.
Beşeriyet ve Köpek
5.
Türbe
6.
Tavuklar
7.
Apandisit
8.
Busenin İptidai Şekli
9.
Balkon
10.
Forsa
Mahcupluk İmtihanı, Ömer Seyfettin’in ölümünden kısa bir süre önce Darülbedayi’ye
sunduğu “İhtiyar Olsam da” adlı oyununun sonraki adı olmaktadır. Şerif Hulusi
yazarın adı “ İhtiyar Olsam da” olan oyununa onun ölümünden sonra Mahcupluk İmtihanı
adını vermeyi uygun görmüştür.
Kitaba da adını veren Mahcupluk İmtihanı, adlı oyun, Ömer Seyfettin’in
yazdığı tek oyun örneği olmasına rağmen, sahnelenmek maksadı ile yazılmış, sahne
tekniğine uygun tek perdelik komedidir. Yazar bu oyununda Bican Efendi tipi üzerinden
devrinin gündelik sosyal hayatını dile getirmiş, Yazarın Babacan, deneyimli,
görmüş geçirmiş bir halk adamı olarak betimlediği Bican Efendi karakteri üzerinden
mizahi bir vaka düzeni oluşturmuştur.
Ömer Seyfettin, Mahcupluk İmtihanı adlı oyununda harp zengini bir memur
üzerinden toplumsal bir eleştiri yapmıştır. Savaş sırasında vurgun yaparak
servet kazanmış olan, elli beş yaşlarındaki bir karakter üzerinden karakter
topluma ve bireylerin davranışlarına eleştiri yapılmıştır. Eserde bir yandan savaş sırasında vurgun
yaparak ve başkalarının haklarını çiğneyerek zengin olan kesimlerin ahlâki açıdan
da ne kadar düştüklerini gözler önüne sererken diğer yandan da para ve servetin
gücü önünde diz çöken yozlaşmış insanların tavırlarını mizahi bir dille
eleştirmiştir.
Oyun insanların hırsları,
maddiyata düşkünlükleri, insanların kurdukları ilişkilerde ve tavırlarda
beklentilerinin önemi, insanların fakirlere ve yoksullara göre edindiği davranma
biçimleri sade bir dil ile Türkçe konuşmanın önemi gibi konulara değinmiştir.
“Başkasına ait sırmalı kaftanı giymekten ise kendi malım olan
eski hırkayı tercih ederim.” Ömer Seyfettin, Mahçupluk İmtihanı,
“İhtiyarlamamak
için sağlam mide ile fena bir vicdan lazımdır. ” Ömer Seyfettin , Mahçupluk İmtihanı,