Anı-HatıraAraştırma-Eleştiri-İncelemeRoman (Yerli)

Bir Hiciv Ustası Şair Eşref

Bu kitapta; Şair Eşref’in II. Meşrutiyet’ten önce ve sonra olmak üzere memuriyet ve yurt dışında geçen hayatı boyunca devlet adamlarıyla olan ilişkisi, özellikle II. Abdülhamit’e karşı görüşleri, sosyal ve siyasî çevresiyle, İzmir’deki kültür muhitiyle ve yazı faaliyetlerinin detaylı bir araştırmasını bulacaksınız. Daha önce Eşref’in Bütün Eserlerinin sağlıklı bir yayınını yapmıştık. Şimdiye kadar genellikle araştırmacılar Eşref’i bir şair olarak anlamak yerine, hiciv ve görüşlerini malzeme yapmışlardı. Şairin biyografisini ve eserlerinin incelenmesini esas alan bu çalışmanın Türk edebiyatında, özellikle hiciv sahasında büyük bir boşluğu dolduracağı kanaatindeyiz.

***

ÖNSÖZ

Eşref, eserlerini verdiği dönemlerde ve ölümünden sonra, özellikle hicivleriyle ses getirmiş bir şair olmasına rağmen, hayatı ve eserleri üzerine sistematik ve ciddî çalışmalar yapılmamıştır. Şairin bütün eserlerinin sağlıklı bir yayınının ortaya konulmamış olması ve hiciv sahasındaki çalışmaların yetersizliği, bugüne kadar Eşrefin ihmal edilmesinin sebepleri arasındadır. Aynı şekilde araştırmacıların Eşrefi bir şair olarak anlamak yerine bazı ideolojik görüşlerine malzeme yapma gayreti içinde olmaları da ciddi bir çalışma yapılmasını engellemiştir.

Eşref hakkında gerek derleme niteliğinde gerekse biyografik mahiyette pek çok çalışma olmasına rağmen bunlar şairin hayatını ve eserlerinin bibliyografyasını tam ve ilmî bir şekilde ortaya koymaktan uzak çalışmalardır. Eserleri hakkında tahlilî çalışmalarsa yok denecek kadar azdır. Şairin hayat hikâyesine yer veren, bizim de zaman zaman başvurduğumuz bu çalışmalardan dikkate değer olanlar şunlardır:

Sicil kayıtlarından sonra Bursalı Mehmet Tahir’in Osmanlı Müellifleri‘nde yer alan “Eşref Mehmed Efendi ‘hecâgû’” başlıklı madde(1) biyografik mahiyette kaleme alınmış ilk kaynaktır. İbnüle- min Mahmut Kemal İnal’in(2), Hüseyin Avni’nin(3) çalışmalarının dışında Eşref’in oğlu Mustafa Şatım’ın Meşhur Şair Eşrefin Hayatı(4) adlı eseri şairin ataları, mizacı, evlilik hayatı hakkında birinci elder bilgiler vermesi bakımından önemlidir. Daha sonraki çalışmalarda temel kaynak olarak kullanılan Mehmet Zeki Pakalın’ın “Resmi Siciline Göre Şair Eşref”(5) başlıklı yazısı, Eşref’in özellikle memuriyet hayatını geniş ölçüde aydınlatmıştır. Bununla beraber sicil kayıtlarına dayanan bu yazıda asıl sicil metnine sadık kalınmamış, metnin bazı yerleri atlanarak bazı yerleri özetlenerek verilmiştir. Daha sonra Eşref üzerine kitap ve makale yayımlayanların Başbakanlık Arşivindeki orijinal sicil metnine gitmeyerek bu makaleye başvurmaları şairin memuriyet hayatı hakkındaki bilgilerde bazı eksikliklere yol açmıştır. Şairin yüzüncü doğum yılı münasebetiyle Hakkı Tarık Us’un hazırladığı kronoloji(6) ve Aylık Ansiklopedi‘de yer alan yazısı(7) da geniş ölçüde sicil kayıtlarında verilen bilgilere dayanmaktadır. Bu çalışmalarda, özellikle sicilinin ilk kısımlarında sadece yıl belirtilerek verilen tarihlere ay ve güne dair kayıtlar da ilâve edilmiştir. Ancak Hakkı Tarık Us’un bu kayıtları neye dayanarak verdiğini bilemiyoruz.

Bu çalışmaların dışında Eşref’i tanıtmak ve eserlerinden seçme metinler vermek amacıyla hazırlanmış pek çok kitap yayımlanmıştır. Hocam Prof. Dr. Ö. Faruk Huyugüzel’le birlikle Eşref’in bütün eserlerinin ilmî neşrini ortaya koyma amacıyla hazırladığımız Eşref Bütün Eserleri(8) adlı çalışmamızın önsözünde daha önce yapılmış çalışmalar hakkında bilgi verildiği için burada bunları tekrar etmeyeceğiz. Yalnız bu çalışmalar içerisinde Hilmi Yücebaş’ın Şair Eşref Bütün Şiirleri ve 80 Yıllık Hatıraları(9) adlı eseri, dağınık olmasına rağmen pek çok malzemeyi ihtiva etmesi bakımından önemlidir. Hayat hikâyesi eksik ve dağınık bir şekilde verildikten sonra şair üzerine anlatılan anekdotlar, fıkralar, yazılar ve seçme şiirler çoğunun künyeleri verilmeden birbirinden kopuk olarak sıralanmıştır. Bütün bu eksikliklere rağmen başka yerlerde bulamadığımız yazılar ve şiirler için bu kitaba sık sık başvurduğumuzu söylemeliyiz. Yine, geniş ölçüde Hilmi Yücebaş’ın kitabından yararlanmış olan Alpay Kabacalı’nın Çeşitli Yönleriyle Şair Eşref: Hayatı, Sanatı, Yergileri(10) adlı çalışması derli toplu olması bakımından diğer kitaplardan ayrılmaktadır.

Eşref’in hayatını ve eserlerini vermeyi amaçlayan bu kitapların dışında bir de şairin ölümünden sonra yakın çevresi tarafından kaleme alınmış hatıralar ve bu kişilerle yapılan röportajlar vardır. Özellikle Hüseyin Rıfat, Hasan Rüştü, Mehmet Şeref, Kâmil Dursun, Remzi Zeytinoğlu’nun hatıraları ile bunlar ve diğer ilgili kişilerle yapılan röportajlar önemlidir(11). Hatıra ve röportajlarda tabiî olarak kronoloji veya tarih fikrinin olmaması ve yazarların hafıza yanılgıları dolayısıyla bu kaynakların ihtiyatlı bir şekilde kullanılması gerektiği açıktır. Bununla birlikte Eşref’i ve onun içinde bulunduğu kültür muhitini birinci elden tanıtması bakımından önemli bulduğumuz bu kaynaklardan çalışmamız sırasında geniş ölçüde istifade ettiğimizi söylemeliyiz.

Hocam Prof. Dr. Ö. Faruk Huyugüzel’le birlikte yıllar süren araştırmaların sonucu olarak ortaya koyduğumuz Eşref Bütün Eserleri ve şairin biyografisini ve eserlerinin incelenmesini esas alan bu çalışmanın Türk edebiyatında, özellikle hiciv sahasında büyük bir boşluğu dolduracağı kanaatindeyiz.

Dört ana bölümden oluşan çalışmamızın ilk bölümünde, özellikle İzmir’de yayınlanmış gazete ve dergilerden, arşiv belgelerinden ve şairin yakınında bulunan kişilerin hatıralarından yararlanarak Eşref’in etraflı bir biyografisini ortaya koymaya çalıştık. Biyografinin “Ailesi, Doğumu ve Yetişme Tarzı” kısmında, ailesi ve yetiştiği muhit hakkında bilgi verilerek atalarından intikal etmiş bazı mizaç özellikleriyle birlikte içinde bulunduğu muhitin şair üzerindeki tesirlerine yer verilmiştir. Soy ağacı ve doğum tarihi konusunda bilgilerin yetersiz ve çelişkili olması, çocukluğuna dair bazı kısımların karanlıkta kalması bu bölümde karşılaştığımız başlıca problemlerdendir. Aslî kaynaklardan ve ihtiyatla yaklaşılması gereken hatıralardan yararlanarak bu eksiklik ve tutarsızlıklara açıklık getirmeye çalıştık.

Şairin II. Meşrutiyet’ten önce ve sonra olmak üzere iki kısımda ele alınan memuriyet hayatında ve yurt dışında geçen hayatında, özellikle bazı devlet adamlarıyla olan ilişkisi, onlara yazdığı hicivler ve daha sonra İzmir’deki kültür muhitiyle yakın teması üzerinde durulmuştur. Bu ilişkiler onun resmî görevlerini ve yazı faaliyetini etkileyeceği için önemlidir. Burada da esas kaynak olarak aldığımız siciliyle diğer kaynaklar arasında tutarsızlıkların olması dikkat çekicidir. Meselâ sicilinde görevinden sık sık azledilme ve nakledilme sebebi olarak genelde içkiye düşkünlüğü, bazı uygunsuz hareketlerde bulunması gösterilirken yakınında bulunan kişiler esas sebep olarak bazı devlet adamlarına yazdığı hicivleri göstermektedir.

Yurt dışına gitmeden önce, yurt dışında ve II. Meşrutiyet’ten sonra olmak üzere üç kısımda ele aldığımız yazı faaliyeti konusunda bu devrelerde verdiği eserler ve gazetecilik faaliyeti üzerinde durulmuştur.

“Karakteri ve Evlilik Hayatı” kısmında hicivlerine, hakkında anlatılmış fıkralara ve anekdotlara ışık tutacağını düşünerek şairin bazı karakter özelliklerine yer verdik. Aynı amaçla evlilik hayatını da bu kısımda ortaya koymaya çalıştık.

“Eşref’in Şiir Anlayışı” başlıklı ikinci bölümde, şairin daha çok hiciv sahasında eser vermesi ve bu alanda şöhret sahibi olmasının sebepleri, şiirde anlama, mazmuna verdiği önem, şairin gelenekten gelen ve kendine has olan özellikleri üzerinde durulmuştur.

Tema incelemesinden oluşan “Eşref’in Şiirlerinde Muhteva” başlıklı üçüneü bölümü “Eşref’in Hiciv Şiirlerinde Muhteva” ve “Hicivler Dışında Kalan Şiirlerde Muhteva” olmak üzere iki başlık altında topladık. Hicivleri değerlendirirken kişilere yönelik olanlarla sosyal olanları iki ayrı grupta ele aldık. Böylece aynı zamanda II. Ahdülhamit ve II. Meşrutiyet dönemlerinde şekil ve muhteva bakımından hiciv şiirlerinde görülen değişmeleri de ortaya koymak imkânını bulduk.

Hicivleri dışında kalan şiirleri ise dini konulu ve dinî şahsiyetler hakkında yazılınış şiirler, önemli olaylar ve tarih şiirleri, methiyeler, rindane, hikemî, didaktik şiirler, gülmeceler olmak üzere yedi başlık altında ele aldık. Bu şiirler üzerinde dururken bunların hiciv şiirleriyle hem nitelik hem nicelik bakımından ilişkisini ihmal etmemeye ve bütün içerisinde yerini ve değerini tespit etmeye çalıştık.

Geleneksel inceleme planındaki şekil ve üslûp bölüınlerini birleştiren “İfade Vasıtaları” başlıklı dördüncü bölümde ise öncelikle şairin eserlerinde ne tür kompozisyon şekillerinden faydalandığı konusu ele alınmıştır. Burada ilkin eserlerin kompozisyonunda tahkiyevî vc tasvirî anlatımın kitapların ve kitap çapındaki eserlerin genelinde ve daha küçük birimler olan nazım parçalarında ne ölçüde, hangi niteliklerle karşımıza çıktığı üzerinde durulmuştur. Şiirlerde kullanılan nazım şekilleri konusunda istatislikî bilgiler vermekle birlikte şairin bu formların şekil ve muhtevasında yaptığı değişiklikleri geleneği de göz önünde bulundurarak değerlendirmeye çalıştık.

Bu bölümün “Ritim ve Ses Uyumu” kısmında özellikle ses-anlam ilişkisine yer verilmiş ve kafiye ve redifi ne tür amaçlara hizmet eder şekilde kullandığı hususu ele alınmıştır. “Kelime ve Cümle” bahsinde ise gramatikal ve anlam bakımından kelime ve cümle yapılarının özellikleri, bunların şiirlerde nasıl bir görünüm sergiledikleri konusu muhtevayla ilişkiler kurularak incelenmiştir.

“Edebî Sanatlar” kısmında, karşımıza çıkan bütün edebî sanatları tek tek ele almak yerine daha çok şiirlerin mekanizmasını oluşturan ve şairin karakteristik yönünü ortaya koyan sanatları inceledik. Ayrıca gerek hiciv şiirlerinde gerek latifelerde gülme tekniklerini başarıyla kullanan şairin bu yönünü de ihmal etmeyerek en çok kullandığı teknikleri tespit etmeye çalıştık.

İncelememizin sonunda Eşref hakkındaki genel değerlendirmelerimizi içeren bir sonuç ve kaynakça kısmı yer almaktadır.

Bu çalışmayı yaptığım sırada arşiv belgelerinin okunmasında Yrd. Doç. Dr. Vehbi Günay ve Ferzane Devletabadi’nin büyük yardımlarını gördüm, kendilerine minnettarım. Tanımaktan mutluluk duyduğum Eşref’in torunu Dr. Ersin Özbaş Hanımefendiye dedesinin evrakını verdiği için teşekkür ederim. Çalışmamı başından sonuna kadar okuma zahmetine katlanıp eleştirilerini Prof. Dr. İnci Enginün ve hocam Yrd. Doç. Dr. Sabahattin Çağın’a, özellikle üslûp kısmında mizah konusuna nasıl yaklaşmam gerektiği hususunda fikirlerinden istifade ettiğim hocam Prof. Dr. Rıza Filizok’a ve asistanı olmaktan hep mutluluk duyduğum, çalışmamın her safhasını yakından takip eden danışman hocam Prof. Dr. Ö. Faruk Huyugüzel’e şükranlarımı bildirmeyi borç sayıyorum.

DR. ŞERİFE ÇAĞIN
Bornova, 2007

————

1     c. 2, İstanbul 1333. s. 88.
2     Son Asır Türk Şairleri, cüz: 2. İstanbul 1931, s. 333-345.
3     İzmir Şairleri Antolojisi, İzmir 1934, s. 38-42.
4     İzmir. 1943. 27 s.
5     Akademi Fikir Hareketleri, nr. 4, 15 Haziran 1946, s. 19-21
6     Doğumunun 100 üncü Yılında Anılırken Şair Eşref, İslanbul 13 Temmuz 1947.
7     “Şair Eşref”, c. IV. İstanbul 1948. s. 1205-1207.
8     İstanbul 2006. Çalışnıamızdaki alıntılar bu eserden yapılacaktır.
9     İstanbul 1978
10     İstanbul 1988
11     Bu hatıra ve röportajların büyük bir kısmı Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde Prof. Dr. Ö. Faruk Huyugüzel’in danışmanlığında yapılmış bazı lisans tezlerinde biraraya getirilmiştir. Çalışmamızla doğrudan ilgili olan bu çalışmalar şunlardır: Muazzez Kara, İzmir Edebiyat Tarihine Dair Hatıralar I (Necip Türkçü ve Mehmet Şeref’in hatıraları), 1987; Aysevil Akköy, İzmir Edebiyat Tarihine Dair Hatıralar II, (Kâmil Dursun ve Hasan Rüştü’nün Hatıraları), 1987; Habibe Keskin, İzmirli Yazarlara Dair Hatıra ve Röportajlar, 1986; Güniz Silistre, Ölülerle Mülakatlarım, İzmir’den Röportajlar, Yeni Portreler, 1988; Muzaffer İnkaya, İzmir Edebiyatına Dair Röportaj ve Hatıralar III. 1990; Ali Samur, Eşref’in Ahenk, İzmir, Eşref ve Vakit’teki Şiirleri ve Hakkında Yazılanlar, 1991.

…. .. …. .. ….

GİRİŞ

Anadolu Selçukluları ve beyliklerine dayanan Osmanlı kültür hayatında, şaka ve alaya dayanan gülmece şekillerinin, keskin ve sert üslubuyla hedefine zarar vermeyi amaçlayan hiciv şekillerine göre daha fazla yaygınlık kazandığı görülmektedir. Anadolu Selçuklu saraylarında komik ve taklitçiler, Anadolu beyliklerinin saraylarında ise nedim, komik, taklitçi, ozan ve şairler vardır. Meddah hikâyeleri, Mevlana’nın içinde güldürücü, aynı zamanda eğitici hikâyeler barındıran Mesnevi, Fihi Mâfih ve Mecâlis-i Seb’a adlı eserleri, Nasrettin Hoca fıkraları, Yunus Emre’nin bazı eserleri Türk mizahının gülmeceye dayanan ilk örneklerini oluşturur. Bunların dışında Gülşehri’nin Mantıku’t-tayr’ı, Âşık Paşanın Garibname‘si, XIV. yüzyılda çevrilen Kelile ve Dinme, Tutmacı’nın Gül ve Hüsrev‘i, Hoca Mes’ud’un Süheyl ü Nev-Bahar‘ı, Bektaşi fıkraları, Ahmet-i Dâî, Şeyhî, Ahmet Paşa ve Necati’nin divanlarındaki şiirlerin bir kısmı hiciv örneklerinin verilmeye başlandığı XV. yüzyıla kadar gülmece tarzındaki eserlerin belli başlılarıdır(1).

Tunca Kortantamer, Necati’nin (ö. 1509) mizah şiirlerinin bir divan oluşturacak hacimde olduğunu belirterek bazı kıtalarının ilk

————

1     Tunca Kortantamer “Kuruluştan Tanzimat’a Kadar Osmanlı Dönemi Türk Mizahının Kısa Bir Tarihi”, (Türkler Ansiklopedisi, Ankara: 2002, c. II. s. 605-621) başlıklı makalesinde, gerek Divan gerekse halk edebiyatında Tanzimat’a kadar görülen mizahî eserlerin genel bir panaromasını çizmiştir. Eşref daha çok, eserlerini hiciv ve hezel tarzında yazmış olan klasik şairlerden beslendiği için biz burada mizahın özellikle bu yönünü ön plâna çıkardık ve Kortantamer’in makalesinden bu anlamda istifade ettik.

Yazar

BENZER İÇERİKLER

Şeytanın İflası

Editor

Bir Sonbahar Akşamı Seçme Öyküler

Editor

Sergey Malişev – Bolşevikler İşsizleri Nasıl Örgütledi

Editor

Yorum bırak

* Bu formu kullanarak yorumlarınızın bu web sitesi tarafından saklanmasını ve yayınlanmasını kabul etmiş olursunuz.

İnternet sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz ve internet sitemize yapacağınız ziyaretleri kişiselleştirebilmek için çerezlerden faydalanıyoruz. İstediğiniz zaman çerez ayarlarınızı değiştirebilirsiniz. Kabul et Daha fazla oku

Gizlilik ve Çerez Politikası