“Saat yarıma gelirken, Chris kaşlarını çatarak merakla başını okuduğu senaryodan kaldırdı. Tıkırtılar duymuştu. Tuhaf tıkırtılar. Boğuk. Ritmik ve çoğul. Ölü bir adamın iletmeye çalıştığı bilinmezliklerle dolu bir şifre gibi.
Komik.
Bir süre daha sesleri dinledi, sonra dinlemekten vazgeçti; ama tıkırtılar devam ettiğinden, kendini okuduğuna bir türlü veremiyordu. Hışımla senaryoyu yatağın üzerine çarptı.
Tanrım, bu sesler beni çıldırtacak!
Sesin kaynağını bulmak üzere ayağa kalktı.
Koridora çıkıp etrafına bakındı. Tıkırtılar sanki Regan’ın yatak odasından geliyordu.”
Şeytan yayınlandığı ilk günden itibaren popüler kültürü sonsuza kadar değiştirdi. William Petter Blatty’nin 40 yıl sonra tekrar elden geçirdiği bu kitap, korku romanları türünde bir kült haline gelirken hep bir numarada kaldı. İnanç ve batıllık üzerine kuşkuları kaşıyarak toplumda bir çığır açan bu hikâye, şimdi Blatty’nin eklediği yeni karakter ve bölümlerle kendinden sonra gelecek korku hikâyelerine yepyeni ve amansız bir yol döşüyor. Hep gündemde kalmayı başaran Şeytan’ı unutamayacaksınız.
“Gerilim sisi hiç bırakmayacak.”
-Publishers Weekly-
“Her gece yarısında hatırlanacak bir korku hikâyesi.”
-The Boston Globe-
***
“Her gece yarısında hatırlanacak bir korku hikâyesi.”
The Boston Globe
“Etkilenmeyecek bir okur olabileceğini sanmıyorum. Şeytan, edebi diliyle kendi türünde bir muhasebecinin hesaplarıyla karşılaştırılamayacak bir Einstein denklemi gibi…” —New York Times Book Revieww
“Son derece tatmin edici bir okuma; Poe’nun sanki bir mengeneymişçesine okuyucuyu sarması gibi okuyucuyu sımsıkı kavrıyor.”
—Los Angeles Times
“Harika ve heyecan verici.”
—Newsweek
“Kesinlikle müthiş bir roman. Blatty, bu korkunç hikâyedeki her şeyin gerçek olabileceğine sizi inandıracak kadar güçlü bir kalem.”
—Cleveland Plain Dealer
“Şeytanla sabaha kadar ayaktaydım, uyuyamadım. Korkunç sonuçlara varacağınız gerçek bir şok.”
—Cosmopolitan
“Mükemmeliğiyle bir sonraki sayfayı okumadan edemeyeceğiniz bir kitap. Poe ve Mary Shelley, doğal ve doğaüstü arasındaki bulanık araflarında Blatty’yle karşılaşsalar, onu anında tanırlardı… tüyler ürpertici.”
—Life
“Mahşeri bir roman… hızlı akan, güçlü ve okuyucuyu bütünüyle kavrayan hikâye, ahlaki bir meselle doğaüstü polisiye türlerini bir araya getirirken okuru ipnotize ediyor. Günümüzde ibret alınacak bir hikâye, baş döndürücü bir başarı.”
The London Sunday Express
“Şeytan en az iki kez okunmayı hak ediyor; ilk seferinde hikâyenin tutku ve dehşet yoğunluğunu okumak için… ikinci seferindeyse kullanılan dilin tadını çıkarmak için. Asla unutamayacağınız bir deneyim olacak.”
—St. Louis Post-Dispatch
“Gerilim sizi hiç bırakmayacak!”
—Publishers Weekly
“Okuyucunun ruhuna dokunurken aynı zamanda dünya üzerinde mantıkla açıklanamayacak şeylere de dokunan fantastik ve dinsel bir roman.”
—Texas Abiltne Reporter-News
***
Ve [İsa] kıyıya ayak bastığında, karşısında iblislerin ele geçirdiği bir vatandaşla karşılaştı… Adam defalarca iblisler tarafından alıkonmuştu ve bu yüzden zincirlerle bağlıydı… Ve İsa ona sordu, “Adın ne?” Ve adam yanıtladı, “Lejyon.”
-LUKA İNCİLİ 8:27-30
***
JAMES TORELLO: Jackson, o et kancasına asılıydı. O kadar ağırdı ki kanca yamulmuştu. Anırmaya başlamadan önce üç gün boyunca kancada asılı kalmış.
FRANK BUCCIERI (kıkırdayarak): Jackie, herifi görmeliydin. Tıpkı bir file benziyordu ve Jimmy onu elektrikli değnekle dürttüğünde. ..
TORELLO (heyecanla): O kancanın ucunda zıplayıp duruyordu, Jackie. Elektrikli değnek daha güzel çarpsın diye üzerine su döktük, sonra çığlıklar atmaya başladı…
– WILHAM JACKSON CİNAYETİYLE İLGİLİ, FBI’IN COSA NOSTRA’ GİZLİ DİNLEMESİNE TAKILAN TELEFON GÖRÜŞMESİNDEN ALINTI
Komünistlerin yaptıkları bazı şeylerin başka bir açıklaması olamaz. Mesela bir rahibin kafatasına çakılan sekiz çivi gibi… Bir de yedi küçük oğlanla, onların öğretmeni meselesi vardı. Askerler geldiğinde Tanrıya yakarıyorlardı. Askerlerden biri süngüsünü çıkarıp öğretmenin dilini kesiverdi. Başka bir asker, yedi küçük oğlanın kulaklarına çin çubuğu soktu. Bu tür vakalarda nasıl bir tedavi uyguluyorsunuz?
DR. TOM DOOLEY
Dachau
Auschvvitz
Buchenwatd
***
İçindekiler
Başlarken 19
I BAŞLANGIÇ
Bölüm Bir 29
Bölüm İki 82
Bölüm Üç 89
Bölüm Dört 103
II BIÇAK SIRTI
Bölüm Bir 133
Bölüm İki 145
Bölüm Üç 162
Bölüm Dört 182
Bölüm Beş 218
Bölüm Altı 244
III UÇURUM
Bölüm Bir 285
Bölüm İki 362
IV YAKARIŞ
Bölüm Bir 415
Biterken 483
***
Başlarken
Kuzey Irak…
Yakıcı güneş yaşlı adamın alnında ter damlalarının belirmesine neden oluyordu, yine de ısınmak istercesine sıcak çay bardağını iki eliyle birden kavradı. İçine doğan ve ıslak yapraklar gibi bütün soğukluğuyla sırtına yapışan uğursuz histen bir türlü kurtulamıyordu.
Kazı bitmişti. Antik harabe katman katman neredeyse elekten geçirilmiş, bütün buluntular incelenmiş, tek tek etiketlenmiş, sonunda nakliye edilmişti: Boncuklar ve kolyeler; değerli taş oymaları; falluslar; toprak renginin sindiği taş havanlar; cilalı kaplar… Sıradışı hiçbir şey yoktu. Asurlulara ait fildişinden bir tuvalet kutusu. Ve bir adam. Bir adamın kemikleri. Bir zamanlar Lucifer’in el yordamıyla yukarıya, Tanrı’ya uzanışına benzettiği kozmik zulmün kırılgan kalıntıları. Gerçi hâlâ alışamamıştı. Burnuna dolan meyankökü ve ılgın kokuları, gözlerini gelinciklerle dolu tepelere çevirmesine neden oldu. Bütün sıkıcılığıyla kayalıklarla kaplı düz ve engebeli yola baktı.
…