-İnsanlararası iletişimde husumeti, anlaşmazlıkları ve yanlış anlamaları uyuma dönüştürmek
-Sözlü çatışmalardan ağız kavgalarından ve sinir patlamalarından kaçınmak
-Sözünüzü, insanlarla huzurlu bir birlikteliğin aracı haline getirmek ister misiniz?
Sözlü dövüş sanatı Tongue Fu size bütün bunların yolunu gösteriyor.
Tongue Fu ile şu teknikleri öğrenebilirsiniz:
-Unutmanız gereken sözler ve kullanmanız gereken sözler hangileridir?
-“Haklısınız” demenin muazzam dönüştürücü gücünden nasıl yararlanabilirsiniz?
-Sözel zorbalarla nasıl başa çıkabilirsiniz?
-Başkaları bamtelinize dokunduğunda ne yapabilirsiniz?
-Onurunuzu koruyarak münakaşalardan nasıl sıyrılabilirsiniz?
-Ne diyeceğinizi bilmediğinizde ne diyebilirsiniz?
-Susmayı kendi yararınıza nasıl kullanabilirsiniz?
-Duygularınızı nasıl kontrol edebilirsiniz?
İçindekiler
Teşekkürler Giriş Yazarın Notu
Birinci Kısım Tepki Değil Yaklaştın Gösterin.
1. Kızgınlığı Hızla Aşmak
2. Zorluklan Nükteyle Karşılayın
3. insanlarla Onların Dertlerini Konuşun
4. Şikâyetleri Anında Sona Erdirin
5. Münakaşalardan Zarif Bir Şekilde Sıyrılın
6. Oyunun Adını Koyun
7. Dilinizi Tutun
8. Ne Söyleyeceğinizi Bilmediğinizde
9. Hata Değil Çözüm Bulun
İkinci Kısım Unutulacak Sözler Kullanılacak Sözler
10. Kabul Edin, Münakaşaya Girmeyin
11. Eleştirmenlik Değil Koçluk Yapın
12. Emretmeyin Rica Edin
13. “Yapamam Çünkü” Engelini Kaldırıp Atın
14. Problem’sizleşin
15. Aşırılığa Gitmekten Sakının
Üçüncü Kısım Çalışmaları İşbirliğine Dönüştürün
16. Kulak Verin
17. Hayâsız Davranışa Karşı Kurallar
18. Kavgaları Yatıştırın
19. Açık Bir Kafayla Yaklaşın
20. Kontrolü Paylaşın
Dördüncü Kısım
İstediğinizi, İhtiyaç Duyduğunuzu ve Hak Elliğinizi Fazlasıyla Elde Edin
21. Muharebelerinizi Kendiniz Seçin
22. Hayır Deyin
23. Ustaca Çıkın
24. Güven Duyun ve Öyle Davranın
25. ikna Etmenin Beç İlkesi
26. Zorbalardan Kopun
27. insanlara Taze Bir Başlangıç Olanağı Verin
28. Duygularınızın Yönetimini Üstlenin
29. Olumlu Bir Bakı; Açınız Olsun
30. Nezaketten Yaşatın
Sonsöz: Niyetleri Eyleme Dönüştürün
“ZENGİNLİĞİNİZ DOSTLARINIZ OLSUN.” WILLIAM SHAKESPEARE
Giriş
Bu kitabın nasıl yazıldığını merak ediyor musunuz?
1989’de, eğilim programları uzmanı olan Dr. Ray Oshiro benden Hawaii Üniversitesi için zor insanlara nasıl davranmak gerektiği konusunda kamuya açık bir atölye çalışması düzenlememi rica etmişti. İkimiz de aynı eğilimi saptamıştık: Kuruluşlar, işgörenlerinin kaba müşterilerle ve işbirliğine açık olmayan çalışma arkadaşlarıyla başa çıkmayı Öğrenmesi için giderek daha çok eğitim talep ediyorlardı.
Bu kursun programını oluştururken, çoğu insanın zor davranışlarla uğraşmaya niçin son derece hazırlıksız olduğunu anladım. Çatışma çözümü, tarih, matematik ya da fen bilgileri gibi okullarda öğretilmiyordu. Bu yüzden, birisi kendilerine kötü davrandığında insanlar ne yapacaklarını ya da ne söyleyeceklerini bilemiyorlar. Çoğu zaman ya aynıyla mukabele ediyor ya da sessiz kalıp acı çekiyorlar. Her ikisi de bir işe yaramıyor.
Amacım, insanların günlük temelde karşılaştığı meydan okumalara anında yanıt vermede kullanabileceği gerçek yaşam seçenekleri geliştirebilmekti. Teorilerle zaman harcamak istemiyordum. Birisi size bağırdığında ya da ilginiz olmayan bir konuda sizi suçladığında bayağı sözlerle yanıt vermenin bir yararı olmaz.
Seminere başladığımızda daha ilk derste doğru yolda olduğumuzu gördüm. Kahve molasında katılımcılardan biri yerinden kalkmamıştı. Sandalyesinde oturmuş başını sallıyor ve uzaklara bakıyordu. Yanına yaklaşıp ne düşündüğünü sordum.
“Sam” dedi, “ben emlakçıyım. Bazı müşterilerim çok kendini beğenmiş ve aşırı talepkârdır. Bana istedikleri gibi davranabileceklerini düşünürler. Ben artık bundan bıktım. Bu seminere onlara kargılık vermede ve hadlerini bildirmede kullanabileceğim birkaç yöntem öğrenmek umuduyla katılmıştım. Ama sizin konunuz galiba bu değil, öyle değil mi?”
Kursun özünü bu kadar çabuk kavramış olmasından duyduğum sevinçle kendisini onayladım. “Doğru söylüyorsunuz. Eğer insanlar zorsa, onlara karşılık vermek veya buna sinir olmak ya da kızmak hiç bir işe yaramaz.”
Sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben dövüş sanatları kurslarına devam ediyorum. Karate, Tai Çi, aikido ve judo öğrendim. Sizin önerdiğiniz aslında kung fiı’nun sözlü biçimi, değil mi?” “Doğru” diye yanıtladım, “bu bir tür… sözlü dövüş sanatıdır, adına tongue Ju! diyebiliriz.” Birbirimize baktık ve aynı anda kahkahaya boğulduk. Evreka! Doğru ad bulunmuştu.
O tarihten bu yana, Genç Başkanlar Örgütüne üye yöneticilerden ve Ulusal Vergi Bürosu müfettişlerinden Honolulu polis teşkilatının üyelerine kadar çok değişik gruplar için yüzlerce atölye çalışması düzenledim. Katılımcılar hep konuyla ilgili bir kitap olup olmadığını soruyorlardı; bu fikirleri birlikte eve götürmek, tekrar tekrar okumak ve arkadaşları, aileleri ve çalışma arkadaşlarıyla paylaşmak istiyorlardı.
Tongue Fu’nun Özeti
“Gönüllüler olmaksızın kurbanlar da olmaz ”
ANONİM
Kung fu’nun (İnsanın iç gelişimini vurgulayan bir Çin dövüş sanatı) amacı fiziksel bir saldırıyı etkisiz hale getirmek, silahsızlandırmak ya da caydırmaktır. Tongue Fu’nun (insanın iç gelişimini vurgulayan zihinsel bir sanat) amacı ise psikolojik bir saldırıyı etkisiz hale getirmek, silahsızlandırmak ya da caydırmaktır. Özsavunmanın sözlü biçimidir; acı sözler söylemek ya da susup kalmak yerine başvurulabilecek yapıcı bir seçenektir.
Sözlü dövüş sanatının asıl amacı, kendinizi sözlü saldırılara hedef olmaktan koruyacak şekilde nasıl güven içinde davranacağınızı öğrenmektir. Ama kışkırtıldığınızda da, bu zihinsel ve dilsel dövüş sanallarını ustaca kullanarak kendinizi koruyabilmelisiniz. Bundan böyle bir saldın karşısında hiçbir zaman kendinizi yıkılmış ve çaresiz hissetmeyeceksiniz.
Tongue Fu, sadece adil ya da dürüst olmayan davranışlara karşı koymakla ilgili değildir. Aynı zamanda bir yaşam felsefesi; hem işinizde hem de dışarıda herkesle daha iyi geçinmenize yardımcı olabilecek bîr iletişim tarzıdır. Çatışmaları nasıl önleyeceğinizi, nasıl işbirliği oluşturacağınızı ve başkaları düşüncesiz ya da kaba davrandığında bile nasıl nazik kalmayı tercih edebileceğinizi öğreneceksiniz.
Zor insanlarla uğraşmaktan hiç kimse hazzetmez. Ne ki, bu günlük yaşamın ayrılmaz bîr parçasıdır. Bu fikirler size anlaşması zor insanları ustaca silahsızlandırarak kişisel ve mesleki ilişkilerinizi daha az gerilimli ve daha tatmin edici kılmada yardımcı olabilir. İnsanlar sizi ayaklan altına almaya çalışırken kendinizi yüceltmenizi sağlayacak onlarca zeki ve nükteli, dövüşken olmayan yanıt Öğreneceksiniz. Son olarak, başkalarının parmaklarına basmadan kendi ayaklarınız üzerinde nasıl durabileceğinizi, yara almanıza İzin vermeden ve kimseyi yaralamadan nasıl var olabileceğinizi göreceksiniz.
Yazarın Notu
Babam, “İyi fikirlerin düzinesini beş paraya alabilirsiniz ve kullanmadığınızda bir teneke parçası kadar bile değerleri yoktur” derdi. Tongue Fu teknikleri de, ancak onları izleyip davranışlarınıza temel yaptığınızda size yarar sağlayabilir.
Bu fikirleri yaşamınıza kararlılıkla uygularsanız niyetlerinizi muhtemelen daha kolay gerçekleştirebileceksiniz. Sevilen bir öğretmenimiz şöyle derdi: “Kısa bir kurşunkalem uzun bir hafızadan çok daha iyidir.” Lütfen, Tongue Fu’ya elinizde bir kalemle okuyun (tabii, kitap bir kütüphaneye ya da bir başkasına ait değilse). Önemli noktaların altım çizin. Sayfa kenarına kendiniz için notlar alın. Sizin açınızdan özellikle önem taşıyan ya da güncel görünen bir öneriyle karşılaştığınızda, bunu bir karta yazıp aynanıza ya da ilan tahtanıza iliştirin. “Gözden ırak olan akıldan da ırak olur” derler. Eğer eylem planlarınızı gözünüzün önünde tutarsanız, aklınızda da tutarsınız. Bu görsel hatırlatıcıların sürekli gözünüzün önünde durması öğrendiklerinizi kullanmanıza yardımcı olacaktır.
Bu Konuda Size Atıfta Bulunabilir miyim?
“Bilge kişilerin aklı ve yılların deneyimi atıflarda ebedileşir.”
BENJAMIN DISRAELI
Disraeli doğru söylüyordu. Bu kitapta sık sık atıflarla katılacaksınız; bu ebedi gözlemleri günlük yaşamınıza uygulayacağınızı umuyorum. Mümkün olan yerde, alıntıyı yaptığım yazarın adını verdim. Ama göreceğiniz gibi, bu atıfların çoğu Anonim olarak adlandırılan o üretken âlime aittir. Bazılarını rastladıkları kaynağı hatırlayamayan atölye katılımcıları sağladı, bazıları belli bir kişiye atıfla bulunmayan alıntı kitaplarından alındı, bazılarını da bilgisayarımın belleğinde buldum.
Kitapta ayrıca birçok tanımla karşılaşacaksınız. Tanıdık bir sözcüğe sözlükten bir kere daha bakmak çoğu zaman taze bir bakış açısı sağlar. Sözcüklerin anlamının daha derin bir kavrayışını keşfetmek genellikle çok hoşuma gider. Umarım sözcüklere gösterdiğim özen sizin için de aydınlatıcı olur.
Başkalarından Öğrenin
“Başkalarının yanlışlarından öğrenmeliyiz. Hepsini kentlimiz yapacak kadar çok zamanımız yok.”
GROUCHOMARX
Bu kitapta bulacağınız birçok örneği bana gönüllü olarak sağladıktan için atölye katılımcılarına teşekkür etmek isterim. “Doktor sağlığa, koç üstün performansa, öğretmen de bilgiye ulaştıran kestirme yoldur” denir. Tongue Fu Hazinesinin katkıcılarıysa, içten bir yaklaşımla, deneme ve yanılma yöntemiyle öğrenmenize ihtiyaç kalmadan kendi deneyimlerinden yararlanabilmeniz için, öykülerini sizlerle paylaşmayı kabul ettiler. Getirdikleri yorumlarının sizi zor insanlarla basa çıkmada başarıya ulaştıracak bir kestirme yol olacağını umuyorum.
Cavaharlal Nehru, “Bizden alınması mümkün olmayan tek şeyin, cesaret ve onurla davranmak ve yaşamımıza bir anlam veren ideallere bağlı kalmak” olduğunu vurgulamıştı. İdeal. “mükemmellik standartı, gayret ve çabanın nihai hedefi ya da amacı” olarak tanımlanır.
Tongue Fu’nun idealistçe bir yaklaşım olduğunu düşünebilirsiniz. Öyledir ve işlerlidir. Tongue Fu seminerlerinden mezun olan binlerce kişi, saygısız insanlara onurlu bir şekilde davranma cesaretini gösterebilirseniz çok daha anlamlı ve ödül dolu bir yaşam sürdürebileceğinizin kanıtıdır. Kendinize, günlük yaşamınızda bu ideallere bağlı kalacağınıza söz verin. Göreceksiniz ki, işiniz, eviniz ve semtinizdeki bütün ilişkilerinizde çok daha iyi sonuçlar elde edeceksiniz.
Birinci Bölüm
Kızgınlığı Hızla Aşmak
Birisi size hoşunuza gitmeyen bir şey söylerse ne yaparsınız?
Ne cevap vereceğinizi bilemediğiniz için susup kalır mısınız? Yoksa ağzınıza geleni söyleyip sonra pişman mı olursunuz? Yoksa vermeniz gereken tam cevabı evinize dönerken
yolda mı düşünürsünüz?
Birisi size bağırdığında ya da sorumlu olmadığınız bir konuda sizi suçladığında savunmaya geçmeniz doğaldır. “Bu haklı değil!” diye düşünürsünüz ya da “Görgüsüzün biri!” veya “Bana bununla uğraşacak kadar çok para ödemiyorlar” dersiniz. Bu tepkiler, anlaşılabilir olmakla birlikte sadece durumu
daha da kötüleştirir. Niçin? Hissettiklerinizi hiç düşünmeden dışa vurmak bir karşıtlık ortamı yaratır ve olumsuz duyguları tırmandırır. Gerçekte, duyduğunuz ilk tepkinizden yol çıkmak her zaman faydadan çok zarar getirir.
Bu andan itibaren, hedefiniz konuşmadan önce düşünmektir. Bu bölümde sunulacak bazı teknikler sayesinde, sözlü saldırıya uğradığınızda otomatik olarak kötü sözler sarf etmekten kendinizi alıkoyacak ve önce ne yapmanız gerektiğini düşüneceksiniz.
Kendinize Önce Şunu Sorun:
“Ben Olsam Ne Hissederdim?”
‘‘Yapmış olduğum bütün yanlışlar, tanık olduğum bütün saçmalıklar, işlediğim bütün hatalar düşünmeden davranmış olmamın sonucudur.”
– ANONİM
Düşünerek davranmayı nasıl öğrenebilirsiniz? Birisine kızdığınızda, muhtemelen olayları kendi bakış açınızdan gördüğünüzü bilirseniz, bu hiç de zor değildir. Olayları öteki kişinin bakış açısından görebilmek için şu Empati Cümlesini kullanın: “Ben olsam ne hissederdim?” “Onun yerinde ben olsam, ne hissederdim?” “Eğer bu bana olsaydı, ben ne hissederdim?”
Bu cümlenin gücü, size olayı öteki kişinin tarafından yaşamak fırsatı vererek husumeti ortadan kaldırmasındadır. Öteki kişinin davranışından hoşlanmayabilirsiniz, Empati Cümlesi onu anlamanıza yardımcı olur. Konfüçyüs’ün dediği gibi, “Kişi ne kadar çok bilirse, o kadar affeder.” Hoşa gitmeyen davranışa neyin yol açtığını bulmaya zaman ayırmak, onu affetme yolunda atılmış bir adımdır.
…