Ümitsiz bir adam… Tek kurşun… CİNAYET mi İNTİHAR mı?
Deneysel bir beyin ameliyatına girmeden bir saat önce, bilim adamı John Snow, Massachusettss Hastanesi’nin dışında göğsünde bir kurşun yarası ile ölü bulunur. Acaba intihar mı etmiştir yoksa öldürülmüş müdür? Adli psikiyatrist Frank Clevenger, bu olayın ardına düştükçe, etrafını karmaşık ilişkiler ve karanlık bir geçmiş sarar.
KEITH ABLOW PSİKOLOJİNİN DERİN DÜNYASINI ÇOK İYİ BİLİYOR VE FRANK CLEVENGER POLİSİYE OLAYLARI ÇÖZERKEN PSİKOLOJİYİ BİR KILIÇ GİBİ KULLANIYOR.
“Herkes Keith Ablow’un kitabını çok beğeniyor… Bu incelikle işlenmiş kitap olağanüstü bir öykü sunmaktadır.”
—USA Today
“Ablow’un neden Tess Gerritsen ve Nelson Demille ile karşılaştırıldığını anlayacaksınız.”
—Entertainment Weekly
Kalemini psikolojinin büyülü ve keskin dünyasına oldukça cömert bir şekilde batıran PSİKOPAT’ın yazarından heyecan dolu bir roman daha… Keith Ablow, soğuk duş etkisi yapıyor.
TÜYLERİNİZİ DİKEN DİKEN EDECEK BİR GERİLİM, KALP ATIŞLARINIZI ZİRVEYE ÇIKARACAK BİR MACERA… SON SAYFASINA KADAR NEFES KESİCİ BİR ROMAN.
“Son derece ilgi çekici… Keskin iniş çıkışlarıyla, insanı şok eden ve hayrete düşüren, gizem dolu bir lunapark treni. Keith Ablow dışında hiçbir yazar, insan aklının en gizli ve karanlık bölgelerine ulaşan, bu denli derin bir tünel kazamaz.”
—Tess Gerritsen
“Keith Ablow’un kurgusu insan zihnindeki bütün kıvrımlarının en karanlığı. Dürtü pardon, apaçık kelime oyunu tutkulu bir çalışma. Mükemmel bir psikolojik gerilim.”
—Harlan Coben
“Keith Ablow bir psikolojik gerilim ustası. Bu, yetenekli bir psikiyatrist tarafından insanlık hallerine içsel bir bakışla şekillenen, karanlık, gerilimli ve dehşete düşüren bir roman. Ateşi canlandır, Dürtü’yü alıp bir köşeye kıvrıl ve uykusuz bir geceye hazırlan.” —Mictıael Palmer
“Psikiyatrisi Frank Clevenger kalbiyle, ruhuyla ve zekâsıyla bir kahraman. Sürükleyici ve ürkütücü. Dürtü, kötülüğün doğasını keşfe çıkan bir roman.”
—Janet Evanovich
“Dürtü, ilk cümlesinden sonuna kadar insanı büyülüyor. Tedirgin edici ve seksi bir gerilim… Başrolde son derece şok edici fakat baştan sona inandırıcı bir iblis ailesi yer alıyor. Heyecan verici karakterlerle dolu tedirgin edici ve seksi bir gerilim… Ablow, müthiş bir zekâyla, insan kalbinin en karanlık bölgelerinin acı verici diyarlarını gösteriyor.”
James W. Hail
“Bu seri giderek daha İyi oluyor. Frank Clevenger gerçekten ilginç bir tip: Siyah balıkçı yaka kazağı, kotu ve kazıdığı kafasıyla yalnız bk adanı. Şiddet dolu cinayetlerin kurbanlarına ve bu cinayetlerin faillerine duyduğu acıma onu mahvolmaya sürüklüyor. Clevenger ister tamamen hayal ürünü, ister yaratıcısının karanlık yünlerinin bir yansıması olsun (Ablow bir adli tıp psikiyatri stid ir), sonuç aynı: Zekice yaratılmış bir karakter ve zekice yazılmış bir roman.”
—Bookfist
“Ustalıkla değerlendirilmiş psikolojik bir gerilimle, şimdiki zaman, geçmiş tarafından yaralanıyor… Sağlam, tatmin edici bir vaka.”
—Kirkus Revietvs “Aksiyon, tozlu Boston kent merkezinden vitrinlerle bezeli Nantucket’a zekice bir geçiş yapıyor. Cesur faka! oldukça arızalı bas karakter de dahil olmak üzere insanlar ve entrikalar, gerçekçi bir şekilde tasvir edilmiş… Müthiş bir psikolojik şaşırtmaca olarak basan kazanıyor.”
_Publishers Weekly
İZDÜŞÜM
“İzdüşüm, benzeri olmayan bîr cinayet romanı. Tımarhanede bir hafta; psikolojik bir güç gösterisi. Kcith Abluw uzmanlığa ve standartların üzerinde bir zekânın kavrama yeteneğine sahip. Ablow’da, Thomas Harris’in içgüdüleri var.”
James Ellroy
“Bu gerçekçi ve gerilimli öykü, sıradan okuyucuları da, üstatları da aynı şekilde memnun edecektir.”
—Booklist
“İzdüşüm… midesi hassas kişilere göre değil. Thomas Harris’in dehşet verici Harını bal Lecter öykülerinin okuyucuları… Buraya bir göz almamada fayda var.”
—Boulder Camera
‘İzdüşüm birinci sınıf bir roman; zekice, sağlam ve etkileyici.”
Robert B. Parker
“İnsan zihninin dehlizlerine bir yolculuk… Adli tıpta psikiyatrisi olarak çalışan Abloıv. insan zihninin en karanlık kıvrımlarını çözmüş.”
—Cleveland Plain Dealer
“Bol şiddet ve seksle işlenmiş bir öykü,”
—Publishers Weekly
İNKÂR
“İnkâr, ancak bir psikiyatrisi veya bir psikiyatri hastası tarafından yazılabilirdi. Keith Ablov çok iyi bir yazar. İnkâr, cani bir delinin zihnine yalın ve dehşetli bir yolculuk. Kesinlikle büyüleyici ve şok edici bir öykü.”
—Nelson De Mille
“Sürükleyici… Adli detaylar inandırıcı ve yazım tarzı keskin, Clevenger’m cehennemden dönüş yolculuğunun öyküsü yadsınamaz bir coşkunlukta.”
—People Dergisi
“Ustaca, canlı ve dinamik yazı biçimiyle Ablow, hasar görmüs hayatlardaki dehşet ve umutsuzluğu adeta resmediyor.”
” — .Jonathan Kellerman
“Seks, cinayet, delilik ve tıp bilimi. Bir gerilim okuyucusu daha başka ne ister ki? Tedirgin edici, heyecan dolu bir çalışma. İnkâr, sadece bir adli tıp pskiyatristinin sahip olabileceği bir sezgiyle yazılmış,. Karakterler, inandırıcı tipler, çünkü insana dair arızalara sahipler. Keith Abloıv, dehşetin formülünü yazmış. Okuyucular bu formülü ancak uykularında yakalandık!arında uygulamalılar.”
—Michael Palmer
“İnkâr, okuyucuyu psikolojik gerilim türünün son noktasına taşıyor. Uzmanlığı psikiyatri olan yazarın ellerinde öykü merak uyandırdığı kadar, özgün bir hale geliyor. Büyük bir kariyer başlangıcı ve gerilim romanlarının geleceği işte burada.”
Jack Olsen
“Müthiş içsel ayrıntılar.. Psikolojik gerilime bir uzman eli değmiş ve işe yaramış.”
—Newsday
“İnkâr, mükemmel bir kitap adı Okumak kolay değil ama bırakmak daha da zor. Karakterler, bütün arızalarıyla merak uyandırıyor. Öykü çok yoğun anlatılmış. Bunun getirişini tahmin etmek zor değil.”
Celeveland Plain Dealer
“Adli psikiyatri içeren gerilim tarzında birinci sınıf bir çıkış… Çok farklı ve alışılmadık bir kahraman… Hepimizin içinde bulunan kendine zarar verme dürtüsüne dair bir roman.”
—Kirkiti Reviews
“Bir adamın inandırıcı ve baştan çıkaran bir cazibeye sahip portresi ile sansasyon saplantılı olduğu halde bu saplantıyı inkâr etme tuzağına düşen bir çevre.’”
Publishers Weekly
“Nadiren öyle bir cinayet romanı çıkar ki; merak uyandırıcı, heyecanlı ve tatmin edici olmanın yanı sıra, bir lokmada yutulup sonra hemen unutulan abur cubur tarzında olmaktan çok, büyük bir edebi eser haline gelir. İnkâr, böyle bir çalışma, harikulade, hatta ulvi bir roman.”
—John L. Schwartz
“Istırabın ve bozuklukların derinliklerine inen bir adli tıp psikiyatrisinin güçlü çıkış romanı. Patricia Comwell’den bile daha iyi ve Jonathan Kellerman kadar iyi.”
—The Reyister Herald
“Ablow şaşırtıcı bir öykü işlemiş… İlgi çekici bir çıkış romanında, sadece böyle bir donanıma sahip biri bu kadar gerçekçi karakterler yaratabilirdi.”
—Southbridge Evening News
TEŞEKKÜR
Hem kendi işlerini, hem de benimkini son derece önemseyen editörüm Charles Spicer’a, temsilcim Beth Vesel’a ve yayınedarım Sally Richardson ve Matthew Shear’a çok büyük bir minnet duymaktayım. Hiçbir yazar bundan daha iyi bir çevreye sahip olamazdı.
Christopher Keane, Jeanette ve Allan Ablovv, Paul Abruzzi, Stephen Bennett, Charles ‘Red’ Donovan, Julîan ve Jeanne Geiger, Michael Homler, Rock Posilaııo ve avukat Anthony Traini’nİn ön okumaları çok değerliydi.
Dostum, iş arkadaşım ve terapist ortağım, önüne geçilemez soylu deha J Christopher Burch, bu yolculuğun her adımında yanımdaydı.
Son olarak, hayat hikâyelerinin ne kadar büyüleyici ve etkileyici olabileceğini daima hatırlattıkları için kanm Dehorah, kızım Devin ve oğlum Cole’a teşekkür ederim.
Ama benlik kendi kendine konuşurken, asıl konuşan kimdir? Gömülen ruh, yeraltı dehlizlerinin merkezine doğru sürüklenen hayalet; maneviyata yönelip dünyayı terk eden benlik—bir korkak belki, fakat elinde feneriyle karanlık dehlizlerde durup dinlenmeden bir aşağı bir yukarı dolaşırken, her nasılsa bir güzelliğe sahip.
—Virginia Woolf, ‘Yazılmamış Bir Roman’
ÖNSÖZ
12 Ocak, 2004, saat 04.40
Gecenin gölgesi hâlâ sisli Boston sabahına tutunmaktaydı. Sessizlik, sadece bir Glock tabancanın geriye çekilen soğuk ve net sürgü sesleriyle bölünmüştü. 9 mm’lik bir kurşun şarjörden fırlayıp mermi yatağına düşüyordu.
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde profesör olan elli yaşındaki dahi mucit John Snow, Francis Sokağı’nın hemen başındaki Massachusetts Genel Hastanesi’nin Blake ve Ellision kulelerinin arasındaki geçitte dikiliyordu. Programına göre bir saat sonra deneysel bir beyin ameliyatına girecekti; bütün hayatını temelden değiştirecek bir ameliyattı bu.
Göğsüne nişan alınmış tabancaya baktı. Nabzı korkuyla hızlandı, fakat bu korku geçtiğinde, sanki başka bir adamın vurulmasına şahit olur gibiydi. Bunun nedeni sevdiği veya bir zamanlar sevmiş olduğu insanlarla zaten vedalaşmış olması mıydı diye aklından geçti.
…