Dini

Sonsuz ‘Bir’ Aşk (Kıyamet Zamanı)

sonsuz bir ask kiyamet zamani 5ed42fa5c5d11Bugün olanları, yarın olacakları ‘iyi’ anlamanız için… İstanbul’dan Kudüs’e, Mescid-i Aksa’dan göklere, ‘sır’ dolu bir yolculuk…

Sonsuz ‘bir’ aşkın içindedir, ‘Kıyamet Zamanı’! Buradan başlamalı tefekkür etmeye… Kıyamet zamanı ‘dua’ya sarılmanın son vaktidir… Ve ‘bir’ aşkın elbette! O ‘aşk’a yakınlaşmanın… Bize verilen zamanı bugüne kadar iyi kullanamadık… Şeytana kaptırdık! Şeytan işte şimdi diyor ki insana, senin sonun yakındır! Biz de diyoruz ki ona, o ‘bir’ aşkın içinde ümit hiç tükenmez… ‘Dua’ müminin silahıdır… Ey!

‘Cennet sözü’ her müminin elinde bir ‘iyiliğin kılıcı’na dönüşecektir… Ve o söz inşallah Mehdi Aleyhisselamı getirecektir… Şeytan da bekliyor, biz de bekliyoruz… Ve kıyamet kapıda belki de…

Bir tarafta deccaliyet, diğer tarafta ise Mehdiyet…

Evet, sonsuz ‘bir’ aşkın içinde, kıyamet zamanı…

***

Aşkın olan tek ‘bir’ söz vardır!
O da Kur’an-ı Kerim’dir…

İnsan ‘aşk’ ile sever… ‘Aşk’sız ‘bir’ insan olmaz… İnsan aşk’sız kalınca kendini bir ‘şey’ sanır… Ve ona hizmet eder… Oysa insan ‘aşk’la yaratılmıştır… Ve ‘bir’dir!

Hangi insan kendini bir ‘şey’ sanırsa, o artık şeytanın dostudur… Ve yüzü ona dönüktür… Kıblesi yoktur…

İnsanlar ‘birbirlerini ‘aşk’ sayesinde bulurlar… Ve birbirini bulan çiftler ‘bir’ aile olurlar…

Aile, ‘bir’liğe giden yolun ilk basamağıdır… İşte bunun için ‘şeytan’ aileye düşmandır… Ve ailedeki ‘birliği parçalamak için elinden gelen her ’şey’i yapar…

Çiftler birbirlerini sevdiklerinde ve ‘bir’ olmayı başardıklarında, şeytana yer kalmaz… Şeytan ancak bu ‘bir’liğin sağlanamadığı ilişkilere çöreklenmiştir…

Dünya hayatı kısadır… Oysa ‘bir’ evlilik uzundur… İnsan inşallah sevdiğiyle, Cennet’te de ‘bir’ olacaktır… Yeter ki ‘çift’ olanlar bu dünyada ‘birliği seçebilsinler… Ve Cenab-ı Allah’ın lütfuyla ‘bir”bir’lerini bulabilsinler…

Cennet hayatı ‘bir’dir! Cennette ‘öteki’ olmaz… Bu dünya ise ‘çift’lerin dünyasıdır… Ne zaman ki o ‘çift’ler bu ‘bir’liği yakalayabilirlerse, işte onlara bu dünya ‘Cennet’ olur…

‘Cennet’ bizim anayurdumuzdur… Bu yüzden Cennet, annelerin ayaklarının altındadır… Nasıl annelerle ‘bir’ olarak bu dünyaya geliyorsak, eşimizle de yine ‘bir’ olarak bu dünyadan ayrılmalıyız! Yani ‘bir’ rahim içinde! Ey!
‘Rahim’ olan her zaman bizi korur… Ve Cennet’ine alır… Ey’

Cennet ‘bir’ ‘rahim’ hayatıdır… İç içe ‘bir’ hayattır… ‘Aşk’ın ‘bir’ hayat… Ve kendisinin ‘aşk’ olduğu ‘bir’ hayat! Ey!

‘İnsan’ın zamanı bu dünyada ve Cennet’te ‘bir’dir! ‘Aslında’ bir’dir! Ey!

Zaman ‘bir’ olunca, ‘aşk’ da ‘bir’dir!

Aşkın olan zaman aslında’ ‘bir’dir!

İnsanın ‘aslı’ Cennet’tedir derken bunu kastediyoruz…

Aslı ile ‘bir’ olan insan!

İşte hep söylemeye çalıştığımız o tek ‘bir’ hakikat budur!

Ey!

Elbette bu kitap da Cennet’teki ‘aslı’ ile birdir!

İnşallah siz de bu kitabı okurken, Cennet’teki ‘aslı’nız ile ‘bir’ irtibat kurabilirsiniz! Ve o tek ‘bir’ hakikate varabilirsiniz!

Ey!

Yazdığımız her ‘söz’den sonra muhakkak, hiç istemeden bile olsa, eğer bu ‘bir’liği bozucu bir söz etmişsek, edebilmişsek, Cenab-ı Allah’ın sonsuz affına sığınırız… Ve hemen tövbe ederiz…

Gayret bizden, tevfik Allah’tandır.

Gecenin ışıltılı gözleriyle şeytan ve sözün sınırı!

‘İnsan’ın ‘kendi’ ile ‘bir’ sorunu varsa, şeytan oradadır! ‘Arzu’ dolu ‘bir’ hatırlama! ‘Günah’a yaklaşma temayülü… Ve ardından gelen pişmanlık… Ama ne yazık ki Cennet’ten çıkarılmış ve dünyaya indirilmişsindir…

Dünyada yoklar seni şeytan… Bir günaha sokuluş… Bir sınır bilmeme… Hep kendini tanımak uğruna… Çok tuhaf aslında… ‘İnsan’ kendini hiç ‘şeytan’ aracılığıyla tanıyabilir mi?

Dünyadaki geceler, insanı bazen bir kötülüğe çağırır… Sanırsın ki insan, kötü bir ’şey’dir! Bu ‘arzu’suna aldanır insan… Ve günaha sokulur işte!

Yalnızlık bir ‘kötülük’ başlangıcıdır… Arzu dolu bir boşluktur yalnızlık… Ve o boşluğu bazen ‘şeytan’ doldurur…

‘İnsan’ yalnız kalmamalı… Yalnız kalsa bile o yalnızlığını ‘bir’ kaleme dönüştürmeli… Yazarak çoğalmalı… Ey!

‘Yazı’ elbette tek başınayken yazılır… ‘Bir’ kalem yazar… Ve yazdıkça yalnızlıktan kurtulur… ‘Kelimeler’iyle kâinatı seyreder… Dünya hayatından uzaklaşır… Şeytanını yener! Ve secde eder…

Cenab-ı Allah’ın yardımı gelmiştir ona… Gecenin karanlığında, bir arzu içinde, vücuduna sokulan şeytandan kurtulmuş ve Rabbini bilmiştir… Kendini tanımıştır… Dünya hayatı geçicidir… Gecenin o ışıltılı gözleriyle kendisine sokulan şeytanın, gelip geçici olduğunu anlamıştır… İnsan günah işleyerek kendini tanıyamaz… Aslından uzaklaşır o zaman… Cennet’te kendini bekleyen aslını bir daha göremez… Ey!

Cehennem budur! Aslını kaybetmiş bir suret olarak yaşamak… ‘Nur’ olmak varken, ‘nar’ olmak… Aslına kavuşamamanın verdiği ‘aşk’ acısı ile yanmak, kavrulmak… Onu bir daha göremeyeceğini bilmek… Bu ‘aşk’ acısı insanı, şeytana çevirir… Cehennem’e ‘odun’ yapar!

‘Günah’ işlemesinin nelere bedel olacağını bilebilseydi insan, hiç günah işleyebilir miydi? ‘Aşk’ını tümüyle kaybetmek… Şeytan, bunu ister işte… ‘İnsan’ın aşkını tümüyle kaybetmesini… Ve işte bunun için gecelerin ışıltılı gözleri çok tehlikelidir… Sizi kör eder… Asıl aşkınızı görememeniz için kalbinizin aynasını karartır… Ve siz bir daha o aynada kendinizi göremezsiniz… Her aynaya baktığınızda, gecenin ışıltılı gözleriyle, şeytanın size sokuluşunu seyredersiniz…

Kalbinizin aynasını ‘temiz’ tutabilmişseniz, şeytan sizi aldatamaz… Oradaki ‘Cennet’ görüntüsünü siz, şeytanın ‘kör’ yüzüne değişmezsiniz… Şeytan sizde ‘hayat’ bulamaz! Çünkü sizin aslınız Cennet’tedir… Ve her an sizi seyretmektedir kalbinizin aynasından… Kalbini karartanların, Cennet’teki asılları ile irtibatları kesilir… Onlar artık şeytanın dostları olmuşlardır…

Aslında bir Cennet sözü ile şeytana kalbinizi kapatırsınız… Yeter ki o sözü, şeytan size unutturmasın… İşte bunun için her daim Cenab-ı Allah’ı ‘Esma’larıyla zikretmelisiniz… Ve ‘kalem’in yazdıklannı ‘oku’malısınız… Kainatı ‘oku’yabilen ‘bir’ insana, şeytan hiçbir ‘şey’ yapamaz…

Onun işi gecenin ışıltılı gözlerine aldananlarladır… O gözlerin arkasında bir şeytan arzusu vardır… Ve şeytanı tatmin etmek çok zordur! İnsan ne yaparsa yapsın onun arzusunu gideremez! Şeytanın insana kötülüğü de bir aşk yüzündendir… Ve bu yüzden lanetlenmiştir… Ey!

Sözün sınırına geldik yine! Ve sustuk…

Çünkü aşk ‘aslında’ ‘bir’ ‘söz’ dinleme sanatıdır!

Elbette en doğrusunu Cenab-ı Allah bilir.

Yazar

BENZER İÇERİKLER

Hz. Peygamberden Yansıyan Nükteli Latifeler

Editor

Mahremin Göçü

Editor

Mahmud Erol Kılıç – Anadolu’nun Ruhu – TASAVVUF, FELSEFE, SİYASET KONUŞMALARI

Editor

Yorum bırak

* Bu formu kullanarak yorumlarınızın bu web sitesi tarafından saklanmasını ve yayınlanmasını kabul etmiş olursunuz.

İnternet sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz ve internet sitemize yapacağınız ziyaretleri kişiselleştirebilmek için çerezlerden faydalanıyoruz. İstediğiniz zaman çerez ayarlarınızı değiştirebilirsiniz. Kabul et Daha fazla oku

Gizlilik ve Çerez Politikası