Hint mitolojisinin kökeni Veda dönemine (İÖ 1200) kadar uzanır. “Bilmek” anlamına gelen vid eyleminden türemiş olan Veda sözcüğü “bilgi, gerçek, kutsal bilgi” demektir.
Hinduların en eski kutsal kitapları Vedalar dört tanedir. Arilerin bilinen ilk yazılı metinleri Rgveda’dır ve bu, Vedalar’ın en önemlisidir. Rgveda on kitap ve bin yirmi sekiz ilahiden oluşur. İlahilerde doğal görüngülerin bizzat kendilerine tapınılır. Diğer Vedalar Yacurveda (kurban bilgisi koleksiyonu), Samaveda (melodi bilgisi koleksiyonu) ve Atharvaveda’dır (sihir bilgisi koleksiyonu). Vedik dönemin ikinci koleksiyonu Brahmanalar’dır. Brahmana’nın sözcük anlamı “din alimi açıklamaları”dır. Brahmanalar “kurban bilimine” bağlı metinler olarak da tanımlanabilir. Bu metinlerde en belirgin özellik, azizlerin hep ön planda tutulmalarıdır, öyle ki bazen tanrılara eşittirler.
Brahmanalar’dan sonra “orman metinleri” olarak adlandırılan Aranyakalar gelir. Bu öğretilerin konusuysa, kurban simgeciliği, mistisizm ve Brahman felsefesidir.
Vedik dönemin son kısmını Upanişadlar oluşturur. Upa+ni+sad eyleminden türetilen sözcük “bir kimsenin dizinin dibine oturmak” anlamındadır; burada Gurunun öğrencisine verdiği eğitimden bahsedilir. Bilinen Upanişad sayısı on üçtür. Bunların ana öğretisi Atman (kişisel ruh) ile Brahman’ın (evrensel ruh) bir ve aynı şey olduğudur.
Epik dönemde varlığını gösteren Destanlar ve Puranalar karmaşık olan Hint mitolojisi için çok önemlidir. Hindilerin hayatında önemli rol oynayan Ramayana, Mahabharata ve Harivamşa adlı destanlar halk tarafından sevilen kahramanlara aittir. Sanskrit diliyle ve epik vezinle yazılmışlardır. Destanların üçü de Vişnu dinine ve mitolojisine aittirler.