Onlar ahir zaman suretleri…
Günümüzün şöhretleri…
Kimini puslu bir camın ardında gördüm, kimini bir kâhin küresinin aynasında…
Kimiyle bir golf arabasında, kimiyle bir motosiklet selesinde konuştum.
Kimiyle dertleştim sabaha kadar, kimini gıyabında çekiştirdim.
Bir samanyoluydu baktığım; kimi yıldız yeni yeni parlıyordu, kimi kayıp gitmişti bile…
Çoğu, en parlak döneminde yansıdı kitaba…
Asıl önemlisi, Türkiye’nin bir başka yüzünü gördüm, her baktığım yıldızda…
İÇİNDEKİLLR
Önsöz.
Tarkan
Yılmaz Erdoğan
Süreyya Ayhan
Özcan Deniz
Yıldız Tilbe .
Timsah
Hülya Avşar
Orhan Pamuk
Şebnem Ferah
Cem Yılmaz
İbrahim Tatlıses
Mazhar Alanson
Tarık Akan
Cem Karaca
Sibel Kekilli
İskender Çolak
Kadir İnanır
Behçet Nacar
BİR AŞK PROVOKATÖRÜ
Avlarca Milliyet ekibiyle Anadolu’yu dolaştığımız TIR. simdi Türkiye turnesi için Tarkan’ın emrinde…
İçinde dert yazıları yazdığımız geniş ‘salon’u, lüks döşenmiş bir mabet görünümünde…
Yerlerde rengârenk mumlar yanıyor. Bir tütsû, ortadaki sehpada nazlı nazlı tütüyor. Çevrede meyveler, giysiler, aynalar, ışıklar…
Oturma grubunun tam karşısındaki plazma televizyondan, konseri bekleyen kalabalık görünüyor.
TIR’ın dışı ise ışıkçıların, sesçilerin, korumaların. müzisyenlerin, hayranların kaynadığı bir panayır yeri gibi…
Ve Tarkan geliyor
“Beklenen star lüks minibüsüyle bu kalabalığı yararak geliyor.
Üzerinde beyaz sile bezi işlemeli gömlek, düşük belli kot. ayağında çiçekli kahverengi beyaz deri çizmeler, kolunda, boynundu nazar boncuklan, yüzünde hiç eksilmeyen devasa bir gülücükle…
Gömleği dik sevmiyor. Vuslatsız âşıklar gibi iki yaka; taşan göğsü kapatamıyor.
ilk iş, soğuk püskürten klimayı kısıyor, bizim ekiple tanışırken 7 yıl önce Londra’da fotoğraflarını çekmiş olan (ve bu sayfalarda gördüğünüz nefis fotoğrafları çeken) foto muhabirimiz Ercan’ı ilk bakışta tanıyıp hal hatır soruyor.
Sonra istisnasız herkesle ilgileniyor: Çevresini saran her yaştan hayranla, ekibiyle, bizimle… “Muzipçe” sahne arkasına geçip konseri dinlemeye gelenleri süzüyor. En ufak bir gerginlik alameti yok. Ellerine başını teslim ettiği kuaförü, elindeki jöleyle saçlarına rüzgâr yemiş bir çaldık görüntüsü verirken sohbete koyuluyoruz.
Paris’te “sürgünde” görüştüğümüzde gözlerinde okuduğum endişe bulutları dağılmış, yerini özgüvenin ışığı almış. Adını borçlu olduğu “Atilla’nın Kılıcı” Tarkan’la yegane ortak paydası bu olsa gerek:
Delici bakışları…
Vantuz dudaklı erkekler
Son Anadolu turnesinden giriyoruz lafa.,. Muhafazakâr kentlerde verdiği konserleri merak ediyorum en çok…
Ne oldu oralarda?…
Kalçalarını salladıkça pantolonunun yanındaki püsküller titreşiyor; tabii bir de kadın hayranlarının gönül telleri.”
Gömleği iliklerinden kurtulup omzundan sıyrıldıkça, göbeği davetkâr figürlerle kıvrıldıkça, ayaklan kor ateşte yürürmüş gibi zıpladıkça kadınlar bilinç duvarını aşan çığlıklarla kendinden geçiyor.
O. sahneden bu yangını görüp ateşli dilberlerin üstüne benzin döküyor:
“Ben sizi yerim be!… Kendinizi bana bırakın bu gece… Görelim bakalım neler oluyor. Zincirlerinizi kırmanıza yardımcı olurum umarım.”
Kopma ayini
Bir et bombası için pimi neyse, mahcup seyirci için Tarkan o…
Çekilince patlatıyor.
Diyemediklerini dillendiren bu adamın flütünün peşine takılıp evi barkı unutuyor, mahcubiyet zırhını parçalıyor ve “aşka geliyor’lar
O andan itibaren bir “kopma ayini” başlıyor.
Ağır tahrik var orada… Zeki Müren’den beri sahnelerin gördüğü en yaman kışkırtıcı, seyircisini isyana çağırıyor.
Onlar çoktan hazır; bunun için gelmişler zaten bu müzikal terapiye… Tarkan’la bir ağızdan provokatif şarkılar söyledikçe sıkıcı bir yaşam dersinden teneffüse çıkmış çocuklar gibi coşup 2,5 saat için yasaklardan, tabulardan, korkulardan, hudutlardan azal oluyorlar
Asırlık bir Örtüyü aralıyorlar.
Sahnedeki adam, yine Zeki Müren’in icadı bir T Sahneden içlerine kadar sokulup sokağa çağırıyor hepsini… ama orada vaat ettiği fazla bir şey yok:
Sadece “içinden gelen sesi dinle”mek…
Bu da hiç de fena bir başlangıç değil.
‘Kim lan bu?”
Acaba Tarkan bu değişimin sebeplerinden biri mi, sonuçlarından biri mi?
“Bilim misyon edinmişim de bilerek yaşıyor değilim. Beldi de hırada doğup büyümediğim için oldu bunlar
.Simdi düştüğü o dikişimle büyüdüm ben. Daha İlk albümde batağımda yırtık kolum, kulağımda küpemle ortaya çıktım. ‘Kim lan bu?’ dediler Yapamaz, izin vermeyiz’ dediler Yıllarca da mücadele ettim, biliyorsun.’
Hepimiz biliyoruz.
İnsan krizlerde büyür ya.., Tarkan için özellikle böyle oldu bu…
“Çişim geldi” krizinde, askerlik krizinde, skandal Fotoğraflar krizinde hiç alttan alıp taviz vermedi. “Ben buyum, yerseniz” dedi, dikine gitti toplumun… o ateşten basamaklara basa basa tırmandı zirveye…
“Hiçbir zaman. Ben starım, önder rolüm var, lider gibi davranmalıyım, bunu yapmamalıyım’ diye düşünmedi….