Eylül ve Dünya kitabin kahramanları olarak görüyoruz. Eylül İzmir’de yaşamaktadir. Sınava girerek Boğaziçi Üniversitesinin PDR bölümünü girer. Okumak için İstanbula gelir. Oda Arkadaşı Dünya ile tanışır. Arkadaşı eroin bağımlısıdır. Eylül kendini dünya ya yakın hissetmeye başlamasıyla düğüm çözülmeye başlanmış olur. Ona yakınlaştıkça Dünya nın hayatınada girmiş oldu ve buda eroinle tanışmasına sebep oldu. Kendini ve çevresini kandırsa da ağır ağır bağımlı hale gelmektedir. Dünyanın ölümünden sonra ruh hali iyice bozulan dünya intihar eder. Ailesi yardımına koşar ve roman bu şekilde devam eder. Ana fikir olarak arkadaş çevresinin ve eroinin insana verdiği zarar diyebiliriz.
Eroinle Dans Canan Tan
Alevden Küle Eroinle Dans
Canan Tan’ın en ünlü romanlarından bir tanesi olan Alevden Küle Eroinle Dansromanı eroin bağımlılığı mükemmel bir şekilde anlatıyor.
Romanda Eylül karakterinin yaşadıkları anlatılıyor ama aslında Eylül’ün gözünden en yakın dostu olan Dünya’nın dünyasını dinliyoruz diyebiliriz.
Eylül Boğaziçi Üniversitesini kazanması ile birlikte yeni bir hayata doğru yolculuğuna başlıyor. Boğaziçi’ni kazanması ile kalacak yer sorun oluyor. Eylül yurtta kalmak ve okul ortamından uzaklaşmak istemiyor. Ailesi ise kiraya çıkmasını istiyor. Sonunda Eylül’ün istediği oluyor fakat bu kez de yurt ona çıkmıyor. Bunun üzerine annesi ile yurt yetkilisine dil döktükten sonra yurda kabul ediliyor.
Yurtta ile olarak annesi ile birlikte gelen Ece ile tanışıyor. Fakat asıl tanışmasını tüm hikayeyi paylaşacağı Dünya ile yapıyor. Küçük bir kız çocuğuna benzettiği Dünya İstanbul’da kalacak yeri olmasına rağmen yurtta kalması nedeni ile Eylül’den fırça yiyor ve dostlukları pek de iyi başlamıyor. Fakat zamanla arkadaşlıkları pekişmeye başlıyor ve Dünya Eylül’e İstanbul hayatına alışmasında yardımcı oluyor.
Asıl sorun Eylül’ün Dünya’nın karanlık dünyasına girmeye başlaması ile başlıyor.
Dünya daha ufak bir kız çocuğu iken annesi babasını aldatır. Bunun üzerine aile boşanır. Annesi yeni sevgili ile meşgul olduğu için Dünya’yı istemez. Dünya babasına kalır fakat Dünya annesine çok benzediği için babası da onu dışlar. Bunun üzerine Dünya ufak yaşta babaannesinin evini tutar ve anne ile baba sevgisinin ne olduğunu bilmeden büyür.
Zamanla anne ve babası ile zorunlu yakınlaşmaları olur. Annesi artık evlenmiş ve eşinden iki yeni çocuğu olmuştur. Bir gün zoraki olarak onların evinde kalır ve sabah uyandığında geceli ile mutfağa indiğinde annesinin yeni işi onu taciz eder. Tabi tam bu sırada annesine yakalanırlar ve Dünya koşarak evi terk eder ve kendini içkiye verir. Annesi kocasını suçlamak yerine kızı suçlar. Dünya daha da yıkılır ve eroine sarılır.
Hikayeyi dinledikten sonra Eylül Dünya’ya hak vermeye başlar ve onu kendisine daha yakın hisseder. Kimsesi olmayan bu kızı o da bırakıp gitmek istemez. Onu yalnız bırakmamak için tüm ortamlara girmeye başlar. İlk olarak o da içkiye başlar. Zamanla ufak da olsa eroin denemeye başlar. Bağımlı olmadığını ve bunu kontrol edebileceğini düşünür sürekli.
Bir taraftan Dünya’yı bu dünyadan uzaklaştırmak isterken diğer taraftan içinde bu hayata karşı bir arzu duyar. Dünya’nın kendisi gibi sevgilisi Emre ile yaşadıkları ve kendisinin uyuşturucu partilerinde tanıştıkları ile yaşadıkları hayatlarında inişlere ve çıkışlara neden olur. Bazen sürekli eroin kullanırken bazen tamamen bırakırlar ve kendilerini uzaklaştırırlar. Tam hayata sarılırken yine bir şeyler olur.
Dünya Emre’nin ailesinin onu istememesi ile iyice eroine sarılır. Emre’nin onu tamamen terk etmesi ile de artık kaçınılmaz sona doğru sürüklenir. Eylül’ün tüm desteğine rağmen daha fazla dayanamaz ve Altın Vuruş ile intihar eder. Bunun üzerine de Eylül de büyük bir şoka girer ve eroinin dozajını sürekli arttırır. Artık tamamen bağımlı olmuştur ve ailesinin yüzüne bakamaz. Fakat eroine de yenilmek istemez. Bu yüzden son bir karar verir ve onu uygulamaya koyulur.