Yayınlanma Zamanı: 2008-03-12 13:33:00
Atama Ağıt
I.
Sırma sansını yay saçlarına
Gözüne rengini koy denizlerin
Düşün dudakların en incesini
Yüzüne tuncunu ver benizlerin
Onda yürüyüşün en yiğitçesi,
Onda bükülmezi vardı dizlerin.
Gezerdi ülkede bir hızır gibi
Em olup derdine çaresizlerin.
II.
Durgun bir denizi andırır dışı,
İçi hiç sönmeyen bir yanardağı.
Sesinde ıslığı eser kuvvetin,
Sözünde şahlanır Hakkın bayrağı.
Gökle güneş gibi buluştu onda
Sezinin sağlamı, duyunun sağı,
Yıkarak kökünden Osmanlılığı
O gömdü tarihe bir Ortaçağı.
III.
Dağlar dümdüz olur işaretiyle,
Ürperir ovalar avazesine;
Devrilir hıncına çarpan ordular,
Kaleler dayanmaz yelpazesine;
Fikrin, güzelliğin, aşkın, herşeyin
Bağlıydı daima en tazesine;
Yaşadı başı dik, dünyaya karşı,
Getirdi dünyayı cenazesine!
IV.
Onsuz kaldığını bilse tabiat
Bağlar üzüm vermez, bahçeler kurur;
Okşar saçlarını Ezelin eli,
Yüzüne ebedin ışığı vurur.
Övünür insanlık eserleriyle,
Yurt onun sevgisi üstünde durur.
Adıdır kurduğu devlete temel,
Ünü kurtardığı millete gurur!
Fani varlığını kaybetti ama,
Simgesi yurdumun burçlarındadır.
Engin ufuklara uzanmış kolu,
Hızı altı okun uçlarındadır !
Kadının, erkeğin hafızasında,
Gencin, ihtiyarın düşlerindedir.
Yayla yellerinde eser gölgesi,
Sesi bahçemizin kuşlarındadır !
Ben mi yazacaktım göçüm gününü
Dökerek ardından böyle gözyaşı ?
Ben ki ona büyük gezilerinde
Oldumdu bir küçük yol arkadaşı.
En son durağına varmadan ömrün
Kapadı yolunu bir mezar taşı…
Büyük kurucusu cumhuriyetin,
Hürriyet aşıkı milletin başı !
Kemalettin KAMU