Ördek Okulu
Yeşil başlı bir ördek, sabahın ilk ışıklarıyla göl kıyısında telaşla koşarak sevinçle bağırmış: “Baba oldum! Baba oldum!” Sesini duyan göldeki balıkçıllar ve filamingolar ona bakmış, gagalarını şakırdatarak onu tebrik etmişler ve tekrar avlanmaya devam etmişler. Gökyüzünde uçuşan serçeler de şaşkınlıkla ne olduğunu sormuşlar. “Baba oldum!” diyen yeşil başlı ördeğe onlar da kanat çırpıp ötüşerek kutlama yapmışlar. Serçelerden biri “Bu mutlu haberi duyuralım” deyince bir balıkçıl gölde yürüyerek turnalara ördeğin baba olduğunu bildirmiş.
Turnalar, bu güzel haberi tüm göle yaymak için kanat çırparak uçuşmaya başlamış. Ağaçtan ağaca uçuşan serçeler ve turnalar sayesinde gölde kuş cıvıltıları ve sevinç çığlıkları yükselmiş. Bunu duyan sincap, ağaç dallarından dallara atlayarak haberi tüm hayvanlara ulaştırmış. Gururlu baba ördek ise bu mutlu haberi duyurmanın ardından yuvaya, anne ördeğin yanına dönmüş. “Yavrularımızı tüm dostlara duyurdum” demiş.
Anne ördek gülümseyerek, kanatlarının altındaki küçük yavruları babalarına göstermiş. Bir an üşümesinler diye yeniden üzerlerini kanatlarıyla örtmüş. Bu sırada civardaki ibikli horoz, başını sallayarak yaklaşmış ve yüksek bir sesle:
– Bu civcivlerin burada ne işi var? Neden sizinle birlikteler? diye sormuş.
Yeşil başlı ördek kızarak yanıtlamış: “Onlar civciv değil, ördek yavruları!” Horoz şaşkınlıkla baktıktan sonra tavukların çağrısını duyup kümesine dönmüş. Baba ördek, anne ördeğe olan sevgisini belli eden bakışlarla onu izlemeye başlamış, utangaç bir edayla anne ördek de bu bakışa karşılık vermiş.
Göl kıyısında, ördek yavruları neşe içinde çevreyi keşfetmeye başlamış. Ancak yaramazlık yapıp etrafta koşuşturmaları horozun sinirine dokunmuş. Yavruları kovalayarak gagalayarak huzursuz etmiş. Yeşil başlı baba ördek yavrularını korumak için horoza karşı koymuş, ama horoz her seferinde kümesine çekilmiş. Bu tekrarlayan olaylar baba ördeği düşündürmüş ve anne ördekle bir çözüm aramışlar.
Sonunda bir okul kurmaya karar vermişler. Böylece yavrular daha güvenli ve düzenli büyüyecek, hem de yeni şeyler öğrenerek yetişecekmiş. Hemen uygun bir yer aramaya başlamışlar. Horoz onların arayışını görüp alaycı bir sesle:
– Yavrularınızdan biri mi kayboldu? diye sormuş. Yeşil başlı ördek gülümseyerek, “Hayır, yavrular için bir okul açmak istiyoruz” demiş. Horoz biraz duraksayıp “Kümeste boş bir alan var, orayı kullanın ama kira olarak her ay bir çuval buğday ödersiniz” demiş.
Anne ve baba ördek, horozun teklifini hemen kabul etmişler ve kümese taşınarak “Ördek Okulu” açmışlar. Kümesi temizleyip öğrencilerin oturacağı yerleri hazırlamışlar. Sonraki günlerde, anne ördek yavruları okula götürüp “Burada okuyup yeni şeyler öğreneceksiniz, babanız öğretmeniniz olacak” demiş. Yavrular heyecanla okula girmişler ve baba ördek onları eğitmeye başlamış. Birlikte kanat çırparak hep bir ağızdan “abc” diye seslenirken sesleri gölün öbür kıyısından bile duyulur olmuş.
Kuşlar ve sincaplar merakla okulun çevresinde toplanıp yavruların öğrendiği şarkıları dinlemiş. Çitlerin üzerinde kuşlar, taşların üzerinde tavşanlar bir araya gelmiş. Horoz her defasında damdan öterek yavruların sesini bastırmak istemiş ama kimse onu umursamamış. Okul yararlı olduğu için birçok kuş ve sincap da yavrularını Ördek Okulu’na göndermiş.
Sınıf kalabalıklaşmış ama yavruların öğrenme isteği giderek artmış. Bu durum horozu rahatsız etmiş. Günün birinde ördeklere yaklaşıp “Kiramız çok düşük, bundan böyle her ay üç çuval buğday vereceksiniz” demiş. Baba ördek bu teklifi kabul etmek zorunda kalmış.
Anne ördek, çevredeki kuşlar ve sincaplardan yardım istemeyi önerince baba ördek onlara konuyu açmış. Dostları da yavruların eğitimine destek olmak istedikleri için her gün bir avuç buğday getirmişler ve ay sonunda horozun istediğinden fazla buğday birikmiş.
Bunu gören horoz, kıskançlıktan ne yapacağını bilemeyip sonrasında daha da ileri giderek, “Artık kümesten çıkın!” diyerek okulun kapanmasını istemiş. Ancak çevredeki hayvanlar okulun kapanmasını istemiyormuş, horozla konuşmuşlar ama horoz kararlıymış.
Bunun üzerine yeşil başlı ördek, yeni bir çözüm arayarak göl kıyısındaki büyük ağacın altında yeni bir okul kurmaya karar vermiş. Tüm hayvanlar birlikte çalışarak bu yeni okulu hazırlamışlar. Ağaç dallarına sıralar dizilmiş, yapraklardan kürsüler yapılmış. Böylece Ördek Okulu yeni yerinde yeniden açılmış ve daha güçlü bir şekilde eğitim vermeye başlamış.
Artık horozun kötü niyeti sonuçsuz kalmış, çevredeki tüm hayvanlar yavrularını bu okula göndermişler. Herkes dayanışma içinde bu eğitimi desteklemiş ve Ördek Okulu’nun başarısı gölde dilden dile yayılmış. Yeşil başlı ördek ve anne ördek yavrularını mutlu, güvenli bir şekilde büyütmenin gururunu yaşamışlar.