Felsefe-Sosyoloji-Psikoloji

”Gerçek” İnsanın Yüzünde Yazar mı?

gercek insanin yuzunde yazar mi 5ee745028fca1 “Gerçek İnsanın Yüzünde Yazar mı?” sorusuna tarih boyunca cevap arayan bilim adamları ve eserleri Prof. Dr. Erol Göka ve Dr. Murat Beyazyüz tarafından masaya yatırılıyor. Şimdiye kadar insanın kişiliğini anlamak üzere yüzden yola çıkan ezberler”Gerçek İnsanın Yüzünde Yazar mı?” ile bozuluyor. Kitapta İslam ve Batı dünyasında insanın kişiliği ve yüzü arasındaki ilişkiye ilmi sima (frenoloji, ilmi kıyafet, ilmi firaset) ile bakan kaynakların bilimsel dünyadaki karşılığı irdeleniyor. “Yay gibi kavisli kaşlarınız varsa varlıklı ve rahat bir yaşam mı süreceksiniz?” “Gözlerinizin arasındaki mesafe azsa hoşgörüsüz müsünüz?” “Burnunuz kambursa cimri ve yalancı mısınız?” “Aptal, kendinizi beğenmişseniz o halde yüzünüz uzun ve oval olmalı.” “Ya yüzünüz sizin suçlu olduğunuzu söylüyorsa! Siz ne dersiniz? Bir karara varmak ve son noktayı koymak için; “Gerçek İnsanın Yüzünde Yazar mı?”

***

Biz kitabı hazırlarken dünyaya “merhaba”

diyen yavrularımız Rabia Ece ve Selim’e…

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ / 9 

Birinci Bölüm /13 

YÜZÜMÜZ KONUŞUR AMA KİME NE SÖYLER? / 13

Fizyonomi (Fizyognomi) / 20

îlm-i Sima / 25

ikinci Bölüm / 31

TARİHTE VE BUGÜN YÜZDEN KİŞİLİK OKUMA (FİZYONOMİ) / 31

Günümüzde Fizyonomi Konusundaki Bilgi Yığını / 33

İnsan ile Hayvan Beynindeki Ahlaki Benzeyişler / 36

Burun Şekilleri / 44

Dudak Şekilleri / 46

Çene Şekilleri / 47

Resimlerle Yüz Yapısı Örnekleri / 48

Alın Şekilleri / 50

Göz Kapağı ve Kaş Şekilleri / 51

Fizyonomi Hakkındaki Bilginin Kaynakları / 69

Aristo’nun Tespitleri / 69

Frenoloji / 77

Fizyonomi ve Frenolojinin Kriminolojik Yansımaları / 81

Cesare Lombroso / 81

Edward Vincent Jones (Personoloji) / 87

Fizyonomi, Frenoloji ve Irkçılık / 91

Üçüncü Bölüm / 95

İSLAM DÜNYASINDA YÜZDEN KİŞİLİKOKUMA (İLM-İSİMA)/95

Bilimlerin Farklı Dünyalarda Farklı Serüvenleri / 97

Fizyonominin İslam Dünyasına Girişi / 104

“Polemon’un Fizyonomisi” / 108

Müslümanlar Kaynakları Önemsemez, Kişileri Yüceltir / 111

İslam Dünyasındaki ilk Eserler / 115

İslam Düşüncesinde Bilgiyi Değerli Kılma Yöntemleri ve Fizyonomi / 118

Fıkıhta Firaset Tartışmaları / 122

“İlm-i Kıyafet” ve Kıyafetnameler / 125

Kıyafetnamelerdeki Tutarsızlıklar / 127

Akşemseddinzade Hamdullah Hamdi’nin Kıyafetnamesi / 130

Erzurumlu İbrahim Hakkı ve Kıyafetnamesi / 139

Doruktan Bakınca: İbn Arabi / 146

Dördüncü Bölüm /153

GÜNÜMÜZ TIP VE BİLİMİNDE YÜZÜN HALLERİ /153

İnsan Hep Anlam Üretir / 155

Tıpta “Bir İz Sürme Yeri” Olarak Yüzümüz / 162

Ruhsal Durumun Yüzdeki Akisleri / 165

Yüzle Kişilik Arasında Hiç mi İlişki Yok? / 169

Beden Dili / 174

İnsan Sarraflarının Sırları / 179

KAYNAKLAR /185

ÖNSÖZ

“Geçimsizler: Kişilikleri Tanıma ve Geçinmeyi Kolaylaştırma Kitabı’nı yazıp bitirdiğimizde, böyle bir çabaya girişmenin, önümüze kaçamayacağımız bir görev daha koyduğunun farkındaydık. Kişilikleri bilimsel olarak nasıl tanıyabileceğimiz, onlar karşısında elimizden neler gelebileceği konusunda bu kadar kafa yorup söz söyledikten sonra iyi bir rehberin, insanların bu söylenenlere gerçekten kulak kesilebilmesini sağlaması gerekir. Bize söylenenlere tüm dikkatimizi verebilmemiz için sadece söylenenlerin dikkatimizi çekmesi yetmez, bu konuda daha önce var olan önyargılarımızdan da belli ölçülerde sıyrılmamız gerekir. Gözlerimizle değil önyargılarımızla bakarız. O halde kişilikler konusundaki önyargılarımızla da hesaplaşmak durumundayız.

Kişilikler konusuna bakışımızı belirleyen birçok önyargımız var. Bu önyargılar sorgulamadan kabul ettiğimiz pekçok bilgiden oluşuyor ve mütemadiyen nesilden nesile aktarılıp duruyor. Karşımızdaki insanın kişiliğini çoğu kez anasına, atasına, sülalesine; hatta doğduğu yere, memleketine göre anlamaya çalışıyoruz. Fala, burçlara başvurduğumuz çok oluyor. Aynı şekilde karşımızdaki insanın kişiliğini denetleyebilmek için sihirden, büyüden yardım istemek gibi tuhaf yollara da çokça başvuruyoruz. Bu tip önyargılarımızın saçmalıklarını çoğumuz biliyoruz ama “fala inanma falsız da kalma” sözünde olduğu gibi eğlence kabilinden sürdürüp gidiyoruz. (“Öyle demeyin ben fala da burçlara da kalpten inanıyorum” diyenlere ise, “Allah yollarını açık etsin” demekten başka elimizden bir şey gelmiyor.) Ama bazı önyargılarımız, “bilim” kisvesi altında kendilerini gösteriyor, çok uzun tarihsel bir geçmişleri var hatta bir ara bilim dünyasına da girip çıkmışlar. İşte onlarla uğraşmak çok zor, vakit ve çaba istiyor.

Gerçek İnsanın Yüzünde Yazar mı?: Batı, İslam ve Bilim Dünyasında Kişiliği Yüzden Tanımak kitabını, hemen tüm dünyada yüzlerce yıldır zihinlere yerleşmiş, önyargılarımızı belirler hale gelmiş bir olgunun gerçekliğini değerlendirmek için kaleme aldık. İnsanın kişiliğini yüzündeki anatomik özelliklerinden okuma iddiasının bugünkü ve dünkü hallerine, kökenlerine, İslam dünyasına nereden nasıl geldiğine ve günümüz biliminde ele alınış şekline bakmak, gördüklerimizi sizlerle paylaşmak istedik. Doğrusunu söylemek gerekirse bugüne kadar kültürümüzde böylesi bir çabaya kimse girişmemişti. Belki de geçmişte insanla ilgili daha sağlam bilgilerimiz olduğu şeklindeki önyargımızın tılsımı bozulmasın diye buna hiç heves edilmemişti. Bu açıdan yapmaya giriştiğimiz iş, bir bakıma büyü bozumuydu. Bakmaya cesaretimiz varsa, korkmadan ilerlemeliydik. Yürüdük. Gördüklerimiz karşısında biz çok şaşırdık, sizlerin neler hissedip düşüneceğinizi çok merak ediyoruz.

Bu arada bir hatırlatma yapmak boynumuzun borcudur. Kitabımızda yüzden kişilik okuma meselesinin İslam dünyasına girişi ve seyriyle ilgili bir bölüm açtık. Modern psikiyatri eğitimi almış insanlar olarak İslam dünyasına baktığımızda neler gördüğümüzü ve gördüklerimiz karşısında neler düşündüğümüzü kaleme aldık. Elinizdeki kitap, bir dinî düşünce tarihi veya ilahiyat kitabı değildir. İstiyoruz ki, bu yazdıklarımız bugüne kadar hep sessiz kalmış tarih ve din âlimlerimizi de harekete geçirsin, onlar da bizim söylediklerimizin tarih ve din açısından eksikliklerini göstersinler, eleştirisini yapsınlar.

Tüm kitaplar gibi bu kitapta da birçok insanın hakkı var. Başta eşlerimiz, Dr. Sema ve Dr. Elmas olmak üzere onlarca psikiyatri hekimini, Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Psikiyatri kliniğindeki meslektaşlarımızı saymalıyız. Bunlar arasında yüzden kişilik okuma konusunda Batılı literatürün âdeta kütüphaneler dolusu bilgi yığınından en işe yarayanlarını ayıklayan, tercüme eden Dr. Baise Tıkır ve Dr. Onur Yirun ayrıca teşekkürü hak ediyor. Editörlerimiz Seval Akbıyık, Fahrunnisa Erdem, Genel Yayın Yönetmeni Emine Eroğlu ve Timaş’taki dostlarımız ise en az bizim kadar çaba gösterdikleri yetmiyormuş gibi bir de kahrımızı çektiler, sağ olsunlar.

Erol Göka

Ekim 2012, Ankara

Birinci Bölüm

YÜZÜMÜZ KONUŞUR AMA KİME NE SÖYLER?

İçten içe hepimiz inanırız dış görünümümüzün iç dünyamızın bir yansıması olduğuna, içimizin dışımıza vurduğuna. “Ne iyi insan olduğu yüzünden belli!”, “O insanın yaptıkları karşısında hiç şaşırmadım, yüzünde meymenet yok zaten.” gibi ifadeleri ne çok kullanırız gündelik yaşamımızda. “Yüzsüz” sıfatıyla andığımız bir insandan fersah fersah uzak durulmasını öneririz. “Yüzü sirke satıyor”, “yüzünden düşen bin parça”, “yüzünü buruşturmak”, “yüzünü asmak”, “yüzünü ekşitmek” deyimleri insan yüzünün zengin ruhsal içeriğini bildirirler.

Yüzümüzün, özellikle gözlerimizin, bakışlarımızın yalan söylemediği, kalbin aynası olduklarıyla ilgili edebiyatta ve hatta felsefede hayli kabarık bir literatür vardır.

Filozof Arthur Schopenhauer, “Her insanın yüzü bir hiyerogliftir; yüzümüze şifresinin çözülmesini bekleyen bir alfabe yerleştirilmiştir. İnsanın dilinin ne söylediğinden ziyade yüzünün ne söylediği önemlidir; dil düşüncelerimizi, yüz ise insanın tabiatından kaynaklanan düşünceyi dile getirir.” der. Bir insanın diliyle söylediği şey, onun ne düşündüğü değil ne öğrendiğidir nihayetinde, gerçek düşüncelerimiz ise yüzümüze kazılıdır. Schopenhauer, insanın yüz görünümünden, onun ahlaki karakterinden ziyade zihinsel kapasitesini, zekâsını çıkartmanın daha kolay olduğunu düşünür. İnsan…

Yazar

BENZER İÇERİKLER

John M. Ellis – Postmodernizme Hayır

Editor

Bertrand Russell – Sorgulayan Denemeler

Editor

Karl Marx, Friedrich Engels – Komünist Manifesto (Yordam)

Editor

Yorum bırak

* Bu formu kullanarak yorumlarınızın bu web sitesi tarafından saklanmasını ve yayınlanmasını kabul etmiş olursunuz.

İnternet sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz ve internet sitemize yapacağınız ziyaretleri kişiselleştirebilmek için çerezlerden faydalanıyoruz. İstediğiniz zaman çerez ayarlarınızı değiştirebilirsiniz. Kabul et Daha fazla oku

Gizlilik ve Çerez Politikası