Yaşar Kemal bu eserinde I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı sonrasında yapılan mübadeleler ile muhacir gelenlerin ve gidenlerin dramlarını anlatmaktadır. Roman ismini ise 1914 ve 1918 yılları arasında Orta doğuda yapılan Yezidi mezalimini ve Yezidi cesetleri ile kan kırmızı akan Fırat Nehri’nin halinden almaktadır.
Romandaki olaylar geriye dönüşler ile 1914 yıllarına kadar geriye gidişler yaşasa da 1923 yılında Lozan’da alınan mübadele kararı yılları ve o yıllarda yaşanan olaylar ile başlar. Roman bu mübadeleyi Kaz Dağlarını gören Karınca adasını merkezi mekân seçerek anlatmıştır. “Rumlar Yunanistan’a gönderilmiş ve savaşlarda yerini yurdunu yitirmiş insanların Ege’deki bu adaya yerleştirilmelerine karar verilmiştir. “.
KONUSU
Romanın kahramanı Poyraz Musa adında şeref madalyalı bir savaş gazisidir. Savaştan sonra gittiği köyünde kimseleri bulamaz ve Ege’de Kaz Dağı’nı gören Karınca Adası’ndan bir ev ve değirmen alarak yerleşir. Bir yandan da savaşta peşine takılan kanlılarından kaçmakta olduğu için ismini Poyraz Musa yapmıştır.
ROMANIN ANAFİKRİ
Dili, dini, mezhebi ne olursa olsun insanlığın ve sevginin milliyeti bulunmaz. Önemli olan sevgi , saygı ve insanlıktır. İnsanlar çeşitli dinlere ve milliyetlere sahip olsalar bile, beraberlik ve dayanışma içinde ortak bir yaşam kurma yolunu bulurlar.
Romanın Karakterleri
Poyraz Musa , Rum Vasili, Nişancı Veli, Kadri Kaptan, Lena Poyrazoğlu Dengbej Uso.
ROMANIN ÖZETİ
Fakat adada yalnız yaşamakta olan Vasili’nin yalnızlığı br müddet sonra bozulur. Bu adaya Poyraz Musa denilen bir adam daha gelmiştir.
Poyraz Mustafa aslında Çerkez asıllı bir askerdir. Asıl adı Abbas olduğu halde ona Poyraz Musa denmektedir. Poyraz Musa şeref madalyalı bir savaş gazisidir. Savaştan sonra gittiği köyünde kimseleri bulamayınca Kaz Dağı’nı gören Karınca Adası’na gelmiş, bir ev ve değirmene yerleşmiştir.
Poyraz Musa bir Arap aşiret ağasının kardeşini de öldürmüş olduğu için, aşiretin adamı olan Bedeviler de onun peşindedir. Poyraz Musa savaş esnasında kıyıma uğrayan Yezidilerin kanı ile kıpkızıl akan Fırat’ın o korkunç halini de görmüştür. Adını Poyraz Musa olarak değiştiren bu adam bulunmasının en imkânsız yer olacağını düşündüğü bu adaya gelmiştir.
Musa ise adada yalnız olmadığını ve kendisinden başka birisinin daha bu adada yaşadığını fark etmektedir. Musa bir kişinin bu dada olma ihtimalinde dolayı da büyük bir gerginlik içindedir. Buna rağmen adadaki hayatını sürdürmeye devam eder.
Bu adaya ara sıra hükümet adamları gelmekte , hatta adaya yerleşmeleri için insanlar gönderilmektedir. Fakat nedense adaya gelen muhacirler çok fazla kalmadan adayı terk etmektedirler.
Fakat dört oğlu da Kurtuluş Savaşında şehit düşmüş olan Lena Papazoğlu bu adaya geri gelir. Lena Ana , bu adanın eski bir sakinidir. Gönderildiği Yunanistan’ı hiç sevmemiş ve geri dönüp bu adaya ve terk edip gittiği eve geri gelmiştir. Musa ile Lena oturup konuşurlar. Lena , ona bu adada Vasili adlı bir adamın Yunanistan’a hiç gitmediğini, bu adada kaldığını ve adaya kim gelirse onu öldüreceğine dair yemin ettiğini anlatır. Vasili de bu esnada onların konuşmasını dinlemiş ve Lena’ya çok sinirlenmiştir.
Lakin ertesi gün büyük bir fırtın çıkmış ve Musa tam ölecekken Vasili yetişip Musa’yı ölümden kurtarmıştır.