Çehov’un ele aldığı, yansıtmaya çalıştığı sorunlar ve bunları bir edebiyatçı olarak işleyişi, edebiyat okuma düzleminden bakıldığında, hem genç okurları hem de yetişkinleri eğitimsel düzlemde “Rus edebiyatının klasiklerine” hazırlayıcı bir nitelik taşıyor. Metinleri ders programı içinde önerecek eğitimci arkadaşlar, elbette kendi seçme kriterlerini kullanacaklardır.
Okuma alışkanlığından romana, oradan edebiyata ve hayata uzanan sürecin işletilmesi, hiçbir zaman hazır malzemelerle kendiliğinden işlememiş, hep eğiticinin, yol göstericinin etkinliği vazgeçilmez önemini korumuştur.
Çehov, öykülerinde ve her biri birer klasik olan Martı, Vişne Bahçesi, Vanya Dayı gibi oyunlarında öykülerindeki temaları daha derinlemesine işler: Rus aristokrasisinin, [1] aydınının kendi içine kapanmışlığı, insani değerleri yitirmişliği, ikiyüzlülüğü, Gogol’ün [2] Palto’sundan beri Rus edebiyatındaki ağırlığını koruyan “küçük, sıradan” insanın çaresizliği, hayatın ayrıntıları, küçük hesaplar ve takıntılar, yersiz korku ve endişeler arasında kaybolup gitmesi, (hızla kapitalistleşen feodal Rusya’da) paraya tapınmanın toplumsal bir hastalığa dönüşmesi, yabancılaşmanın imkânsız kıldığı aşklar, bağlılıklar, yalnızlıklar…