Albert Cohen, Efendinin Güzeli Romanı Hakkında ve Özeti
Efendinin Güzeli
özgün adı ile Belle du Seigneur, Yunanistan’ın
Korfu adası doğumlu da İsviçreli
yazar
Albert Cohen ( 1895 – 1981) bir romanıdır. Yunanistan Korfu adası doğumlu yazar bu
eserini Fransız dilinde yazmış, 1930
yılında yazılmaya başlanan roman, araya
İkinci Dünya Savaşı ve diğer nedenlerin girmesi nedeni ile anca 1968 yılında
yayınlanmıştır.
Tarihî Kurgu ve aşk romanı niteliğindeki “Belle du Seigneur” adındaki bu roman yayımlandığı yıl
Fransız akademisi r büyük roman ödülünü almış birçok dile de çevrilmiş Le Monde
‘nin Seçtiği “ Yüz Yılın Yüz Eseri “ listesine de girmeyi başarmıştır.
Efendinin Güzeli (Belle du Seigneur ) Yunanistan’ın Korfu adasında doğan
İsviçre vatandaşı Albert Cohen’in (1895
– 1981 ) en popüler eseridir. Ortaöğrenimini Marsilya’da,
yükseköğrenimini Cenevre’de yapan yazarın diğer bir ünlü eseri “Annemin Kitabı “ adlı eseri olmaktadır.
2930 lu yıllarda İsviçre Cenevre’de geçen roman,
Milletler Cemiyeti bünyesinde görev alan bir Akdeniz Yahudi’si ile evli bir
İsviçre aristokratının arasında geçen romantik bir aşk öyküsüne dayanır. Roman,
yazarı Albert Cohen’in yaşam öyküsünden de derin izleri taşımaktadır. Yazarın
bu romanında yazarın öz geçmişinden izler taşıyan olaylar ve kişiler de
bulunmaktadır. Nitekim yazarın kendisi de Milletler Cemiyeti bünyesinde uzun
bir müddet görev almıştır. Nitekim yazarın bu romanı büyük ölçüde yazarın kendi
öz geçmişi, anılarının romanı gibidir.
Roman gördüğü ilgi sonrasında 2102 yılında filme de
alınmış Belle de Seigneur adlı bu filmin
baş rollerini Jonathan Rhys Meyers ve Natalia Vodianova paylaşmış , romanın bu İngilizce uyarlaması 2013 yılında Rusya ve Fransa’da da gösterime girmiştir.
ROMANIN ÖZETİ
Kefolanya adasında doğan Efendi Solal, Cenevre’de
Milletler Meclisi’nde yüksek bir görevdedir. Bu görevi esnasında da Fransız
vatandaşı olmuştur. Solal uzun boylu,
iyi giyinen uzun çizmeleri ile dikkati çeken yakışıklı bir adamdır.
Kefolanya adasında doğan Yahudi dinine mensup bir adam olan
Solal, kendi soyunu Hz Musa’nın ağabeyi Hz Harun’a kadar dayandıran ve
kendisini bu nedene oldukça asil olarak da gören bir adamdır. “Güneşin
dağınık ışıklarına boğulmuş ormanda, kadim bir korkuyla taş kesilmiş ormanda,
karmaşık bitki öbeklerinin arasından ilerlerken yakışıklı, en az atası Musa’nın
ağabeyi Harun kadar asildi. Kâh
dünyanın en deli insanı olup gülerek, göz alıcı bir gençlik ve aşkla gülerek
ilerliyor, kâh bir çiçek koparıp ağzına atıyor, kâh birden raksa başlıyordu,
“ Solal, Cenevre’de Milletler Cemiyetinde önemli bir görev edinmiş, kedi
altında bir çok çalışanı olan üst düzey bir müdür olmuştur.
Adrian Deume de Solal’ın dairesinde çalışan bir memurdur.
Adrian Deume müdürü olan Solal ile yakın ilişkiler içindedir. Lakin bir gün
Solal ile Adrian Deume’ün karısı Ariane arasında müthiş bir çekim ve yakınlaşma
başlar. Cenevre’nin soylu ailelerinden birine mensup olan Ariane’nin genç
kızlık adı ise Ariane Corisande d’Auble’dir. Son derece güzel bir yüze ve kusursuz bir
beden güzelliğine sahip olan Ariane İyi eğitimli, yüksek beklentileri
olan Cenevreli köklü ve Protestan
ailelerinden birine mensup, sanatçı ruhlu yüksek ahlaklı ve yüksek değerlere sahip
çok asil bir aileden gelen seçkin bir kadındır. “Kızlık adım Ariane Cassandre Corisande d’Auble. Cenevre’de Aubleların
üstüne yoktur. Kökleri Fransa’ya dayanan Aublelar 1560’da Calvin’e katılmak
üzere buraya gelmişlerdir. Ailemiz Cenevre’ye alimler, ahlakiyatçılar,
birbirinden kıymetli ve ağzı sıkı bankerler, ayrıca Muhterem Compagnie
tarikatına sayısız din adamları ve idareciler yetiştirmiştir. “ Ariane böyle
bir kimliğe sahip evli bir kadın olduğu halde bu aşkın karşısında tüm bu değerlerini
ayakaltına almak zorunda kalır.
Solal, oldukça cesur davranmış ve Ariane’nin dikkatini,
ilgisini hatta aşkını da kazanmayı başarmıştır. Solal ile Ariane arasında yasak
aşkın da verdiği heyecan ve zevk nedeniyle müthiş bir çekim başlar. Ahlaki
değerlere çok değer veren Ariane dahi bu çekime dayanamaz ve Solal ile aşk
yaşamaya razı olur. Her ikisi de tüm
toplumsal yasakları aşarak gizli gizli buluşmaya başlamışlardır. En sonunda da
yasak aşklarını doya doya yaşayacakları gizli bir ortam da oluşturmayı
başarmışlardır.
Fakat Yahudilerin amansız bir düşmanı olan Hitler hızla
yükselmekte ve Yahudiler için çok büyük bir tehlike meydana getirmektedir.
Hitlerin yüzünden Almanya’da bir Yahudi düşmanlığı başlamış, Yahudi efendisi
Solal da dâhil tüm Yahudilere karşı beslenen tüm kinler ve nefretler su yüzüne
çıkmaya başlamıştır. Hitler, nefret ettiği Yahudilerin kökünü kazımak
azmindedir. Her nerede görülürlerse Yahudiler takip edilmeye hatta yok edilmeye
başlanmıştır.
Bu durumdan endişe etmeye başlayan Solal, sevdiği kadını koruyabilmek
için Ariana’yı bu durumun dışında bırakmaya karar verir.
Kaynak: Albert
Cohen, Efendinin Güzeli, Ayrıntı Yayınları, Çevirmen Saadet Özen, Kasım 2015
SUÇ VE CEZA ROMAN ÖZETİ(Yeni sekmede açılır)
Gölgesizler Romanı Hakkında Özeti ve Hasan Ali Toptaş(Yeni sekmede açılır)
Amak-ı Hayal(Yeni sekmede açılır)
İvan Ilyiç’in Ölümü Romanı Özeti Ve Tolstoy Hakkında(Yeni sekmede açılır)