Kitap Özetleri

Ömer Seyfettin’in Gurultu Öyküsü Konusu Özeti İncelemesi

Yazıda  “Gurultu , Ömer Seyfettin ”  öyküsü  hakkında bilgile özeti,   konusu, ana fikri, kahramanları,  olay örgüsü,   yazarı,  “Gurultu,  Ömer Seyfettin ”    hakkında bilgiler Gurultu “ , Ömer Seyfettin  ”  şahıs kadrosu  yazarın diğer öyküleri, Gurultu   “, Ömer Seyfettin”  adlı eserden alıntılar yer alır.  Eser hakkında yorumlar,anlatım tekniği, yazarın bakış açısı,  tekniği,  türü, çevrildiği diller, eserin basım yılı, basım hikâyesi, yazar ve eseri arasındaki, eserle yazarın biyografisi arasındaki alakalar incelenmiştir.

Gurultu, adlı Hikâye Ömer Seyfettin’in ilk kez 1914 yılında yazdığı ve aynı yıl Zeka adlı dergide yayımladığı, evlilik ve boşanma mevzulu öykülerinden biridir. ( Zekâ  , S. 18, 30 K.sani 1329/ 12 Şubat 1914, s. 308-310.)

Ömer Seyfettin’in bu öyküsü ölümünden sonra oluşturulan öykü kitapları arasında ve İlk Düşen Ak adlı öykü kitabı içinde de yayınlanmıştır.

Öykü bir Fransızca sınav esnasında görev yapan yaşlı bir mümeyyizin başından geçen bir boşanma hikâyesinin hatırlanması ve olayı hatırlayan I. tekil şahsın gözlemci durumuna geçerek ol olayı anlatması tekniği ile yazılmıştır. Anlatıcı gurultu kelimesinin yaptığı çağrışımdan hareketle yanındaki yaşlı mümeyyizin başından geçen nahoş bir evlilik gecesini ve boşanma öyküsünü bildiği yönleri ile anlatır.

Olay öykücülüğü denilen Maupasaant tarzının edebiyatımızda ilk temsilci olan ve halen de bu tarz öykücülüğün en önemli ismi olan Ömer Seyfettin’in bu öyküsü de  bir olay hikayesi tekniğiyle yazılmıştır.  Yer yer yabancı asılı sözcükler bulunsa da yazar bu hikâyesini de Yeni Lisan Başlıklı yazı serilerindeki sade dil anlayışı ile yazmıştır denilebilir.

Bu öykü Ömer Seyfettin’in evlilik yapmadan önce yazmış olduğu evlilik konulu öykülerinde birisi olmaktadır.  Öykü karın gurultusu nedeni ile evlendikleri ilk gece sonrasında boşanmak zorunda kalan bir mümeyyizin öyküsünü dile getirmektedir.
Ömer Seyfettin bu öyküsünü yazdıktan bir sene sonra Doktor Besim Bey adlı bir ittihatçının kızı Celile Hanım ile evlenmiş, bu hanımdan bir kızı da olmuş, lakin onun bu evliliği 2 yıldan az sürmüş ve bir daha da evlenmemiştir. [1]
Diyet , Kütük , Efruz Bey , Vire , Büyücü, Forsa , Teselli , Başını Vermeyen Şehit , Yalnız Efe , Ferman , Fon Sadriştayn’ın Oğlu  , Kurumuş Ağaçlar , öyküleri tarih, kahramanlık, milli şuur kazandırma, konulu öyküleri olurken Perili Köşk, Bahar ve Kelebekler , Kesik Bıyık ,  Tos,  Aşk Dalgası ,  Balkon  Aşk ve Ayak Parmakları , Fon Sadriştayn’ın Karısı , Havyar , Elma   Niçin Zengin Olmamış ,gibi öyküleri ise sosyal fayda amaçlı öyküleri olmaktadır.

 Gurultu  Hikâyesinin Özeti

Öykünün kahramanı  sınavlarda mümeyyizlik  yapan biridir. ( Mümeyyiz:  sınavlarda soru soran ve sınavı denetleyen kişi)  kişi demek) Bu mümeyyiz bir Fransızca sınavında  yaşadığı bir olayı bize hatıra şeklinde anlatmıştır.

Bu mümeyyiz yaptığı işten zevk alan biridir. Öğrencilerin sorular karşısında zorlanmasından çok hoşnut olmakta imtihanlara geç kalanlara da müsamaha göstermemektedir.

Sesli olarak yapılan ve soru cevap şeklinde icra edilen sözlü imtihanları yaparken, zorlanan öğrencilerin yüz ifadeleri onun hoşuna gitmektedir.

Bu mümeyyiz yanındaki ihtiyar mümeyyizle konuşurken genç  bir öğretmen ise imtihan sırası gelen bir öğrenciyi imtihan etmektedir.  Genç öğretmen,  “gurultu, guruldamak” kelimesinin   Fransızca anlamını sormuştur.  Gurultu kelimesini duyunca kahramanımız olan genç mümeyyizin kafasında bir takım anılar çağrışım yapar. Çünkü yanında oturan ihtiyar mümeyyizin gurultu sözcüğü ile ilgili ilginç bir hatırası vardır.

Bu ihtiyar mümeyyiz yirmi sene önce zengin ve güzel bir kadınla evlenmiştir. Yaşlı mümeyyiz  ile bu genç kız evlendikleri ilk gün gerdeğe girdiklerinde bir şok ile karşılaşır. Çünkü evlendiği kızın karnından bir gurultu gelmektedir.  Yaşlı mümeyyiz karısının karnından gelen bu seslerden daha ilk geceden oldukça rahatsız olur.

Karısının karnından gelen bu gurultulara dayanamayan  adam   adeta sinir krizi geçirmiş,  böyle bir durum ile karşılaşmaktan dolayı çok sinirlenmiş,  hatta karısının yatağını terk etmiştir.

Karısı onu yatağa çağırsa da yatağa gitmez ve o geceyi koltukta uyuyarak geçirmiştir.  Ama sabahleyin karısının yanına gittiğinde ise karısını yatağında göremez. Bu sırada yanına hizmetçi gelerek kaynanasının eve geldiğini ve onunla konuşma için kapıda beklediğini söyler.

Kadın ona yatağı terk ettiği için kızının onu ter ettiğini, kızının evli kalma istemediğini,  bu yüzden de derhal nikâhın bozulması gerektiğini ve boşanmalarının icap ettiğin anlatır.  Kaynana kadın eğer kızımdan boşanmazsan seni Fizan’a bile yolarım diyerek tehdit de eder.

Bu yaşlı mümeyyiz işte bu  karın gurultusu yüzünden hem çok zengin hem de çok güzel karısını kaybetmiştir.

Yazar

BENZER İÇERİKLER

MANEVİ YOLCULUKTA BİR YOL ARKADAŞI: “GÖNÜL KAPISINDA BİR ELİF”, NALAN GÜVEN

Editor

FIRTINAYA KARŞI ROMAN ÖZETİ (GAYE HİÇ YILMAZ)

Editor

A. Daudet Değirmenimden Mektuplar ve Papa’nın Katırı Hikayesi

Editor

Yorum bırak

* Bu formu kullanarak yorumlarınızın bu web sitesi tarafından saklanmasını ve yayınlanmasını kabul etmiş olursunuz.

İnternet sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz ve internet sitemize yapacağınız ziyaretleri kişiselleştirebilmek için çerezlerden faydalanıyoruz. İstediğiniz zaman çerez ayarlarınızı değiştirebilirsiniz. Kabul et Daha fazla oku

Gizlilik ve Çerez Politikası