Yazar: Kürşat Başar
Yayınevi: Everest Yayınları
Romanımız Kıbrıs’ta başlıyor ve daha çocukluk döneminde İstanbul’a göçen Murat bir sebeple Kıbrısa tekrar geri gelir ve hayatının belli kesitlerini anlatmaya başlar. Neler bunlar mesala ilk aşkı, gençliği gibi. Hayatına yitiklerle eksilerle başlayan Murat Annesini hiç bilmez, küçükken kaybetmiştir. Babasından ise habersizidir. Kitap sanki bir aşk roamanı değilde o zamanın Kıbrısını anlatıyor bize. Rum ve türk ilişkilerini, savası gözümüzün önüne serer. Muratın babasıda bu zamanlarda ortadan yok olmuştur. Daha sonra İstanbula ninesiyle birlikte amcasının yanına gider. Geçliğinde siyasi olaylardan dolayı hapis yatmış birisidir. Amcasının çok büyük bir kütüphanesi vardır. ve okumayı çok sever. Amcası sonra intihar eder ve Mürata kitaplık kalır. Ve muratta tıpkı amcası gibi okumaya kendisini verir. Bir edebiyat dergisinden iş teklifi alır. Çalışmaya başlar ve O’nu yani Fevzi beyin kızı Emel2i görür.
Ve o anı kendisi şu şekilde bahseder.
“Sanki yıllar öncesindeki o sabah, onu gördüğüm, tanıdığım o ilk yaz günü zamanın akışına kapılıp gitmedi de, hep benimle kaldı.”
Ve hikayemiz bu şekilde devam eder. Severek okuyacağınız bir yaz kıtabi. Yorumlarınızı bekliyoruz.
Kitabın tanıtım bülteni- arka kapakta yazılan aşağıdadır.
Onu gördüm ve yaz geldi.
Sanki kapı çalınıp çocukluk arkadaşınız yıllar sonra tekrar çıkagelmiş gibi… Unuttuğunuz bir anıyı bulmak gibi…
Çok eskide kalmış, yıllar sonra yeniden duyduğunuz anda geçmiş bir zamanı size taşıyan bir şarkı gibi…
Dağ yollarında kaybolduktan sonra birdenbire, bir dönemeçte denizle karşılaşmak gibi…
Yaz… bitmesini hiç istemediğim eşsiz anlar ve hiçbir şeyin, hiç kimsenin sonsuza dek benimle kalmayacağını anladığım ayrılıklar mevsimi…
İlk kitabıyla edebiyatımıza benzersiz bir giriş yapan ve yıllar yılı insan yüreğinin, özlemin, aşkın, geçmişi geleceğe bağlayan o narin bağların izini süren Kürşat Başar, 11 yıl aradan sonra kaleme aldığı yeni romanı Yaz’la okurlarıyla buluşuyor.
Yakın tarihimizin kritik bir döneminde dünyaya gelen, birbiri ardına yaşadığı kayıplara rağmen hayata tutunan bir gencin büyüme serüvenini, yüzleşmelerini ve bir yaz mevsimi yaşadığı sarsıcı aşkı, arka plana hızla yitip giden İstanbul’u yerleştirerek anlatıyor.
Bir karşılaşmayla değişen hayatın, küçük bir rastlantıyla uyanan arzuların, birdenbire gittiğiniz yolu değiştiriveren olayların ve her şartta, her yerde insana devam etme, hatta yeniden, yeniden başlama gücü veren o ele gelmez sırrın peşine takılarak…
(Tanıtım Bülteninden)