Roman (Yabancı)

Şahane Hatalar – 2- Talih Kuşu

sahane hatalar 2 talih kusu 5ed42a05dc16dŞahane Hatalar serisi hızlanarak devam ediyor; Bu kez başınıza yirmi iki milyon değerinde talih kuşu konuyor. Heyecan dozu artırılmış seçimler, eşsiz bilgiler, gizemli karakterler, sürpriz finaller. İkinci kitapta hatalar daha eğlenceli, sonlar daha şahane. Kader diye bir şey vardır ve sizin seçimlerinizle değişir. Bu kitabı okumaya normal bir kitap gibi birinci sayfadan başlayın. İlk bölümün sonunda, önünüze bir yol ayrımı çıkacak. Kararınızı verin ve ilgili bölüme gidin. Her bölümün sonunda seçimlerinizle kaderinizi kontrol etmeye devam edeceksiniz. Kitabı okurken bazen hiç beklemediğiniz bir yere ulaşacak, bazen de kendinizi daha önce olduğunuz yerde bulacaksınız. Hayatın size neler hazırladığını asla bilemezsiniz. Ama şunu biliyorsunuz, iyilikler her zaman ödüllendirilmiyor ve bazen hatalı kararlar, şahane olayların başlangıcı olabiliyor. Her yolculuğun sonunda başa dönüp tekrar başlayın, unutmayın, herkes ikinci bir şansı hak eder. Yüzlerce farklı hayat sizi bekliyor. İyi şanslar.

1

Büyük çekilişten yirmi iki milyon dolar kazanıyorsunuz. Yıllardır aynı numaraları oynuyorsunuz ama şu ana kadar hiçbir şey olmayacağından emindiniz, her zaman şanssızlığınıza, kötü talihinize lanet edip, nerde bende o şans diyordunuz, neden hiç güzel şeyler olmadığını merak ediyordunuz. Derken, başınıza talih kuşu konuyor.

Önce telefonunuz çalıyor, sonra kapınız. Piyango görevlisi size devasa boyutta bir çek veriyor. Haber kameraları, televizyon ışıkları… Flaşlar patlıyor ve dünyanız sonsuza dek değişiyor. Artık banka hesabınızda cıvıldayan yirmi iki milyon küçük yeşil kuş var.

Bu çok büyük para ve siz açsınız. Yiyeceğe değil, başka şeylere. Hep yapmak veya almak istediğiniz şeyler vardı ama bir türlü paranız ya da zamanınız olmadı. Daha dolambaçsız yollar isterdiniz, daha iyi yolcular, daha az rötar. Hep hayal ettiğiniz ve bugüne kadar kalbinizin küçük yağlı bekleme odasında buz kadar parlak bir şekilde oturan bir şey var: Ertelenen ve neredeyse ölmüş olan -ama daha tam olarak değil – rüyalarınız.

Artık yapabilirsiniz. Faturaları ödeyebilirsiniz, borçlarınızı kapatabilirsiniz, çeşitli felaketler yaşayan arkadaşlarınıza ve ailenize yardım edebilirsiniz. Artık hayal kurabilirsiniz. Paranız var. Hazırsınız. Sarsılmaz durumdasınız. Özgürsünüz. Peki, düzenli olarak çalıştığınız işi bırakmalı mısınız? Yaptığınız işi seviyorsunuz, İyi para veriyorlar ve epey ilerlediniz, fakat artık ayrılabilirsiniz. Maddi açıdan güvendesiniz. Para ninni gibi kalbinize, beyninize doluyor. Kafanızda sakinleştirici sözler dolaşıyor, koro tekrar ediyor: Güvendesin. Güvendesin. Güvendesin.

işinizden ayrılacaksanız, 2. Bölüme gidiniz (sayfa 9)

işinize devam edecekseniz, 3. Bölüme gidiniz

(sayfa 12)

2

İşinizden ayrılınca kendinizi iyi hissedeceğinizi biliyordunuz ama bu kadar iyi olacağını düşünmemiştiniz. İstifa dilekçenizi verdiğinizde, bir anda on yıl gençleşiyorsunuz, hafifliyorsunuz. Duruşunuzda on beş milyon doların her sentinin zenginliği fark ediliyor. (Yirmi iki milyon dolarlık toplam para, uygulanan vergiler nedeniyle tırpanlandı ve kazandığınız para on dört milyon dokuz yüz beş bin dolara [14,905,000.00] indi. Ama neredeyse on beş milyon dolar, eskiden sahip olduğunuz paradan çok daha fazla, değil mi?)

Daha önce günaydın bile demeyen danışma görevlisi telaşla yerinden kalkıp bir isteğiniz olup olmadığını soruyor ve bütün iş arkadaşlarınız size “tebrikler!” veya “Hey, Rockefellerr diyor; sırtınızı sıvazlıyor, sarılıyor, yağ çekiyorlar. Fakat yüzlerinde tuhaf bir ifade de var. Belli belirsiz bir küçümseme, sorgulayan bakışlar, kıskançlık belirtileri. Yüzlerinde beliren keskin gölgeler o kadar hızlı hareket ediyor ki, gerçek olup olmadığını anlamıyorsunuz.

Gerçek.

Sizden nefret ediyorlar. Sizden nefret ediyorlar çünkü şanstı kişi siz oldunuz. Eğer siz olmasaydınız evrendeki ruhların sırası kayacaktı ve piyangoyu kazanma ihtimalleri olacaktı. Onlar daha çok hak etmiyor mu? Onların kaç çocuğu olduğunu bilmiyor musunuz?

Eğitim harcamaları, sağlık faturaları, akan tavanlar, çürüyen temeller, boşanma avukatları… Onlar burada daha uzun süre çalıştılar, daha fazla sıkıntı çektiler ve sizden çok daha fazla hak ediyorlar. Zaten siz kim oluyorsunuz? Talih kuşu sizin başınıza kondu ve çocuklarını özel okullara göndermekten, rüyalarındaki tatillere çıkmaktan ve erken yaşta emekli olmaktan onları siz mahrum ettiniz.

Erkek arkadaşınız Aidan, bugüne kadar çok çalıştığınızı ve ara vermeyi hak ettiğinizi söylüyor. Hak etmediğinizi düşünen herkesi boş verin! Bazı insanlar kesinlikle başkalarının başarısı karşısında mutlu olamıyor; dünyada sınırlı şans kaynağı olduğunu ve sizin kazancınızın, kendi kayıpları olduğuna inanıyorlar. Onlara kulak asmayın. Şans size güldü, suçluluk duymayın, tadını çıkarın.

Aidan haklı. Gümüş rengi üstü açık bir Mercedes’i hak ediyorsunuz. Bir tane alıyorsunuz ve çılgın gibi sürmeye başlıyorsunuz. Sonra bir ağaca çarpıyorsunuz. Ön çamurluğun tamamı parçalanıyor, kuyruksokumu kemiğiniz inciniyor ve birkaç gün kanepede yatmak zorunda kalıyorsunuz. Gecenin geç saatlerine kadar çikolatalı dondurma ve nane şekeri yerken, kediyi kumandadan uzak tutmaya çalışıyorsunuz ve internetten alışveriş yapıyorsunuz. Kanepeden kalkmamak için hareketli tuvalet, Apple MacBook, Prada güzellik takımı, çılgın boyutlarda bir plazma televizyon, battal boy visko yatakla bir yavru fili kundaklamaya yetecek kadar ipek çarşaf, George Foreman ızgara ve bir yıl yetecek kadar sandviçlik et, İyonlaştırıcı mıknatısı olan koltukaltı tıraş makinesi ve “yaramaz” oyuncak hediyeli, yirmi dört haftalık seks-terapisi video serisi satın alıyorsunuz.

Son zamanlarda seksi bir şeyler yaptığınızdan değil aslında. Aşk hayatınız (Aidan’ın sürekli belirtmeyi sevdiği gibi) kazadan bu yana sıfıra indi ve ondan önce de, olağanüstü sayılmazdı. Oldukça uzun zamandır Aidan’la berabersiniz, o kadar uzun ki, başlangıçtaki ateşli çekim ve romantizm fırtınası yerini huzurlu, ılık bir banyoya bıraktı. İlk zamanlarda çok daha fazla tutku vardı ve belki hâlâ da

olabilir; söylemesi zor. Bütün bu zaman boyunca bu kadar güvenilir olduğu için minnettarsınız ve çok kavga etmiyorsunuz, yani aslında yakınılacak bir durum yok ortada ama bazen başka çiftleri görünce kendi kendinize sormadan edemiyorsunuz: Bu kadar mı? Görüp göreceğim bu kadarcık mı?

Hayatınızda yepyeni bir sayfa açmak üzeresiniz. Yeniden başlama ve risk alma zamanı geldi. Aidan’la kalıp her şeyi yoluna koymak mı istiyorsunuz, yoksa “yaramaz* oyuncağınızın da yardımıyla bu yeni dünyaya göğüs germek mi istiyorsunuz?

İlişkinizi bitirecekseniz, 4. Bölüme gidiniz (sayfa 14)

İlişkinize devam edecekseniz, 5. Bölüme gidiniz

(sayfa 16)

3

İşinize devam ediyorsunuz. Size güven veriyor. Devlet “onlara borçlu olduğunuz” miktarı kesince, elinizde 14,905,000.00 dolar kaldı. Kızgınsınız. Hayal kırıklığına uğradınız. Fakat erkek arkadaşınız Aidan, neredeyse on beş milyon dolarınız olduğunu, yirmi iki milyondan çok daha az görünse de, daha öncekinden çok daha fazlasına sahip olduğunuzu belirtiyor ve İşinize devam ederek, temelinizi sağlam tutarak, hayatınıza net bir değer kattığınızı, güzelleştirme ve geliştirme fırsatı yarattığınızı söylüyor.

Şu Aidan. Her zaman ne söyleyeceğini çok iyi bilir.

Ancak patronunuza kalacağınızı söylediğinizde, bir dakika süreyle yüzünüze bakakalıyor ve delirip delirmediğinizi soruyor. Neden işten ayrılmıyorsunuz? Neden bütün parayı alıp, inanılmaz bir şey ya da en azından inanılmaz derecede aptalca bir şey yapmıyorsunuz? Patronunuz ve çalışma arkadaşlarınız sanki size içerliyor. Onlara sahip olmadıkları şeyleri, gerçekleşmeyen olayları, olamayacakları insanları hatırlatarak, dünyalarını biraz daha karartıyorsunuz.

Aidan onları dikkate almamanızı söylüyor. Maymunlar çığlık atar ama sirk devam eder. Bir mali danışman, finans durumunuza ve yatırımlarınıza yardımcı olacak birini tutmanızı öneriyor. Bu kötü bir fikir değil ve piyango kurulunun tavsiye ettiği bir danışman listesi var, fakat emin olamıyorsunuz. O danışmanlardan bazıları hakkında korkunç hikâyeler duydunuz. Ash Ffats, Arkansas’ta bir piyango talihlisi bir mali danışman tuttu, fakat sonunda danışman talihliyi öldürerek, parayı alıp kaçtı. Yetkililer onu, çocuk yaştaki cariyeler-den oluşan haremiyle Meksika’da âlem yaparken buldu.

Bir başka firma, Chickasaw, Oklahoma’da bir Şans Topu talihlisine, saygın ve yavaş büyüyen bir fona yatırım yapmasını tavsiye etti. Dokuz ay sonra bunun bir saadet zinciri olduğu ortaya çıktı ve talihlinin piyangodan kazandığı bütün paranın yanı sıra, tüm birikimi de gitti. Sonuçta kötü yatırım yöneticileri de varr iyileri de var. Doğru insanı bulursanız, hayatınız boyunca bir müttefik kazanmış olursunuz; yanlış insana çatarsanız, sizi soyup soğana çevirir. Aslında bu dolar sirkini kendiniz de yönetebilirsiniz.

Mali danışman tutacaksanız, 6. Bölüme gidiniz

(sayfa 19)

Paranızı kendiniz idare edecekseniz, 7. Bölüme gidiniz

(sayfa 22)

4

ilişkiyi yavaş yavaş öldürüyorsunuz. Önce, Aidan’ın telefonlarını duymazdan gelmeye başlıyorsunuz ve bazı günler telefona hiç cevap vermiyorsunuz. Size problemin ne olduğunu sorduğunda, onun çılgın bir sapık gibi davrandığını söylüyorsunuz. Ayrıca sık sık iç çekmeye de başlıyorsunuz, böylece Aidan kötü şeyler olabileceğini hissediyor. Sonunda onu yerden yere vurmaya hazır olduğunuzda, kısa fakat içten bir mektup yazıyorsunuz. Bu mektubu ona en doğru zamanda vermeyi ve neden ayrıldığınızı genel hatlarıyla anlatmayı düşünüyorsunuz.

Aidan’ı lüks bir yemeğe götürüyorsunuz ve yemek tabaklarının kaldırılıp, tatlının henüz servis edilmediği o önemli zaman aralığını bekliyorsunuz. Sonra bombayı patlatıyorsunuz. Ona mektubu veriyorsunuz ve siz mesajlarınızla eğlenirken. Aldan mektubu okuyor. Ancak, kelimeleri dikkatle seçmiş olmanıza rağmen, yüzü giderek daha da kızarıyor. Ayağa fırlıyor ve yemek salonundan öfkeyle çıkıyor. Sizi orada çikolatalı fondüyle baş başa bırakıyor. Ne kadar da düşüncesiz. İşte size Aidan. Her zaman olumsuz.

Artık bu dünyada herhangi birine bağlı olmayan serbest bir oyuncu haline geldiğinize, yüklü nakit parayla desteklendiğinize ve sizi hayal kırıklığına uğratan insanlar tarafından engellenmediğini….

 

Yazar

BENZER İÇERİKLER

Tanrı Daima Tebdil-i Kıyafet Gezer

Editor

Beyaz Geceler – Dostoyevski

Editor

Şeytanın İncili

Editor

Yorum bırak

* Bu formu kullanarak yorumlarınızın bu web sitesi tarafından saklanmasını ve yayınlanmasını kabul etmiş olursunuz.

İnternet sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz ve internet sitemize yapacağınız ziyaretleri kişiselleştirebilmek için çerezlerden faydalanıyoruz. İstediğiniz zaman çerez ayarlarınızı değiştirebilirsiniz. Kabul et Daha fazla oku

Gizlilik ve Çerez Politikası